Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 40. maddesinde ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderler onbir bent halinde sayılıyor. Bu giderler, kıurum kazancının tespitinde de dikkate alınıyor. Maddenin ilk bendinde, kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için yapılan genel giderlere yer verilmiş. En yaygın gider türü bu.
İkinci bentte, sosyal nitelikli giderler yer alıyor. Çalışanların iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri ve giyim giderleri gibi giderler bunlar. Bu giderlerin en azından bir kısmının genel giderler kapsamında da gider kaydedilebileceği açık. Ancak kanun koyucu ayrıca yazmayı tercih etmiş anlaşılan. Üçüncü bentten sekizinci bende kadar, seyehat harcamaları, amortismanlar, taşıt giderleri ve ayni vergi ve harçlar gibi özel olarak sayılmış giderler var. Maddenin son üç bendi son yıllarda eklenmiş düzenlemelerden oluşuyor. Bunlardan birisi gerçekte gider değil. Diğer ikisi gider niteliğinde ama zaten maddenin ilk bendine girdiği açık olan giderler. Özel nedenlerle bu maddeye konduğu anlaşılan bu üç gider unsuru şunlar.
Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları
GVK’nın 40. maddesinin 9 no.lu bendinde, ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerden birisi olarak, işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları sayılmış. Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) işveren tarafından ödenen katkı payı aslında ücret niteliğinde. Ücret giderlerinin ticari kazancın tespitinde dikkate alınmasını sağlayan ayrı bir hüküm de zaten var. Maddenin ilk bendi, kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için yapılan bütün giderlerin kazançtan indirilmesine olanak sağlıyor. Ücret giderleri de bu kapsamda dikkate alınıyor. Maddenin 9 no.lu bendiyle yapılan düzenleme, ücret niteliğindeki ödemenin ücretle ilişkilendirilmeksizin gider yazılmasına olanak sağlıyor. Dolayısıyla maddede belirlenen sınır çerçevesinde ödenen tutarın gelir vergisi stopajı tutarı kadar avantaj sağlanıyor işçi ve işverene.
Gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan bağışlar
GVK’nın 40. maddesinin 10 no.lu bendinde, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıfl ara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak sayılmış. Maddede tanımlananın niteliğinin gider olmayıp, bağış olduğu açık. Buna rağmen kanun koyucu düzenlemeyi bağışlarla ilgili maddeye değil, giderlerle ilgili maddeye koymuş. Böylece, kazancın olmadığı veya bağış tutarını karşılamadığı durumda da matrahtan indirime olanak sağlanmış.
İşbaşı eğitim programlarından faydalananlara ödenen ücretler
GVK’nın 40. maddesinin 11 no.lu bendinde, Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarların belli bir sınır çerçevesinde ticari kazancın tespitinde dikkate alınması öngörülmüş.
Maddede gider olarak tanımlanan ödeme ücret ödemesi. Ücretler de yukarıda da belirttiğim gibi genel gider olarak gider kaydedilebiliyor. Maddenin 11 no.lu bendiyle yapılan düzenleme, yukarıda belirtilen katkı paylarında olduğu gibi, ücret niteliğindeki giderin, ücretle ilişkilendirilmeksizin doğrudan gider yazılmasını sağlıyor.
Düzenleme kapsamında gider kaydedilecek tutar, asgari ücretin brüt tutarının yarısı ile sınırlı. Halen geçerli olan asgari ücret tutarına göre sınır 823,50 lira. Demek ki, işbaşı eğitim programı kapsamında çalıştırılan her bir kişiye ödenen bu kadarlık ücret ödemesi üzerinden stopaj yapılmaksızın gider kaydedilebilir. Böylece işverene bu tutarın %15’ine ulaşan bir maliyet avantajı sağlanmış oluyor. Sınır geçen ücret ödemesinde, aşan kısım stopaja tabi.
Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nda yapılan düzenlemeler
Yukarıda özetlenen üç düzenlemeden ikisi, TBMM gündeminde bulunan GVK Tasarısı’nda aynen korununuyor. İşbaşı eğitim programı kapsamında yapılan ödemelerle ilgili düzenleme ise tasarıda yok. Bunun nedeni, düzenlemenin GVK’ya Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’nın TBMM’ye sevkinden sonra eklenmiş olması. Dolayısıyla düzenlemenin tasarıya TBMM’de girmesi beklenebilir. Düzenlemelerin her üçüne de özünde bir itirazım yok. Ancak düzenlemeleri olması gereken maddelere taşımakta yarar olduğunu düşünüyorum.
Gıda bankacılığıyla uğraşan dernek ve vakıflara yapılan bağışlar, diğer bağışların düzenlendiği maddeye taşınmalı, düzenlemenin avantajını azaltmamak için de kazancın olmaması veya yetersiz olması durumunda indirimin sonraki yıllara taşınmasına imkân verilmeli. Bu arada düzenlemede yer alan “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan …” ifadesinde de iki noktada değişiklik yapmakta yarar var. “Fakirlere yardım amacıyla” ifadesi gereksiz, gıda dışında mallar da kapsamda olduğu için “gıda bankacılığı” kavramı da mümkünse değiştirilmeli. Bireysel emeklilik sistemine işverenlerce ödenen katkı payları ile işbaşı eğitim programlarından yararlananlara ödenen ücretlerle ilgili düzenlemeler, giderlerle ilgili maddeden çıkartılmalı. Bu giderler genel giderler kapsamında gider kaydedilmeli. Mevcut avantajın devamı için düzenleme ücretlerde istisnalarla ilgili maddelerde yapılmalı. Her düzenleme olması gereken yerde, olması gereken sistematik içinde, olması gereken yazımla olmalı.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 22.06.2016)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.