SSK'yı, Milli Eğitim'i ve çırakları öpüyorlar, vergileri ve primleri devlete ödetiyorlar, kârı cebe atıyorlar
1-Meslek lisesi öğrencilerinin primi MEB'den,
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu gereğince, Meslek Lisesi öğrencileri eğitimleri süresince işletmelere-fabrikalara-atölyelere staja giderler ve stajları süresince de SSK primlerini Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öder.
Çırakların primi de MEB'den, öte yandan meslek lisesinde okumayan ama ilköğretimi bitirdikten sonra sanayi sitelerine, atölyelere fabrikalara ve değişik üretim yerlerine çırak olarak girenlerin SSK primleri de çıraklık eğitimleri süresince yine Milli Eğitim Bakanlığı'nca SSK'ya ödenir.
Primleri emekliliğe sayılmaz, gerek meslek lisesi öğrencileri gerekse çıraklar adına ödenen primler sadece işkazası-meslek hastalığı ve hastalık sigortaları için olup bu primler emekliliğe sayılmadığı gibi emeklilik için başlangıç da sayılmaz.
2- Açıkgözler çifte kavrulmuş yapıyor
Meslek lisesi mezunu birini alıp işyerinde işçi olarak çalıştırıp, bir Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürü ile el ele verip, devlete çırak olarak bildirirseniz de çifte kavrulmuş gibi SSK primlerinden ve gelir vergisinden kurtulma imkanı yaratıyorsunuz ve bunu yapan işletme sayısı da ülkemizde epeyce fazla.
3- OLAN MEB'e, SSK'YA VE İŞÇİLERE OLUYOR
Aslında meslek lisesi mezunu işçi oldukları halde Çıraklık Eğitim Merkez müdürlerinin göz yumması ile çırak olarak gösterilen işçilerin primleri 4 yıl boyunca MEB tarafından ödeniyor, SSK ise normal işçi primi alacağı yerde çırak primi aldığı için az gelir elde ediyor. Normalde en az asgari ücretin yüzde 35,5'u kadar yani 208 YTL. prim alacağı yerde SSK, 24 YTL. prim alıyor. Çünkü, çırakların prim oranı yüzde 4. Üstelik bu 24 lirayı da işveren ödemiyor Milli Eğitim ödüyor.
4- İşçilerin primleri MEB'den
Şu aralar işletmeler, fabrikalar, atölyeler meslek lisesi mezunu ve 18 yaşından büyük gençleri işe alıyorlar ve sonra çırak olarak Çırak Eğitim Merkezlerine kaydettiriyorlar ve 4 yıl boyunca işçi olarak çalıştırıp primlerini çırak diye Milli Eğitim'e ödettiriyorlar. İşverenin cebinden bir kuruş SSK primi çıkmıyor.
5-Bir kuruş vergi de yok
Öte yandan aslında işçi olarak işe alınan ama primleri devlete ödettirilen bu kişilere ödenen ücretler içinde ayrıca Maliye'ye vergi ödenmesi de gerektiği halde çırak olarak bildirildiği için vergi de ödenmiyor.
6-İşçi geç emekli oluyor
Meslek lisesini bitirip bir işyerinde işe girdiği ve işçi olduğu halde SGK'ya çırak olarak bildirilmenin asıl mağduru ise çalışan işçiler. Esas olan ise işçiye oluyor çünkü, işçi olarak değil de çırak olarak bildirildiği dönemler emekliliğine sayılmadığından daha geç emekli oluyorlar. Evli iseler eşlerine çocuklarına sağlık karnesi alamıyorlar, eşleri için doğum yardımlarından mahrum kalıyorlar. Evli değilseler ana-babalarına sağlık karnesi alamıyorlar. Dahası çırak olarak bildirildikleri süreler için kıdem tazminatı da alamıyorlar.
7-Öpüşün alt yapısı 2001'de geldi
İşte 2002 yılından beri MEB'i ve SSK'yı öpüyorlar önce öpüşün alt yapısını 2001 yılında yaptılar. 29.06.2001 günü TBMM'den 4702 sayılı Kanun geçinceye kadar 18 yaşını doldurmuş kişiler çırak olamıyordu ama devlete çırak kazığı atmak için 19 yaşından gün almış kişilerin (hatta 60 yaşında da olsa) çırak olabilmesinin yolu açıldı. Şu anda 20 yaşından büyük meslek lisesi mezunu gençler işçi oldukları halde çırak olarak bildiriliyorlar.
Grevdeki işçiye rapor parası verilir
Ali Bey, grevdeki bir işçi greve katıldıktan sonra grevdeyken rapor alabilir mi? Alır ise ücreti ödenir mi? Haber-İş Konya Şubesi
Sayın okurum, bu konuyla ilgili 6.12.2004 günü AKŞAM Gazetesi'nde "Grevdeki işçiye istirahat parası verilir mi? başlıklı yazımda da belirttiğim üzere, hastalık halinde sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği verilebilmesi için,
a) Geçici iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması,
b) Sigortalılık niteliğinin yitirilmemiş olması,
c) Kurum hekim veya sağlık kurullarından dinlenme raporu alınması,
d) Dinlenme süresinin iki günden fazla olması,
Şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması
gerekmektedir.
Buradaki en önemli kriter ise (b)'de belirtilen sigortalılık niteliği konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu açısında hizmet akdinin askıda olduğu grev süresinde, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu "Sigortalılık niteliğinin ne zaman yitirilmiş sayılacağı" başlıklı 107'nci maddesinde de, "2'nci maddede belirtilen sigortalılardan hastalık ve analık sigortalarının uygulanmasında ödenen primin ilişkin olduğu günü takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
Ancak, sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde sigortalılık niteliği bu sürelerin sona ermesini takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır" diyerek grev süresince kişiyi sigortalı saymıştır. Sigortalılık niteliğini yitirenler 506 sayılı Kanun'un 40. maddesine göre belirli koşullarla sağlık yardımlarından faydalanmaya devam ettikleri halde, parasal yardım olan geçici iş göremezlik ödeneğinden faydalanma hakkını yitirirler. Sigortalılık niteliği hastalık ve analık sigortalarının uygulanmasında ödenen primin ilişkin olduğu günü takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılmaktadır. Ancak, 506 Sayılı Kanun'un 107'nci maddesi gereğince, sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde sigortalılık niteliği bu sürelerin sona ermesini takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmekte olduğundan greve katılanlar grev süresince sigortalı sayılmaktadır. Geçici iş göremezlik ödeneğinin verilmesi için gerekli bir diğer şartta dinlenme süresinin iki günden fazla olması gerektiğidir. İstirahat süresi ne olursa olsun ilk iki gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyecektir. Oysa, iş kazası ve meslek hastalığında geçici iş göremezlik ödeneği ilk günden itibaren verilmektedir. Bütün bunlara göre, greve katılan işçiler iki günden fazla istirahat almışlarsa SSK'dan geçici işgöremezlik ödeneği adı verilen parayı alabilirler. Son olarak 120 günün hesabından da greve katılan işçilere avantajlar tanınmış olup konuyla ilgili olarak 506 sayılı Kanun'un 104'üncü maddesini okumanızı tavsiye ederim. Mesela, grevden önce 120 günü olan birisi grev bir yıldan fazla sürse bile sanki o grev süresi yokmuş gibi yine 120 günü varmış gibi değerlendirilecektir. (Bkz. 506 sy K. 104, 107 ve 60/F)
Kısa...kısa..
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 13.11.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.