2007'de emekli olanların sayısı, işe girenlerin sayısını geçti. Sigortalı çalışan sayısında 238 bin kişilik artış olurken, emekliye ayrılanların sayısı 331 bini buldu. Bu durum zaten kötü olan aktif-pasif (emekli-çalışan) dengesinin daha da bozulmasına yol açtı. 2006'da 2,04 çalışan bir emekliye bakarken, 2007'de bu oran 1,99'a geriledi. Sürekli bozulan denge nedeniyle sosyal güvenlik açıklarının öngörülenden daha fazla çıkacağı tahmin ediliyor. Dünyada sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı şekilde yürümesi için 4 çalışana bir emeklinin düşmesi gerektiği belirtiliyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2006 yılında 14 milyon 821 bin olan sigortalı çalışan sayısı, 2007'de 15 milyon 59 bin kişi oldu. Buna göre sigortalı çalışmaya başlayanların sayısı bir yılda 238 bin 347 kişi arttı. Aynı dönemde emekli olanların sayısı ise 7 milyon 913 binden 8 milyon 262 bin kişiye yükseldi. 331 bin 795 kişi artan emekli sayısı, sigortalı olarak yeni işe girenlerin sayısından 97 bin kişi daha fazla oldu.
Bu durum, zaten çok kötü olan SGK'nın aktif-pasif dengesinin 2007 yılında biraz daha bozulmasına yol açtı. Aktif-pasif dengesinin 2'nin bile altına inmesi, sosyal güvenlikte tehlikenin git gide büyüdüğünü gösteriyor. Bu tablonun en önemli nedeni ise geçmişte alınan popülist kararlarla kadınlara 45, erkeklere de 48 yaşında emekli olma hakkı verilmesi.
SGK'nın 2006 yılında 41 milyar YTL olan prim gelirleri 2007'de 44 milyar yeni liraya ulaştı. Buna karşılık emekli aylığı ödemeleri 45 milyar YTL'den 52 milyar yeni liraya yükseldi. Yani prim gelirleri 3 milyar lira artarken, emekli maaşı ödemeleri 7 milyar YTL arttı. Bu nedenle prim gelirlerinin emekli aylığını karşılama oranı daha da bozuldu.
Sosyal güvenlikteki olumsuz tablonun büyük bölümü Emekli Sandığı'ndan kaynaklanıyor. SSK'da prim gelirleri emekli aylıklarını karşılarken Bağ-Kur'da 2,5, Emekli Sandığı'nda ise 6 milyar Yeni Türk Lirası açık söz konusu. Sağlık giderlerinin ise her üç kurumda da neredeyse tamamı, bütçeden yapılan transferlerle karşılanıyor.
Halen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen yeni Sosyal Güvenlik Reformu'yla, bütçenin en büyük karadeliği olarak adlandırılan sosyal güvenlik açıklarının azaltılması hedefleniyor. Ancak reform, kısa vadede fayda sağlamayacak. Tasarı yasalaşsa bile açıklar artmaya devam edecek. Ancak 2015 yılına gelindiğinde açıkların milli gelire oranı düşmeye başlayacak. Halen yüzde 5 olan açıkların milli gelire oranı 2015'te yüzde 3,5'e, 2030'da ise 2,1'e gerileyecek.
SGK'nın açığı, borçla kapatılıyor
Sosyal güvenlik kurumlarının finansman açığı uzun vadede ekonomiyi tehdit ediyor. 1994-2007 yılları arasında açıkların Hazine borçlanma faiziyle güncellenmiş değeri 881 milyar Yeni Lira oldu. Açıkların kapatılması için başvurulan en kestirme yol borçlanma. Bu dönemde her 100 YTL'lik net borçlanmanın 71 yeni lirası sosyal güvenlik sisteminin açıklarına gitti. 2008 yılında sosyal güvenlik sistemine 28,2 milyar Yeni Lira kaynak aktarılacak. Eğer sistemde açık olmasaydı, bütçe 19,7 milyar Yeni Türk Lirası fazla verecekti. Açıkların kapatılması için yatırım bütçesi de ciddi miktarda kısılıyor. 2003 yılından itibaren sosyal güvenlik sistemine, yatırım harcamalarının iki katı para ayrılıyor.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 22.02.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.