Kazanç istisnası
Bilindiği üzere; 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu 2001 yılından itibaren yürürlüktedir. “Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Bölge)” anılan kanundaki tanımıyla; “Yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı” ifade etmektedir.
Anılan kanununun geçici 2'nci maddesindeki hüküm uyarınca;
- Anılan kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan, Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin yönetimi ve işletmesinden sorumlu yönetici şirketlerin bu kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile
- Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları,
31/12/2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
Yapılan düzenlemeyle, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflerin, münhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, faaliyete başlanılan tarihten bağımsız olmak üzere, 31/12/2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin bölge dışında gerçekleştirdikleri faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar, yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisnadan yararlanamaz.
Bu istisnanın uygulanabilmesi için mükellefler bağlı bulundukları vergi dairesine başvuruda bulunurlar. Söz konusu istisnanın uygulanabilmesi için bu başvuruya, yönetici şirketten alınacak olan vergi mükellefinin Bölgede yer aldığını ve mükellefin faaliyet alanlarını gösteren belgeler de eklenir.
Kazanç istisnasında yeni getirilen şartlar
1 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7033 sayılı “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”unla 4691 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmış olup, söz konusu değişiklik kapsamında bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu kazançlarının gayri maddi hakların satılması, devri veya kiralanmasından elde edilmesi halinde, istisnadan yararlanılmasını belli şartlara bağlamaya Bakanlar Kurulu, bu kapsamda uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Anılan yetkiye dayanarak hazırlanan 2017/10821 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 19.10.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış olup, anılan kararla; Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu kazançlarının gayri maddi hakların satılması, devri veya kiralanmasından elde edilmesi halinde, istisnadan yararlanılması için iki temel konuda şart getirilmiştir. Bunlar;
1- İstisnaya konu hakların niteliğine göre ilgili mevzuat çerçevesinde tescile veya kayda yetkili kuruma başvurularak patent veya fonksiyonel olarak patente eşdeğer belgelere bağlanması gerekliliği,
2- Söz konusu karar kapsamında patent veya fonksiyonel olarak patente eşdeğer belgelere bağlanan gayri maddi haklardan kaynaklanan kazancın istisnadan yararlanacak kısmının, kazancı doğuran faaliyet kapsamında gerçekleştirilen nitelikli harcamaların toplam harcama içindeki payı ile sınırlandırılmasıdır.
Anılan karara göre; faydalı model belgesi, tasarım tescil belgesi, telif hakkı tescil belgesi, entegre devre topografyası tescil belgesi, yeni bitki çeşitlerine ait ıslahçı hakkı tescil belgesi vb. belgeler “fonksiyonel olarak patente eşdeğer belge” olarak kabul edilecektir.
Sipariş üzerine yapılan ve doğabilecek tüm gayri maddi hakların sözleşme hükümleri çerçevesinde siparişi verene ait olacağı işlerde olduğu gibi, faaliyeti gerçekleştiren lehine gayri maddi hak doğmayan durumlarda, mükelleflerin bölgedeki faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği kazançlar istisnadan yararlanamayacaktır. İlgili mevzuat çerçevesinde telif hakkı tescil belgesine bağlanan yazılım faaliyetlerinden elde edilen kazançlara ise istisna uygulanacaktır.
Son 5 hesap döneminin ortalaması dikkate alınmak suretiyle; gayri maddi haklardan elde edilen yıllık brüt gelirleri 30 milyon TL’yi ve dahil olduğu şirketler grubunun (herhangi bir gruba dahil değilse kendisinin) yıllık net satış hasılatı toplamı 200 milyon TL’yi aşmayan mükelleflerin Ar-Ge faaliyetlerine yönelik patentlenebilirlik kriterlerini (yenilik, buluş basamağı, sanayiye uygulanabilirlik gibi) taşıyan gayri maddi haklardan ve ilgili mevzuat kapsamında aranan şartları haiz tasarım faaliyetlerinden doğan gayri maddi haklardan elde ettikleri kazançları ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alınan “proje bitirme belgesi”ne dayanılarak istisnadan yararlanabilecektir. Bu durumda patent veya fonksiyonel olarak patente eşdeğer bir başka belge aranmayacaktır.
Yukarıda 2 numaralı sınırlamada adı geçen “nitelikli harcamalar”; gayri maddi hakkın elde edilebilmesi için, mükellefin kendisi tarafından yapılan ve gayri maddi hak ile doğrudan bağlantılı harcamalar ile ilişkisiz kişilerden sağlanan ve aynı mahiyeti taşıyan fayda ve hizmet bedellerinin toplamıdır. Bu harcamalardan aktifleştirilerek amortismana tabi tutulması gerekenler de gerçekleştirildikleri dönemde, amortisman öncesi tutarlarıyla, toplama dahil edilecektir. Mükellef tarafından yapılsa dahi “faiz giderleri” ve “bina maliyetleri” gibi, yürütülen yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetiyle doğrudan ilişkili olmayan her türlü maliyet unsuru hem toplam harcamalar hem de nitelikli harcamalar dışında tutulacaktır.
İstisnanın uygulanacağı kazanç kısmının tespitinde, gayri maddi hak satın alma bedelleri (lisans ve benzeri bedeller dahil) ve ilişkili kişilerden sağlanan fayda ve hizmet bedelleri toplam harcama tutarına dahil edilirken, nitelikli harcamalar tutarına dahil edilmeyecektir. (Ancak; Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren vergilendirme döneminin sonuna kadar, yurt içinde yerleşik ilişkili kişilerden sağlanan fayda ve hizmet bedelleri nitelikli harcamalar tutarına dahil edilebilecektir.) Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren vergilendirme döneminin sonuna kadar, bu bölgelerde faaliyette bulunan bir başka kurumla devir, birleşme veya bölünme işlemine girişilmesi haline, devralınan, birleşilen veya bölünen kurum tarafından daha önce bu bölgelerde yapılmış olan nitelikli harcamalar da aynı muameleye tabi tutulabilecektir.
Yeni Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğü
Bakanlar Kurulu kararında yapılan değişiklikler yayımı tarihinden (19.10.2017) sonra bölgede başlatılacak projelerden elde edilen kazançlar ile bu tarihten önce başlatılmış projelerden 30.06.2021 tarihinden sonra elde edilen kazançlara uygulanacaktır. Dolayısıyla, 19.10.2017 tarihinden önce başlamış projelerden 30.06.2021 tarihine kadar elde edilen söz konusu gayri maddi hak satış, devir veya kiralama kazançlarının istisnadan faydalanması için bu kararda belirtilen hükümler geçerli olmayacak ve anılan kazançlar önceki düzenlemeler çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 15.11.2017)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.