Türkiye hem ulusal hem de küresel bazda yaşanan sosyal, siyasi ve ekonomik gelişmeler nedeniyle oldukça zorlu bir dönemden geçmektedir. Ancak köklü devlet geleneğine ve güçlü kardeşlik ruhuna sahip Türkiye, bu zorlukların da üstesinden gelecek ve daha güzel yarınlara sahip olacaktır.
Buna olan inancımız dünden daha fazladır.
Böylesi zorlu günlerde ekonomik birimler açısından bir rotanın, bir yol göstericinin varlığı son derece önem taşımaktadır.
Devletimiz 2006 yılından bugüne açıkladığı Orta Vadeli programlar ile bu ihtiyacı karşılamaktadır.
Bu programlar ekonominin aktörlerine yani girişimcilere, esnafımıza ve vatandaşlara, gelecek üç yılda nasıl bir makro ekonomik iklimle karşı karşıya kalacaklarını gösteren temel hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için devletin uygulayacağı politikaları sunmaktadır.
Kuşkusuz son derece karmaşa içinde olan dünya ekonomisi ve zorlu Ortadoğu siyasal ortamında tüm bu hedeflerin yakalanması kolay değildir.
Ancak her şeye rağmen bir yol haritasıyla devletin nasıl bir gelecek öngördüğünün ortaya konulması, girişimcilerin yatırım, üretim, istihdam, ihracat gibi temel alanlardaki planlarını hazırlama sürecinde son derece faydalı ve anlamlıdır.
Gerçekçi program
Bu bağlamda bir değerlendirme yapıldığında 2017- 2019 dönemini kapsayan OrtaVadeli Program'ın daha gerçekçi hazırlandığı söylenebilir.
Ayrıca programda öngörülen amaçlar, büyüme stratejisinin eksenleri, temel öncelikler son derece yerindedir.
2017-2019 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programın 2017 yılı hedefleri incelendiğinde; Büyüme hedefinin yüzde 4.4 olarak belirlendiği, enflasyonun yüzde 6.5'e gerilemesinin, tasarruf oranının artmasının, ihracatın ithalattan daha hızlı büyümesinin beklendiği ve ilave 732 bin kişiye iş yaratılmasının hedeflendiği görülmektedir.
Bunlar oldukça önemli ve olumlu hedeflerdir. Temennimiz ulusal ve küresel koşullarda beklenmedik gelişmelerin yaşanmaması ve bu hedeflerin yakalanabilmesidir.
Üyelerimiz açısından Programda esnaf ve sanatkarları doğrudan ve dolaylı olarak etkileyebilecek öngörü ve önlemlerden bazıları ise şöyledir.
Esnaf ve sanatkarların işyeri açmasına yönelik bürokratik işlemler azaltılacaktır.
Bu üyelerimizin işyeri açmak için kapı kapı dolaşmasının önlenmesi anlamına gelmektedir.
Beklentimiz oluşturulacak elektronik altyapı ile işyeri açma konusunda gerekli tüm işlemlerin esnaf teşkilatı bünyesinden gerçekleştirilebilmesine imkan sağlanmasıdır.
Böyle bir uygulama düşünülen amaçla örtüşeceği gibi, teşkilatımızın esnaf sanatkarlara vereceği hizmetlerin kalitesini artırmış da olacaktır.
Değişen işgücü piyasası talepleriyle uyumlu bireyler yetiştirmeye yönelik olarak, temel ve mesleki eğitim reformu hayata geçirilecek ve çıraklık eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alınacaktır.
Eğitim konusunda yapılması öngörülen düzenlemeler hem çırak bulmakta zorlanan esnaf ve sanatkarlar hem de mesleki eğitimli eleman açığının kapatılması açısından olumlu olacaktır.
İzmir Birliği'nin Türkiye'de mesleki eğitimin yaygınlaştırılması ve kalitesinin artırılmasına yönelik uzun yıllardır sürdürdüğü çalışmaları bulunmaktadır.
Bu açıdan programda mesleki eğitime de yer verilmesi İzmir Esnaf Teşkilatı tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Kısaca ifade etmek gerekirse devletimiz hedefleri koymuş, uygulayacağı politikaları açıklamıştır.
Sıra bu hedeflere ulaşmak için hep birlikte daha çok çalışmamıza, daha çok ve daha kaliteli üretmemize, daha adil paylaşmamıza gelmiştir.
(Kaynak: Yeni Asır | 13.10.2016)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.