İşçi işveren ilişkilerinin sonlandırılmasında, kurumsal ortamlarda en çok tercih edilen yol karşılıklı anlaşmak suretiyle, ikale sözleşmesi imzalamaktır. Bu sözleşmede taraflar iş akdini kendi rızaları ile sonlandırdıklarını, buna karşılık işçiye verilecek yasal hakların yanında ek ücret veya iş güvencesi tazminatının ne olacağını belirlerler. Yazımızın konusu olan iş güvencesi tazminatı, işçinin, işten ayrılmayı kabul etmesi, iş akdinden doğan haklarından feragat etmesi karşılığında, işverence, işçinin işsizlik dönemini rahat atlatması, işe iade davasının önüne geçilmesi gibi insani ve hukuki saiklerle vermeyi gönüllü olarak kabul ettiği bir ödemedir.
Mali idarenin görüşü, bu tazminatın ücret olduğu ve gelir vergisine tabii olduğudur. Yasal dayanak olarak, “193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesinde, ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı olarak verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu; ikinci fıkrasında, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartıyla kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, ücret kabul edilmek suretiyle gelir vergisine tabii olduğu” dur.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerini anlamak ve kendi içinde hak vermekle beraber, sözü edilen iş güvencesi tazminatının bir ücret olmadığı ve dolayısıyla gelir vergisine tabii olmadığı görüşündeyim. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde bahsedilen ve vergiye tabii olan ücretin tanımına, ruhuna ve şartlarına baktığımızda, ücret ve ücret sayılan ödemelerin çalışanın işverene tabii olarak işyerine bağlı ve hizmet karşılığı sağlanmış olması gerekirken, bu ödemeler tam aksine iş ilişkisinin sonlandırılması karşılığında tazminat olarak ve hizmet ertesinde, işsizliğin ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla yardım olarak ödenmektedir. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında zikredilen ödeme türleri, ücret sayılan ödemeler için geçerlidir. İş güvencesi tazminatı bir ücret değildir. Bu ödemeyi elde etmek için işçi tarafından verilen bir hizmet yoktur. Ücret ve iş güvencesi tazminatı, adı ve özü ile birbirlerinden ayrı kavramlardır. İş güvencesi tazminatları, piyasa şartları, ekonomik sebepler, organizasyon değişiklikleri, performans sorunları, ücret gibi iş hayatını etkileyen bir çok nedenden dolayı iş akdinin fesh edilmesi nedeniyle yasal bir zorunluluk olmaksızın hukuki ihtilafların önüne geçmek ve işsizliğin etkilerini azaltmak amacıyla yardım olarak yapılan ödemeler olduğundan ücret sayılan ödemelerin ortak özelliklerini taşımamaktadır. Nitekim, Danıştay 4. Dairesi, 2016/4376 nolu kararı ile yapılan kesintilerin açık bir vergilendirme hatası olduğunu hükmetmiştir.
Yine Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesinin 1'inci fıkrasına göre, “… işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımların gelir vergisinden istisna olduğu” hüküm altına alınmıştır. Madde çok açık olmasına rağmen Mali İdare burada da çok dar bir yorum ile sadece asgari ücretin yüzde seksenini bile geçmeyen işsizlik maaşı ve parantez içi hükmü kabul etmekte, yani mahkeme kararı ile hükmolunan işe iade tazminatlarının vergiden istisna olduğunu, mahkeme kararı olmaması halinde istisna olmadığını kabul etmektedir. Oysa bu madde ile vatandaşa tanınan hak, çok açıktır. Kanun yapıcının, mahkeme kararı aramak gibi bir sınırlama iradesi ortada yoktur.
İşsiz kalan kişiye yapılan yardımlardan vergi alınmaya çalışılması, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen Hukuk Devleti ilkesi, yine Anayasa'nın 73. maddesinde belirtilen herkesin, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü olacağı ilkesine ve evrensel hakkaniyet ilkelerine aykırıdır. Devletimiz güçlü, sosyal bir hukuk devletidir. İşsiz kalan kişiye yapılan yardımlardan ve ödenen tazminatlardan vergi almaya ihtiyacı yoktur.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 26.01.2018)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.