Bundan 30-40 yıl önce hukuk, iktisat, işletme ve muhasebe eğitimi alan üniversite mezunlarının gözde meslekleri Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) uzmanlığı, Hazine Müsteşarlığı'nda meslek memuru olma, Maliye müfettişliği, hesap uzmanlığı, gelirler kontrolörlüğü, gümrük müfettişliği gibi sınavla girilen kariyer yapma olanağı olan çalışma alanlarıydı.
Bu mesleklere girebilmek için önce yazılı yapılan bir dizi sınavı başarı ile geçmek gerekiyordu. Tüm bu sınavlarda "iktisat" biliminde başarılı olabilmek için geçen günlerde kaybetmiş olduğumuz Sadun Aren ile daha önce kaybetmiş olduğumuz iktisada farklı bir bakış açısı olan Sabri Ülgener'in ve Semi Üstünel hocalarımızın kitaplarını okumak ve çalışmak gerekiyordu.
Sadun Aren Hoca'yı ben önce kitaplarından tanıdım. Kolay okunabilen, iktisadı sanki okurken insanın beynine yerleştiren bir ustalıkla yazılmış kitabı, 100 soru dizisinde yayımlanmış bulunan çalışması o dönemin sınava hazırlanan öğrencileri için temel kaynak niteliğindeydi.
O dönemlerde mesleki giriş sınavlarında başarı gösterenlerin hemen hemen hepsi Sadun Hoca'nın çalışmalarından yararlanmıştır.
Ben hesap uzman yardımcısı olduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde "Hoca"yı tanıma fırsatı buldum.
Sadun Hoca her şeyden önce mükemmel bir insan, bir hoca ve yine mükemmel bir iktisatçıydı. Onu dinlerken veya kendisi ile konuşurken hayranlık duymamak elde değildi.
Hoca, olayları çok iyi analiz eder, kısa ve öz, buna karşılık karşısındakinin kolayca anlayabileceği şekilde değerlendirirdi.
1922 yılında Erzurum'da dünyaya gelmişti. 1944 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde asistan olmuş, 1960 yılında DPT'ye danışman olarak atanmış, 1965 yılında Türkiye İşçi Partisi'nden İstanbul Milletvekili seçilmişti.
Sadun Aren İstanbul Milletvekili olarak partisi adına yaptığı konuşmalarla dikkatleri üzerinde toplamıştır. Gerçekte onun özellikle ekonomik konularda yapmış olduğu özlü konuşmalar başlı başına birer iktisat dersi niteliğindedir.
Bir başka açıdan hocanın TBMM'de yapmış olduğu konuşmalar dikkatlice izlendiğinde tüm söylediklerinin zaman içerisinde aynen gerçekleştiği görülür.
Sadun Hoca, eğitimci olarak öğrencilerine iktisat öğretmek, iktisadı öğretirken de öğrencilerinin konuyu ezberleyerek değil bilerek ve anlayarak öğrenmelerine özen gösteren bir örnek bilim adamıydı.
Siyasi yaşamında hep sömürünün ve aldatmanın karşısında durmuş, hiçbir vakit bilgisini kendi çıkarına kullanmamıştır.
Bana göre hocayı sadece siyasi bir simge olarak görmek doğru değildir. O her şeyden önce bir bilim insanıydı. Hayatının önemli bir bölümünü gençlerin yetişmesine adamıştı. Ancak kapitalizmin kendi içerisindeki mevcut çelişkilerini görebildiği için olayın siyasi olarak da bir mücadeleyi gerektirdiğini düşünmüş ve bu nedenle de İşçi Partisi'nden parlamentoya girmeyi denemiş ve bu denemesinde de başarılı olmuştu.
Hoca yaşamı boyunca haksızlıklarla ve yasadışı davranışlarla karşı karşıya kaldı, tutuklandı, yargılandı ve cezaevine kondu. Ancak o bir abide gibi tüm haksızlıkların karşısında dimdik ayakta kalmayı başardı.
Sadun Hoca; hocam, meslektaşım Öztin Akgüç üstadımızın da ifade ettiği gibi düzgün bir insan olmanın bedelini ödemiştir.
Tutuklanan, 12 Mart ve 12 Eylül dönemi işkencelerini gören ve bilen, o dönemlerin bedelini en ağır ödeyen, her dönemde haksızlığa uğrayan, ancak tüm bunlara karşı "Sadun Hoca" olarak bilinen ve anılan Aren'e göre kim neyi savunursa savunsun "iyi insan olmak ne demek" sorusuna her zaman "kendisine ve başkalarına aynı derecede, en üst düzeyde saygı duyan insan" yanıtını vermiş ve hayatı boyunca bu yanıtından hiçbir biçimde sapma gösteren bir davranışta bulunmamıştır.
Sadun Hoca yazdığı bir kitap için tutuklanmıştır. Gerçekte "Ekonomi Dersleri" kitabı hocanın tutuklu olduğu dönemde kaleme alınmıştır. Kitap teknik nitelikte bilimsel analize dayanmasına rağmen büyük bir olasılıkla kitabı o dönemde inceleyenler kitapta suç unsuru bulmuş olacaklar ki o kitap nedeniyle hoca bir defa daha tutuklanmıştır.
Gerçekte Sadun Hoca kısaca ve öz olarak bir yazıda da belirtildiği gibi iktisadı öğrencilerine, iktisadi konuları ve analizleri de kendisini dinleyenlere şiir gibi sunardı.
Hoca artık aramızda yok. Ancak ondan iktisat öğrenen binlerce insan var. Öğrencileri Sadun hocalarını hiçbir vakit unutmayacaklar.
Prof. Dr. Yakup Kepenek'in ifade ettiği gibi "Eytişimsel (diyalektik) yöntemin ve toplumsal evrimin bilincinde olan, küresel gelişmeleri yakından izleyen ve yorumlayan Aren, solun yazgısını yeniden yazmaya çalışanlara umudunu hiç ama hiç yitirmeden, yaşamının sonuna kadar yol gösterici" olmuştur.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 22.03.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.