Maliye Bakanı, kasımda vergi gelirleri tahsilatının hedeflerin üzerinde gerçekleştiğini açıkladı. Ancak dolaylı vergilere yüklenildiği bir ortamda, vergi gelirleri tahsilatının hedeflerin üzerinde gerçekleştiğini söylemek kime ne ifade ediyor, bilemiyorum.
Artık tesadüf mü, değil mi bilemeyeceğim ama geçen haftalarda ilginç bir gelişme dikkatimi çekti.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, basın toplantısı düzenleyerek kasım ayı bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Maliye Bakanı, kasımda vergi gelirleri tahsilatının hedeflerin üzerinde gerçekleştiğini belirterek, geçen yılın aynı döneminde 13.4 milyar YTL olan vergi gelirleri tahsilatının, bu yılın kasım ayında yüzde 24,8 artışla 16.7 milyar YTL’ye çıktığını açıkladı.
Kemal Unakıtan’ın düzenlediği toplantının hemen ertesi günü ise Vodafone’un Türkiye CEO’su Atilla Vitai, bir toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’de vergi konusunda biraz ileri gidildiğini belirterek kısaca şunları söyledi: "Herkesin ödeyeceği verginin bir sınırı olmalı. Petrol ve telefon şirketleri Türkiye hazinesine en büyük katkıyı sağlıyor."
Dediğim gibi bilinçli mi yoksa denk mi geldi o tarafını bilmiyorum. Ama bildiğim bir gerçek var ki, o da Maliye Bakanı’nın yaptığı açıklama ile vergide adaletsizliğin devam ettiği. Daha açık bir anlatımla dolaylı vergilere yüklenildiği bir ortamda, vergi gelirleri tahsilatının hedeflerin üzerinde gerçekleştiğini söylemek kime ne ifade ediyor, bilemiyorum.
Ortadaki tablo aynen şöyle: Dışa bağımlı olarak petrol fiyatları arttıkça, vergiler de artıyor. Buna ilave alkollü içkiden, milletin konuştuğu cep telefonundan ciddi oranda vergi alınıyor. Sonuçta da dolaylı vergilerin, vergi gelirleri içindeki oranının yüzde 70’lere kadar çıktığı bir ortam yaratılıyor. Sonra da buna, "Vergi gelirlerinde artış var" deniyor.
Adil olmadığını Maliye Bakanı da biliyor
Geçenlerde bir toplantı sırasında birkaç vergi uzmanı ile sohbette bu konuyu konuştuk. Net bir şekilde, "Adaletsizliğe yol açılıyor. Çünkü tüketime dayalı vergi sistemi her zaman adaletsizdir" diyorlar ve Avrupa Birliği’nin de bu adaletsizliğe, yani dolaylı ve dolaysız vergilerdeki yüzde 70, yüzde 30 dengesine "olmaz" dediğine dikkat çekiyor ve şunları söylüyorlar: "Zor olan doğrudan vergiyi almaktır. O da Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi'dir."
Hükümetin, neden işin kolayına kaçtığını da soruyorum. Petrol üzerinden alınan vergilerde sadece rafinerilerle, bayilerle; tütünden alınan vergilerde en nihayetinde birkaç tütün üreticisiyle ilgilenildiğini belirterek "Yani, dar bir alanla uğraşıyorsunuz. Denetim kolay, toplama maliyeti yok, vergilendirme kolay. Bunun adil olmadığını Maliye Bakanı da biliyor ama kamuoyu önünde kabul etmiyor" diyorlar.
Kayıtdışı ile kim mücadele etmeli
Vergi uzmanları ile sohbet ederken son günlerde yeniden gündeme gelen ve uzun yıllardır da dilimizden düşürmediğimiz kayıtdışı ekonomi konusunu da konuşuyoruz. Malumunuz, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Ankara’da yapılan yılın son Yüksek İstişare Konseyi toplantısında, TÜSİAD’a "Kayıtdışılıkla Mücadele Protokolü" imzalama teklifinde bulunmuştu. Ekren, hükümetin vergi ve benzeri yükleri azaltması karşılığında, özel sektörün de kayıtdışı oranını azaltmasını istemişti.
Vergi uzmanlarının kayıtdışıyla mücadelede dikkat çektikleri iki nokta var: Birincisi, vatandaşta vergi bilincinin yerleşmesi. İkincisi ise, devletin artık kayıtdışı ekonomi ile topyekün mücadele etmesi. Bu aşamada da ilginç bir yorumda bulunuyorlar: "Topyekün derken, fiş vermeyenin ardından Maliye koşsun, vergi vermeyeni Maliye kovalasın değil. Kayıtdışı ile siyasi iradenin topyekün mücadele etmesi gerekir. İçişleri Bakanlığı'yla polisiyle jandarmasıyla gümrüğüyle mücadele edecek. Yani, siz korsan CD’yi önlemediğiniz müddetçe, kayıtdışı ekonominiz var demektir. Yoksa, bununla mücadele sadece fiş alıp, vermekle bitmiyor."
Görünen o ki, her kesim birbirinden bir şeyler bekliyor. İş dünyası vergilerin yüksekliğinden şikâyet edip, artık ileri gidildiğini ve düşürülmesini istiyor. Hükümet ise kayıtdışı ile mücadeleyi iş dünyasının yapmasını istiyor. Ama bir nokta gözardı ediliyor. Yüksek vergilerin kayıtdışılığı teşvik ettiği... Dolayısıyla bu konuda bir mücadele olacaksa -ki, ben inanmıyorum- bunun tüm kesimlerce yapılması gerekiyor.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 19.12.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.