BASINDAN YAZILAR
Recep BIYIK - Vergi güvenlik önlemleri üzerine - MuhasebeTR

Recep BIYIK - Vergi güvenlik önlemleri üzerine

Çağdaş vergi sistemlerinde vergiler üç temel ayak üzerine kuruludur: Beyan, vergi güvenlik önlemleri ve denetim. Yani;

- Vergileme beyan esasına göre yapılır.

- Vergi beyanlarının gerçek durumu yansıtmasını sağlamaya yönelik olarak, vergi kanunlarında vergi güvenlik önlemleri düzenlenir.

- Beyanlar sonradan denetlenir.

Ülkemizde de temel vergiler (gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, vb.) için beyan esası geçerlidir. Bu konuda bir eksiklik de yoktur.

Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de beyanlar sonradan denetlenmekte veya denetlenebilmektedir. Denetim oranının diğer ülkelere göre düşük olduğu ileri sürülebilse de, bu durum yasal düzenlemelerden kaynaklanmamaktadır. Denetim oranı düşükse bunun nedeni, çeşitli gerekçelerle denetim elemanı sayısının azlığıdır.

Vergi güvenlik önlemleri sacayağının en çok tartışılan ve en yetersiz bulunan bölümüdür. Gerçekte vergi güvenlik önlemleri dendiğinde hemen akla Gelir Vergisi Kanunu gelmektedir. Oysa diğer vergi kanunlarında da vergi güvenlik önlemleri yer almakta, bu önlemler de genellikle yeterli bulunmaktadır. Bu nedenle vergi güvenlik önlemleriyle ilgili bir eksiklik varsa, bu eksiklik gelir vergisiyle sınırlıdır.

Gelir Vergisi Kanunu'nda yeteri kadar vergi güvenlik önlemi bulunmadığı bütün vergi hukukçuları ve uygulayıcılarınca kabul edilmektedir. Uzun yıllar uygulanan vergi güvenlik önlemlerinden çoğu zamanla kaldırılmış, bunların yerine yenisi de konmamış, sonuçta yeterli vergi güvenlik önleminden yoksun bir sistem oluşmuştur.

Geçmişe baktığımızda, gelişmiş ülkelerin kanunlarında yer alan vergi güvenlik önlemlerinin çoğunun ülkemizde de uygulandığı görülmektedir. Bizim farkımız, geleneksel davranış biçimimize uygun olarak, söz konusu önlemleri önce vergi güvenlik önlemi olmaktan çıkartıp başka bir şekle sokmamız, sonra da kaldırmamızdır.

Bizim önce bozup, sonra da ıslah etmek yerine kaldırdığımız vergi güvenlik önlemlerinin çoğu diğer ülkelerde farklı şekilde uygulanmaya devam etmektedir. Biz ise bugün gelir vergisi sistemimize uygun yeni güvenlik önlemi bulamamaktayız.

Yeni vergi güvenlik önlemi bulmaktaki sorun birkaç nedenden kaynaklanmaktadır.

Öncelikle, kaldırılan vergi güvenlik önlemlerinin tekrar düşünülmemesi bu konudaki arayışları son derece sınırlamaktadır. Diğer ülkelerde uygulanan vergi güvenlik önlemleri de bizim kaldırdığımız ve tekrar düşünmediğimiz önlemler veya benzerleri olduğundan, bu konuda diğer ülke deneyimlerinden yararlanmak da mümkün olmamaktadır.

Bir başka sorun, bizim vergi sistemimizin ve altyapımızın tam olarak uygun olmamasıdır. Vergi sistemimizle ilgili zorluk, gerçek kişilerce elde edilen gelirlerin büyük bir bölümünün beyan dışı olmasıdır. Altyapıyla ilgili zorluk ise, kişilerin gelir ve servetlerini yeterince kavrayan bir veri ambarının henüz oluşmamış olmasıdır.

Gelir vergisinde vergi güvenlik önlemlerinin çoğu servet ve harcamadan hareket ederek geliri kavramaya çalışmaktadır. Gerek diğer ülkelerde uygulanan önlemler, gerekse de geçmişte ülkemizde uygulanan vergi güvenlik önlemleri de servet ve harcamadan hareketle geliri kavramaya çalışmıştır.

Servet ve harcamadan hareket eden vergi güvenlik önlemlerinin başarısı, beyannameli mükellef sayısına, gelir unsurlarının esas olarak beyana tabi olup olmasına ve istisnaların az olmasına bağlıdır.

Ülkemizde beyannameli mükellef sayısının son derece düşük olduğu, gelirlerin de büyük bölümünün beyana tabi olmadığı dikkate alınırsa, uygun vergi güvenlik önlemi bulmanın ve başarıyla uygulamanın ne kadar zor olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.

Yeni vergi güvenlik önlemi bulmaktaki zorluklardan bir başkası da, servet ve harcamadan hareket eden vergi güvenlik önlemlerinin, bir yandan kayıtdışı ekonominin büyüklüğüne, bir yandan da mevcut ekonomik koşullara bağlı olarak kolay uygulanabilir önlemler olmasıdır.

Bütün zorluklarına rağmen, günümüzdeki arayışların da servet ve harcamadan hareket etmesi kaçınılmazdır. Elde edilmesi aşamasında kavranamayan şahsi gelirin, daha sonra kavranması ancak servete dönüşmesi veya harcanması sırasında mümkündür.

Servetten veya harcamadan hareket eden arayışlar mevcut koşullarda zor, bunlardan hareket etmeyen arayışlar ise sonuçsuz olduğuna göre yapacak bir şey yok mudur? Elbette vardır.

Servetten ve harcamadan hareket eden, ancak;

- Mükellef hukukuna saygılı,

- Servet vergisi veya asgari gelir vergisi haline dönüşmemiş,

- İzaha açık ve makul izahları kabul eden, vergi güvenlik önlemleri bulunabilir.

Kaldırılan vergi güvenlik önlemlerinden bazıları da bu ilkeler çerçevesinde yeniden dizayn edilebilir.

Yeni vergi güvenlik önlemleri için servet beyanına veya harcama bildirimine ihtiyaç yoktur. Bu bilgiler bildirim veya beyan olmaksızın toplanabilmelidir. Bu yapılamıyor ve uygulama için beyan veya bildirime ihtiyaç duyuluyorsa, bu önlemlerden beklenen yararı sağlamak zaten mümkün değildir.

Hepsinden de önemlisi zamanlamanın doğru yapılmasıdır. Hemen yürürlüğe konan ama hiç uygulanamayan düzenlemelerle ilgili deneyimler unutulmamalıdır.

 

 

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 29.02.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM