BASINDAN YAZILAR
Kazım YILMAZ - Hediye mi kara para mı? - MuhasebeTR

Kazım YILMAZ - Hediye mi kara para mı?

Diyelim ki epeyce bir paranız var. Ama bu para kara. Aklanması gerek. Ne yaparsınız?
Bunun değişik yolları var. Değişik şekillerde kara para aklanabilir. Ama kara para aklamak suç.
Gerçi kara para aklamaktan dolayı hapiste yatan da yok. Bunun nedeni de kara para aklama suçuna ilişkin olarak yapılan incelemelerin eksik yapılması. Bu incelemeleri genelde bankalar yeminli murakıpları yapıyorlar.
İnceleme yaparken karşı tarafa paranın nereden geldiği, nereye gittiğine, işlemin ne olduğuna dair hiç soru sormuyor, açıklama istemiyorlar. Suçladıkları insanlara bir soru sorsalar muhtemelen o insan oldukça makul ve mantıklı bir açıklama getirebilir. Ama bu yapılmıyor. Öyle olunca da suçlanan basit bir savunma ile davayı kazanabiliyor.
Gelelim sorumuza. Kara para aklama suçu ile karşı karşıya kalmadan para aklamanın sıfır maliyetli bir yolu geçen gün yaşanan bir olaydan geldi aklıma.

Düğünde takıldı!
Bu yol özellikle de kalabalık ailelere, aşiret yapısındaki ailelere çok uygun. Geçmişte de çok kullanıldı.
Hani insanlar açıklayamadıkları paraları hep sünnette, düğünde gelen hediyeler dediler ya, işte o yol, düğün. Diyelim ki, bin kişilik bir aile, yani sülale, ya da aşiret. Verin herkesin eline biner lira, alsınlar altınları taksınlar takı olarak. Al sana bir milyon lirayı akladınız bile. Bunu istediğiniz gibi geliştirebilirsiniz.
Çünkü düğün hediyeleri hakkında herhangi bir şekilde sorgulama yapılması söz konusu olmadığı gibi veraset ve intikal vergisine bile tabi değil. Tutarı miktarı ne olursa olsun.
Veraset ve İntikal Kanunu'ndaki istisna hükmü şöyle: "Örf ve adete göre verilmesi mutad bulunan hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (Gayrimenkuller hariç)."
Örf ve adette düğün hediyesinin sınırı var mı? Bize göre mantıklı bir sınırı olmalı ama bazı düğünlerde bu sınırların pek de olmadığı görülüyor. Hele hediye veren kişi sayısını artırırsanız o iş tamamdır. Gerçi hediye verenleri sayan olup olmadığını bilmem ama ben sayıldığını varsayıyorum.
Sizce bu işe bir sınır konulması, hiç değilse belli bir tutarın üstünde olunca intikal vergisi alınması akıllıca olmaz mı? Hiç değilse her sıkışan "sünnet düğününde geldi" diyemez, derse bir miktar vergi ödemek zorunda kalır.

(Kaynak: Takvim Gazetesi | 02.02.2008)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM