Gıda bankacılığı, fakirlere yardım amacıyla geliştirilmiş bir sistem. Bu sistemin sağlıklı çalışması sağlanan vergi teşviki ile ilgilidir. Türkiye’de gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışların vergi matrahından tamamen indirilmesine yönelik düzenleme 1 Ocak 2004 tarihinden başlamak üzere 5035 sayılı kanunla yapılmıştır. Başlangıçta sadece gıda maddeleri ifadesi yer alırken 31 Aralık 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5281 sayılı kanun ile gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri de kapsama alınmıştır.
Buna göre gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yaptıkları gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelini gider olarak kayıtlarına intikal ettirebilecekler. Düzenlemede Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde ibaresi yer almaktadır.
Bu nedenle de nakdi bağışların gıda bankacılığı kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hep soru işareti teşkil etmiştir. Bakanlıkça 21 Mart 2004 tarihinde yayınlanan 251 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği le uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Tebliğ ile belirlenen ana kriterleri şöyle sıralayabiliriz:
- Bağışın yapılacağı dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara bu kapsamda yardım yapılabileceğine dair hükümlerin bulunması,
- Bağışın yapıldığı dernek veya vakıf adına, belge düzenleme sınırının altında dahi kalınsa bağışın içeriğini kapsayan fatura düzenlenmesi,
- Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağışlar KDV’den istisna olduğundan belgede “ihtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplamamıştır” ibaresinin bulunması,
- Şayet bağış GVK 89. maddesi çerçevesinde yıllık beyannamede gösterilmek suretiyle indirilecek bir bağış niteliğinde ise yani ürettiği bir ürünü bağışlamayan GVK mükellefi söz konusu ise bağışa ilişkin belge düzenlenmesi yerine bağışa konu malların edinimine ilişkin belgelerin ve bağış makbuzunun saklanması,
- Bağışı kabul eden dernek veya vakıf tarafından da ilgili bağış içeriğini havi bağış makbuzunun düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Burada KDV hesaplanmaması kısmı doğal olarak bağış yapılan malı kendisi üreten işletmeler açısından geçerlidir. Şayet işletme satın aldığı ürünleri bağış yapıyorsa o zaman dernek veya vakıf adına düzenlenen faturada satın alınan ürünlerin KDV dahil bedeli maliyet olarak hesaplanacak, dolayısıyla bu mallara ilişkin KDV tutarları indirilecek, KDV hesabına dahil edilmeyecektir.
Bu kriterlere göre gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışın esas itibarıyla ayın ve kapsama giren dört ürün mahiyetinde olması gerekmektedir.
NAKDİ BAĞIŞLAR NASIL DEĞERLENDİRİLİR?
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan bir dernek veya vakfa nakden yapılan bağışların;
- Ancak dernek veya vakıf tarafından kapsama giren malların satın alınması,
- Satın alınan bu mallara ilişkin faturaların bağışı yapan mükellef adına düzenlenmesi,
- Bağış makbuzuna bu şartın işlenmesi ve bağış makbuzu ile mükellef adına düzenlenen faturaların birlikte değerlendirilmesi ve tabi ilişkilendirilebilmesi kaydıyla indirim konusu yapılması mümkün olacaktır.
Bu durumda bağışı yapan gelir veya kurumlar vergisi mükellefi, alınan malların KDV dahil tutarlarını indirim konusu yapabilecektir. Bağış ve yardımlar prensip olarak gelir
olduğu zaman indirilebilmesi mümkün olan işlemler olduğu için indirimin beyanname üzerinde gösterilmesi gerekir.
(Kaynak: ito | 23.05.2016)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.