Artan şehirleşmeye paralel olarak insanların büyük bir çoğunluğu apartmanlarda yaşamaya başlamış durumdadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2011 yılı araştırmasına göre, Türkiye’de hane halklarının %48’i 4 ve üzeri katlı apartmanlarda yaşamaktadır1. Söz konusu apartmanlar oturan sayısını bakımından oldukça kalabalık olmakta ve apartman ve veya sitede düzenin sağlanabilmesi aracıyla dışarıdan profesyonel yöneticiler atanabilmektedir. Ancak yaygın olarak uygulanan ve tercih edilen yöntem, apartmanda veya sitede malik sıfatıyla oturan kişilerin yöneticilik görevini yapmasıdır. Dışardan atanan profesyonel yönetici bu işi tacir sıfatıyla yapmakta olduğu için vergilendirilmesinde herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak apartmanda malik sıfatıyla oturup yöneticilik yapan kişilerin vergilendirilmesi özellik arz etmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nda ücret, “işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler” olarak tanımlanmaktadır. Aynı kanunda “ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almakta olup, yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Yine Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. maddesinde ise, “Kamu idare ve müessesleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıfl ar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş, ayrıca hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda apartman yöneticisi tanımlanmış, görevleri ve sorumlulukları belirtilmiştir. Yine aynı kanunda yöneticinin, yönetim planında veya kendisiyle yapılan sözleşmede bir ücret tayin edilmemiş olsa bile, kat maliklerinden uygun bir ücret isteyebileceği belirtilmiştir. Ayrıca kanuna göre Kat Malikleri Kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa, ne oranda katılacağını kararlaştırır. Bu yolda, bir karar alınmamış ise, yönetici yönetim süresince kendisine düşen normal yönetim giderlerinin yarısına katılmaz” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, yönetici ve denetçilerin kat malikleri dışından seçilmesi halinde, kendisine yönetim planında yada sözleşmede saptanan ücret ödemesinin, gerçek ücret olarak kabul edilerek vergilendirilmesi gerekir. Ancak, yönetici ve denetçilerin kat malikleri arasından seçilmesi halinde, bunlara sağlanan menfaatler, yukarıda belirtilen görev ve sorumlulukların külfeti ve bu görevin yerine getirilmesinde yapılması gerekli olan masrafların karşılığı niteliğinde olması nedeniyle, bunların vergilendirilmemesi gerekir. Kat malikleri arasından seçilen yöneticilere yönetim giderlerinin üstünde bir ödeme yapılması halinde ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirileceği tabiidir.
Yukarıda yazılı hüküm ve açıklamalara göre; apartman yöneticiliğine bağlı olarak çalıştırılan ve kat malikleri arasından seçilen yönetici ve deneticilere yönetim giderlerine katılmama oranında yapılan ödemelerin gerçek ücret olarak kabul edilmemesi nedeniyle gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmaması gerekmekte olup, bu kişilere yönetim giderlerinin üzerinde ödeme yapılması durumunda ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Diğer bir ifadeyle, dışarıdan atanan yöneticilerin vergilendirilmesi konusunda hiçbir tereddüt bulunmazken, yöneticinin malikler arasından tespit edilmesi halinde ödenen ücretin tutarı önem taşımaktadır. Yöneticiye yönetim giderlerinin üstünde bir ödeme yapılması halinde aşan kısmın vergilendirilmesi gerekmektedir. Yani yöneticinin elde ettiği ücretin yönetim giderlerini karşılamaya yönelik olan kısmı tutarı vergiye tabi değilken aşan kısmın ücret olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 09.01.2017)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.