Yeni bir yıla girdik. Yeni yıl, insanlar açısından yeni umutlar, yeni hedefler, yeni başlangıçlar demek. Öte yandan da bir yaş daha yaşlanmak demek…
Yeni yılla birlikte herkesin aklındaki soru daha ziyade ekonominin nasıl olacağıyla ilgilidir. Çünkü ekonomideki gidişat yediden yetmişe, işsizinden sanayicisine bütün ülke insanını birinci derecede etkiler. Ekonomideki canlanma işsizlerin daha kolay iş bulmaları, sanayi ve ticaret erbabının işlerinin daha iyi olması yeni atılımlar ve yeni yatırımlar demektir. En geniş kesimlerin baktığı ve birinci derecede ilgilendiği konu ise kendi hayat standardının yeni yılla birlikte nasıl etkileneceğiyle ilgilidir.
Geçtiğimiz yıl Türkiye açısından kolay bir yıl olmadı. Ama yılsonuna doğru özellikle uluslararası arenadan gelen ağır pres belli ölçüde atlatıldı diyebiliriz. Bu sayede yılsonu özellikle döviz kurları nispeten daha makul bir seviyede kapandı. Geçen yılın kazandırdığı en önemli tecrübe, birlik ve beraberliğin ve tek yürek olarak uluslararası baskılara karşı koyabilmenin olmazsa olmaz derecede önemli olduğunu gösteriyor. Bir kez daha belirtmekte yarar var, uluslararası ilişkiler dostluklar üzerine değil, ülkelerin kendi menfaatleri üzerine şekil alır. Bu nedenle de, uzun sürede ne kadim dostluk, ne de kadim düşmanlık diye bir durum söz konusu değildir. Ülkelerin siyasi ve ekonomik gücü ve içerideki birlik ve beraberliği uluslararası ilişkilerde en büyük avantajlarıdır. Bu çerçeveden baktığımızda ülkemizin önemli bir stres testini önemli ölçüde atlattığını söyleyebiliriz.
EKONOMİK GÖSTERGELER
2018’de de elbette riskler ve avantajlar söz konusudur. Ancak burada iktidarın ve ekonomi yönetiminin tecrübesi yine en büyük güvencemizdir.
Elbette, 2018’de de Orta Vadeli Program hedeflerine göre sapmalar yaşanacaktır. Ama bu yıl büyüme hedefi yakınsanabilecektir. Enflasyonun ise 2017’ye göre biraz azalma eğilimi gösterse bile, gelecek enflasyon göstergesi olarak izlenen çekirdek enflasyondaki yüksek seyre baktığımızda, yine çift haneli olma ihtimali yüksek görünüyor. Geçtiğimiz yılın zorlukları ve enflasyondaki yüksek seyir nedeniyle ertelenmiş, elektrik, doğalgaz gibi kamu zamları yeni yılın ilk yarısında enflasyonun yine çift haneli seyredeceğini gösteriyor. Ama yılın ikinci yarısı enflasyonda bir iyiye dönüş görmemiz normal olacaktır.
Büyüme ve enflasyondaki olumlu seyir işsizliğin azalma eğilimine girmesine destek olacaktır. Tek haneli rakamlara düşmese de, işsizlik rakamları bu yıl için çift haneli rakamların en alt seviyelerinde olacak gibi görünüyor.
Yeni yılda en önemli düzelme döviz kurunda olabilecektir. Özellikle döviz geliri olmayan işletmelerin dövizle borçlanmasına da sınır getirilmesiyle döviz talebinde kısmen bir azalma beklenebilir. Bu sayede yeni yılda döviz kurlarının, endekslerin aksine, daha stabil bir seyir izlemesini görebileceğimizi umuyorum.
2018’de en önemli risk olarak 2019’un hem Cumhurbaşkanlığı hem de mahalli idareler seçim yılı olması nedeniyle yılsonuna doğru mali disiplinin zayıflayabilmesi ihtimalidir. Ancak mevcut iktidarın geçirdiği çok sayıda seçime rağmen bu alanda ölçüyü elden bırakmama tecrübesinin bulunmasını, 2019 seçimlerinin ekonomide kayda değer bir bozulma oluşturmayacağının teminatı olarak görebiliriz.
Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde yeni yılın bitirdiğimiz yıla göre daha iyi geçeceğini söyleyebiliriz.
(Kaynak: İto | 09.01.2018)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.