Dünyamızda suyun giderek önemli ve nadir bir duruma geldiği, önümüzdeki yıllarda petrolden daha stratejik bir madde olarak algılanacağı düşünülürse, Akdeniz’de bulunan iki adanın su ihtiyacının nasıl karşılandığını bilmek önemli.
Avrupa Birliği’nin en küçük ülkesi Malta, Akdeniz’in ortasında bir kaya parçası. Malta Devleti üçünde oturulan beş adadan oluşuyor. Meskun adalar Malta, Gozo ve Kemmuna. Adaların toplam yüzölçümü 316 km2. Malta adasında güneydoğudan kuzeybatıya en uzak mesafe 27 km., doğudan batıya en uzak mesafe ise 14.5 km. Adaların nüfusu 400.000 kişi ve kayda değer bir akarsu yok. Yağmur yer altı akiferlerinde birikiyor ve açılan kuyulardan elde edilen su kullanılıyor. Malta’da 95, Gozo’da 43 kuyu mevcut. Diğer bir kaynak da sulama ve endüstri için kullanılan atıksu arıtılmasıyla elde edilen su. Malta’nın kendi fosil yakıt kaynağı olmadığı için ithal yakıt ile enerji temin ediyor. Gelişen teknoloji sayesinde de güneş ve az da olsa rüzgar enerjisi elde etme olanağı mevcut.
Malta’da varolan büyük su eksikliği nasıl gideriliyor? İlk atılan adım su şebeke kaçaklarının etkili bir denetim sistemiyle önlenmesi. İkinci adımsa ters ozmos (RO, reverse osmosis) yöntemiyle deniz suyundan kullanma suyu sağlanması. Bu amaçla, deniz suyunun petrol sızması ile kirlenmesine karşı önlem olarak adanın üç ayrı yerinde tesisler kurulmuş. Deniz suyu sahilde açılan kuyulardan sağlanmakta.
Malta ve Gozo’da günde yaklaşık 145.000 m3 su üretilmekte. Bu miktarın % 58’i deniz suyundan elde edilmekte. Ayrıca yıllık 30 milyon m3 su gereksiniminin 1,3 milyon m3’ü atık su arıtılmasından sağlanmaktadır. Bu miktar atık suyun yaklaşık % 15’i seviyesindedir. Kısa sürede bütün atık suyun arıtılarak yeniden kullanılması planlanmaktadır.
Damıtma yöntemiyle deniz suyundan tatlı su elde etme yöntemi adada ilk olarak 1881 yılında denenmiştir. Bu tesis tarihi bir yapı olarak korunmaktadır. 1960’lı yıllarda turizmin gelişmesiyle adadaki su ihtiyacı da artmıştır. Bunun üzerine 1969 yılına kadar, o tarihte mevcut MSF damıtıma yöntemiyle çalışan üç adet tesis kurulmuştur. Artan turizmle birlikte yükselen su gereksinimi üzerine 1981 yılında Ghar Lapsi’de RO yöntemi kullanılarak 20.000 m3/gün kapasiteli bir deniz suyu arıtma tesisi kuruldu. Bunu izleyerek 1988 yılında Cirkewwa’da 18.600 m3/gün kapasiteli ve 1991-1994 yılları arasında Pembroke’da iki adet 27.000 m3/gün kapasiteli toplam 54.000 m3/gün tatlı su üreten tesis kuruldu. Bu tesislerden sağlanan suyun m3 maliyeti 0,72 USD tutarındadır. Bu tesislerin bağlı olduğu MDS (Malta Desalination Services Ltd.) dışında otel ve endüstri tesislerinin su gereksinimlerini karşılamak üzere kurulmuş olan RO yöntemiyle çalışan çok sayıda küçük kapasiteli tesis de adada çalışmaktadır. Tüm bu çalışmaların yanında kaçak kullanılan su miktarını azaltmak ve şebeke kayıplarını azaltmak için çok etkili ve yoğun bir çalışma yürütülmektedir.
Malta gibi diğer bir ada devleti olan Kıbrıs’ta da su sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Genelde akarsuların üzerine kurulmuş barajlardan ve kuyular açılarak yeraltı sularından sağlanan su, adanın gereksinimini karşılamaktan oldukça uzaktır. Özellikle tarımda kullanılan suyu temin etmekte zorluklarla karşılaşılmakta. Tarımda damlama sulama sistemine geçilmesine rağmen, gene de tarıma elverişli toprakların ancak % 25’inde sulama uygulanabilmektedir.
Atıksu arıtılmasından sağlanan suyun kullanılması ve şebeke kaçaklarının azaltılması için yapılan çalışmalar, adanın su ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Son 30 yılda yeraltı sularının çok yoğun şekilde kullanılması su kalitesinin kötüleşmesine ve tuzlanmaya sebep olmuştur. Daha da kötüsü son 20 yılda yağış miktarının % 15 kadar azalmış olması yerüstü sularının kullanılmasını da kısıtlamıştır.
1970 yılından beri Kıbrıs’ta deniz suyundan kullanma suyu sağlanmaktadır. Bu yöntemi kullanan 37 tane irili ufaklı tesis mevcuttur. Geniş anlamda deniz suyundan tatlı su sağlanması 1997 yılında kurulan ve önce 20.000 m3/gün sonra genişletilerek 40.000 m3/gün kapasiteli Dhekelia tesisi ile mümkün olmuştur. Bu tesis ve sonradan 1999 yılında Larnaca’da kurulan 40.000 m3/gün kapasiteli tesis RO yöntemi ile çalışmaktadır. Elde edilen suyun fiyatı 0.74 USD/m3’tür, ancak son yılda petrol fiyatlarının artması sebebiyle % 25 bir artış olmuştur. Güney Kıbrıs hükümeti Limasol ve Pafos’ta her biri 20.000 m3/gün kapasiteli iki tesis daha kurmayı planlamaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de aynı su sıkıntısı vardır. Uzun yıllardır denizaltından döşenecek bir boru hattı ile Manavgat suyunun KKTC’ye aktarılması düşünülmektedir. Ancak ciddi bir girişim yok! K. Kıbrıs suyunu Güzelyurt’ta açılan kuyularla yeraltı suyundan, kısıtlı olarak sağlamaktadır. Acaba İstanbul’daki adalarda Malta formülü uygulanabilir mi?
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 17.12.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.