Son yıllarda ithal yolu ile ülkemize gelen ve pazarlaması yapılan bazı malların sağlığa zararlı maddeler içerdiği ve özellikle de çocuklar tarafından kullanımının sakıncalı olduğu öğrenilmektedir. Basına da yansıyan bu tür olaylar nedeni ile bazı kurum ve kuruluşlar söz konusu malları piyasadan toplayarak (geri çekerek) yerine kullanımı sakınca yaratmayan yeni ürünler vererek piyasadaki konumlarını muhafaza etmek istemektedirler.
4703 sayılı "Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair" yasa ile "Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik" hükümleri uyarınca ve pazarlama politikalarının öncelikli amaçlarına uygun olarak yapılan ve piyasadan toplanan ürünler yerine verilen yeni ürünlerin bedelleri ve işletmeye maliyeti vergilendirme açısından da önem arz etmektedir.
Gerçekte Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'nın "Üretimin, Satışın Durdurulması ve Malın Toplatılması" başlıklı 24. maddesi uyarınca "Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tüketiciler veya tüketici örgütleri, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava" açılabilmektedir.
Yasal düzenleme gereği "satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi halinde, malın satışı geçici olarak durdurulur. mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbının ortadan kaldırılması için üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı firma uyarılır. Bu bağlamda malın ayıbının ortadan kalkmasının imkânsız olması halinde mal, üretici, imalatçı ve/veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplatılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen imha edilir veya ettirilir.
Diğer yandan, "Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Yasa'nın "Ürünün Piyasaya Arzının Yasaklanması, Toplatılması ve Bertarafı" başlıklı 11. maddesi uyarınca;
"İlgili teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiş olsa dahi, bir ürünün güvenli olmadığına dair kesin belirtilerin bulunması halinde, bu ürünün piyasaya arzı, kontrol yapılıncaya kadar yetkili kuruluşlarca geçici olarak durdurulur."
Yapılacak denetimler sonucunda ürünün güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde masrafların üretici tarafından karşılanmak üzere, yetkili kuruluş;
* Ürünün piyasaya arzının yasaklanmasını
* Piyasaya arz edilmiş olan ürünlerin piyasadan toplanmasını
* Ürünlerin, güvenli hale getirilmesinin imkânsız olduğu durumlarda taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen bertaraf edilmesini
* Yukarıda belirtilen önlemler hakkında gerekli bilgilerin masrafları üreticiden karşılanmak üzere ülke genelinde dağıtımı yapılan iki gazete ile ülke genelinde yayın yapan iki televizyon kanalında ilanı suretiyle risk altındaki kişilere duyurulmasını,
sağlamakla yükümlüdür.
Bu bağlamda, risk altındaki kişilerin yerel yayın yapan gazete ve televizyon kanalları vasıtasıyla bilgilendirilmesinin mümkün olduğu durumlarda, bu duyuru yerel basın ve yayın organları yoluyla risk altındaki kişilerin tespit edildiği durumlarda ise bu kişilerin doğrudan bilgilendirilmesi yoluyla yapılır.
Vergi uygulamaları açısından gerek Tüketicinin Korunması ve gerekse Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanması Hakkındaki Yasa hükümleri çerçevesinde yapılan işlemler yasal zorunluluktan kaynaklanmakta olup, tüketicilerin korunmasına yöneliktir.
Sağlığa zararlı olan ürünlerin piyasadan toplatılması, yerine yeni ürünlerin verilmesi halinde işlemler, işletmelerin yüklendikleri giderlerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı konusunda ortaya çıkan duraksamalara karşı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen bir özelge kısmen açıklık getirmiş bulunmaktadır. Şöyle ki:
Satışı yapılan malların "Sağlığa zararlı olabilecek maddeleri içermesi, bir diğerinin ise üretim sürecinin değişmesi nedeniyle daha önceden satılan ürünlerin neden olduğu güvenlik endişelerini bertaraf etmek amacıyla nihai tüketiciden toplanması halinde, bu ürünlerin maliyet bedelinin daha önce ürünlerin perakendecilere satışından elde edilen kazancın tespitinde dikkate alınmış olması nedeniyle gider olarak indirim konusu yapılması mümkün değildir." Ancak buna karşılık yeni ürünlerin tüketiciye gönderilmesi için yapılan gönderme masrafları (kargo) ücretleri giderleştirilmiştir.
Diğer yandan "Ticari faaliyetin devam ettirilmesi amacıyla yapılan ve ticari faaliyetin bir gereği olarak nihai tüketicilerden toplatılan ürünler yerine tüketicilerin tercih edeceği bir başka muadil ürünün bedelsiz olarak teslimi halinde ise söz konusu ürüne ilişkin maliyet bedelinin gider olarak yazılması mümkündür." (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 19.9.2007 gün ve B.07.1 GİB. 4.34.16.01/KVK-6-18768 sayılı özelgesi)
(Kaynak: Referans Gazetesi | 18.12.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.