Geçen yazımda da söz ettiğim gibi Katma Değer Vergisi oranlarını belirleyen 2007/13033 sayılı bakanlar kurulu kararıyla "otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmetlerinde" hesaplanacak KDV oranı, 1.1.2008 tarihinden itibaren yüzde 8 olarak belirlenmiştir.
Ancak otel, motel veya tatil köyü gibi yerlerde konaklayanların hepsi, oralarda bizzat rezervasyon yaptırıp gidenler veya kapı girişi yolu ile konaklayanlar değildir. Özellikle yaz aylarında tatile gidenlerin büyük bölümü konaklama hizmetini tur şirketleri veya acenteler aracılığı ile almaktadır. Öte yandan şirketler de seyahat eden elemanları veya yöneticileri için otellerle muhatap olmamakta, rezervasyon ve konaklama hizmetlerinde seyahat şirketlerini, acenteleri muhatap almaktadır.
Tur şirketleri veya acenteler otellerden gelen konaklama bedellerini müşterilerine doğal olarak yansıtmaktadırlar. Ancak bu yansıtma esnasında tur şirketi veya acente, yine doğal olarak otel fiyatına varsa kendi hizmetinin bedelini ve kârını da eklemektedir. Bu durumda tur şirketinin veya acentenin müşterisine keseceği faturadaki KDV oranının ne olacağı konusunda, uygulamada sıkıntı doğmuştur.
Maliye Bakanlığı konuya ilişkin görüşünün yer aldığı, 107 sayılı KDV Genel Tebliği'ndeki açıklama şu şekildedir:
"Geceleme hizmetinin seyahat acenteleri aracılığıyla verilmesi halinde hizmeti veren konaklama tesisleri faturayı seyahat acentesine düzenleyecek, hizmeti alan kişi veya kuruluşlara faturayı ise seyahat acentesi düzenleyecektir.
Konaklama tesisi tarafından seyahat acentesine düzenlenen geceleme hizmetine ilişkin faturada yüzde 8 oranında KDV hesaplanacaktır. Bu hizmet bedelinin seyahat acentesi tarafından hizmeti fiilen alan kişiye aktarılmasında da aynı oran (yüzde 8) uygulanacaktır. Acentelerin müşteriye düzenlediği faturada yer alan toplam bedelin geceleme hizmeti dışındaki her türlü işlemlere ilişkin kısmı organizasyon hizmetinin karşılığını teşkil ettiğinden genel oranda Katma Değer Vergisi'ne tabi olacaktır.
Acentenin müşteriye düzenlediği geceleme hizmeti bedelinin de bulunduğu faturada, hizmetin satın alındığı konaklama tesisinin acente adına düzenlediği faturanın tarih ve numarasına atıfta bulunan bir açıklama yer alacaktır. Bu açıklamanın yer almadığı faturalarda, yansıtılan geceleme hizmeti için indirimli oranda KDV uygulanması mümkün değildir."
Bu açıklama ilk bakışta doğru gibi görünmektedir. Ancak konu biraz irdelendiğinde, ticari yaşamın doğal akışına ters düştüğü görülmektedir.
Acenteler otellerden normal fiyatı alıp üzerlerine kâr koymazlar. Otellerle anlaşma yaparak otelin hizmet fiyatını düşürttürürler ve o fiyata düşük bir kâr oranı uygulayarak toplamda otelin kapı fiyatının da altında bir fiyatla hizmet verirler. Örneğin A acentesi otelle anlaşarak 100 liralık geceleme fiyatını göndereceği müşteriler için 90 Lira olarak uygulanmasını sağlar ve oda rezervasyonu hizmetini 98 liraya satar. Şimdi böyle bir durumda otel acenteye 90 lira yüzde 8 KDV'li fatura kesecek, acente müşteriye yüzde 8 KDV'li otel faturasını yansıtacak, ayrıca bu yansıtma faturasına 8 lira hizmet bedelini (kendi kazancını) yüzde 18 KDV'li olarak ekleyecektir.
Buradaki ilk sakınca acentenin otelden aldığı fiyatın müşteriye açıklanması ve kâr oranının da müşteriye bildirilmesidir. Oysa bunlar acenteler açısından ticari sırrı oluşturmaktadır. Şimdi genel tebliğ açıklaması ticari sırrın ifşasını gerektirmektedir.
Kaldı ki acentelerin otellerden düşük fiyat alabilmeleri, çoğu zaman belli miktarda oda garantisi vermeleri koşuluna bağlanmakta, söz konusu miktarda oda doldurulmadığı takdirde acente boş kalan odanın bedelini de ödemek durumunda kalmaktadır. Dolayısıyla acenteye kalan tutarın içerisinde, boş odalar için yüzde 8 KDV ile otele ödenecek tutar da bulunmaktadır.
Oteller bazen büyük müşterilerine havaalanlarından aldırma ve havaalanına bırakma şeklindeki transfer hizmetini de vermektedir. Pek çok otel bu uygulamadan yararlanmak isteyenlere, ya ona göre bir oda fiyatı vermekte veya bu hizmet için bir bedel almamaktadır. Aynı müşterinin aynı hizmeti acenteden alması durumunda KDV oranı farklılaşacaktır.
Öte yandan acentelerin kestikleri faturalarda geceleme hizmeti karşılığı alınan bedeli yüzde 8 KDV'ye tabi tutmaları, faturalarında otelin faturasının tarih ve sayısını belirtme koşuluna bağlanmıştır. Otelin faturayı 7 günlük fatura kesme süresinin sonunda kesmesi ve hele faturayı posta ile göndermesi halinde acentenin, hizmetin tamamlanmasından (otelde gecelenmesinden) sonraki 7 günlük fatura düzenleme süresi içerisinde faturasını düzenlemesi olanağı kalmamaktadır.
Bir başka sorun da tur şirketlerinin otellerden peşin olarak aldıkları odaları yazın tatil programı olarak taksitle satmalarıdır. Bu uygulama birçok dar ve sabit gelirli kişi için tatil olanağı yaratmaktadır. Tur şirketlerinin vadeli satışlarında aldıkları vade farkları, finansman hizmeti olarak yüzde 18 oranında KDV'ye tabi tutulmak durumundadır. Bu da tur şirketlerinin vadeli fiyatlarını daha pahalılaşması sonucunu doğuracaktır.
Bu konular şu anda tur şirketleri ve acenteler için büyük bir sorundur. Bu sorunun çözümü için genel tebliğ açıklamasının sektör temsilcilerinin de görüşü alınarak gözden geçirilmesi gerekmektedir. Aksi halde bu mantık sürdürülürse iş, düşük oranlı gıda maddelerini satan marketlerin de kendi kazanç ve hizmet bedellerini ayırıp, malın düşük oranlı KDV'sinin dışında yüzde 18 KDV uygulamasının istenmesine kadar gider.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 21.01.2008)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.