Çalışma Bakanlığı'nın başlattığı kayıtsız işyeri avı sürerken şirketler de denetimden kaçmak için yeni yollar buluyor. Denetimlere karşı gece çalışma yöntemi revaçta. Nöbetçili, kameralı çözüm arayanlar da var, işçilerini 10 günlük izne çıkaran da...
Okmeydanı, Kâğıthane, Çağlayan, Gültepe ve Hürriyet mahalleleri... İstanbul'da konfeksiyon, mobilya ve alüminyum başta olmak üzere pek çok alanda kayıtdışı üretimin yapıldığı, sigortasız çalışanların, vergi levhası olmayan imalathanelerin bulunduğu semtlerden sadece birkaçı. Davutpaşa'da bir maytap atölyesinde meydana gelen ve 22 kişinin ölümüne sebep olan patlamanın ardından Çalışma Bakanlığı'na bağlı 800 müfettişin İstanbul genelinde başlattığı şok baskınlar yüzünden şimdi bu semtlerde büyük bir panik yaşanıyor.
Çağlayan'daki Vatan Caddesi ve etrafındaki sokaklarda bulunan imalathaneler, yaklaşık 10 gündür müfettişlerin baskınlarına uğruyor. Müfettişler polis eşliğinde denetim yapıp, sokak sokak gezerek kayıtdışı çalışan işyerlerini tespit ederken, kayıtdışı ekonominin aktörleri de denetimden kaçmanın binbir çeşit yolunu buluyor.
Kimi imalathanelerin etrafına nöbetçiler yerleştirilerek, müfettişlerin geldiği firma sahiplerine haber veriliyor. Bazı imalathane sahipleri, denetimler yüzünden çalışanlarını 10 günlük ücretsiz izine çıkarırken, bazıları ise gece yarılarından sabaha kadar üretime devam ediyor. Kimileri ise, sahte asma kilitle kapalı gösterdikleri atölyeler içinde çalışmayı sürdürürken, atölye önüne kurdukları kamera sistemleri ile etrafı gözlüyor.
15 yıldır böyle denetim görmedim
Denetimlerin sıklaştığı yerlerde, özellikle konfeksiyon sektöründe ciddi bir yavaşlamanın olduğu gözle görülür bir gerçek. Sokaklar tenha, işyerleri sessiz. Bu durum, diğer sektörleri de olumsuz etkiliyor. Konfeksiyon atölyelerine dikiş makinesi satan Uğur Makine ve Konfeksiyon Sanayi sahibi Ali Değimli, denetimlerin sıklaşması sonucunda son 10 günde işlerinin yüzde 30 oranında düştüğünü söylüyor. "İki yıl önce de böyle bir sıkı denetim yapılmıştı. 15 yıldır bu işle uğraşıyorum. Böylesini görmedim" diyen Değimli, denetimlerden kurtulmaya çalışan firmaların mağaza önlerine gizli kamera sistemleri bile koyduğuna dikkat çekiyor.
Değimli, İstanbul'un bir zamanlar tekstil merkezlerinden olan Çağlayan'da 1996 yılında 8 bin kayıtiçi çalışan atölye bulunduğunu, fakat şu anda sayılarının 3 binlere kadar düştüğünü belirtiyor.
Bölgede özellikle son 1 ayda çok sayıda esnafın iflas ettiği, birçoğunun da iflasın eşiğine geldiği belirtiliyor. Çağlayan'da adını vermek istemeyen bir büfe sahibi, "Burada atölyesi bulunan arkadaşlarımızın birçoğu kepenkleri kapatıp gidiyor. Yazılan cezalar karşısında tefeciler para yetiştiremiyor. Çağlayan'da 10 bin YTL'lik çeki 5 bin YTL'ye kırıyorlar" diyor. Öte yandan bazı esnaf ise müfettişlerin firmalardan rüşvet istediğini ve bunu kabul etmeyenlere de 150 bin YTL'ye varan ağır cezalar kesildiğini iddia ediyor.
Kayıtiçindekileri haciz boğuyor
Bu arada vergisini ödeyen imalathane sahipleri ise haciz tehdidi ile karşı karşıya. Kayıtdışı çalışan imalathanelerin yoğunlukta olduğu Çağlayan'da atölyesi bulunan Erdoğanlar Mobilya'nın sahibi İsmet Erdoğan, 15 bin YTL'Lik vergi borcu nedeniyle geçtiğimiz hafta evine haciz geldiğini belirtiyor. Kayıtdışı ekonominin ayyuka çıktığı bölgede tüm zorluklara rağmen yasal üretime devam etmeye çalışan Erdoğan, "Vergimi ödemeye çalışıyorum. Çünkü sigorta güvencem benim için çok önemli. Umarım bir gün herkes böyle çalışacak noktaya gelir. Şimdi ise bu borçla ne yapacağım bilmiyorum" diye konuşuyor.
Korunmasız bir vergi sistemi kayıtdışını engelleyemez
Maliyenin denetimleri sonucunda gerekli cezaların kesildiğini söyleyen CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi ancak bunun kayıtdışını önlemesinin mümkün olmadığını belirtti. Kayıtdışı ekonomilerin milli gelirin 3'te 1'i ile yarısı arasında değiştiğine dikkat çeken Hamzaçebi, "AB ülkelerinde de böyle. Küreselleşme ve kur politikası birlikte kayıtdışını körükleyen sonuç yaratıyor. Öncelikle güçlü bir siyasi irade gerekiyor. Vergi yasalarında ve vergi idaresinin kayıtdışına karşı daha güçlü konuma getirmek gerekiyor" diye konuştu. Bunun için bir takım vergi denetim yetkilerinin vergi dairelerine verilmesi gerektiğini ifade eden Hamzaçebi, şöyle konuştu: "Nereden buldun kaldırıldı ancak bunun yerine bakacak hiç bir kurum getirilemedi. Şimdi vergi sistemi korunmasız kaldı. Hiçbir oto kontrol yöntemi olmayan bir idarenin iyi niyetle de olsa kestikleri cezalar sonuç getirmez."
(Kaynak: Referans Gazetesi | 14.03.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.