Değerli okurlar yazılarımızda vergi kanunlarında yaşanan değişikliklerle ilgili gelişmeleri, muhtemel sorunları dile getirmeye çalışıyoruz. Son dönemin en önemli konusu Kurumlar Vergisi Kanunu ile ilgili transfer fiyatlandırması ve örtülü sermaye uygulamaları.
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı konusunda kanuni düzenleme yapıldı ve 1.1.2007 itibariyle yürürlüğe girdi. Uygulamaya dair Bakanlar Kurulu Kararı ve Genel Tebliğ ise taslak aşamasında.
Transfer fiyatlandırmasının özünde mal ve hizmetlerin alım-satım fiyatının emsallere uygun olması yatmaktadır. Burada temel sorun ise emsal fiyatın tespiti. Bunun için kanunen belirlenmiş yöntemler mevcuttur. Ancak bu yöntemlerin uygulaması yazıldığı kadar kolay değil.
Transfer fiyatlandırması konusundaki önemli yeniliklerden bir tanesi dokümantasyon. Mükelleflere, mal ve hizmetlerin fiyatlarına ilişkin olarak hesaplamaları Vergi İdaresine ibraz etme zorunluluğu geliyor.
Yeni düzenleme ile emsallere uygunluk ilkesi uyarınca tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgeler ispat edici kağıt kabul edilmiştir. Bu kapsamda, seçilen yöntem ve bu yöntemin uygulanmasına ilişkin bütün hesaplama ve işlemlere ait belgeler ayrıntılı olarak tutulacak ve saklanacaktır.
Yöntemin seçilme gerekçelerini açıklayan en önemli unsurlar bu hesaplama ve belgeler olduğundan, tebliğde belirtilen hesaplama ve belgelerin istenildiğinde ibraz edilmek üzere hazırlanması ve saklanması gerekmektedir.
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin genel tebliğ taslağında kurumlar vergisi mükelleflerine bazı formları düzenleme ve beyannamelerine ekleme mecburiyeti de getirilmektedir.
Kurumlar vergisi mükellefleri, ilişkili kişilerle bir takvim yılı içinde yaptığı mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri ile ilgili olarak "Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Form" dolduracaklar. Bu form kurumlar vergisi beyannamesi ekinde, bağlı bulunulan vergi dairesine gönderilecektir.
Bunun yanında kurumlar vergisi mükellefleri ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlere ilişkin olarak, formatı Tebliğ ile belirlenmiş rapor düzenleyeceklerdir. Düzenlenecek rapor ile Tebliğde belirtilen bilgi ve belgeler kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlanacak ve bu süreden sonra istenmesi durumunda Vergi İdaresi’ne veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilecektir.
Tebliğde bu bilgi ve belgelerin neler olduğu sayılmıştır. Bu bilgi ve belgelerin hazırlanması yazıldığı kadar kolay olmayacaktır. İlişkili kişi tanımı geniş bir kitleyi kapsamaktadır. İşletme büyüklüklerinin arttığını, müşteri portföyünün çok geniş olduğunu düşünürsek ciddi bir dokümantasyon yükü oluşabilecektir. Özellikle perakende sektöründe faaliyet gösteren büyük ölçekli şirketler ciddi bir iş yüküyle karşılaşabilirler.
Bizim değineceğimiz önemli bir konu, beyannameye eklenme zorunluluğu getirilen formun kapsamına ilişkin. Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Form, ilişkili kişilerle bir takvim yılı içinde yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerini kapsayacak. Ancak burada şöyle bir sorun karşımıza geliyor.
Kurumlar vergisinde normal hesap döneminin yanında özel hesap dönemi mevcut. Bu nedenle, vergileme dönemi takvim yılı değil, hesap dönemidir. Her kurum 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arası kazançlarına göre vergilenmiyor. Tebliğ taslağındaki ifadeye göre, 1.10.2006-30.9.2007 özel hesap dönemine tabi kurumlar vergisi mükellefi için bu form nasıl hazırlanacaktır? Birinci soru, listede 1.1.2007 öncesi rakamların yer alıp almayacağıdır? Şayet yer alacak ise bitiş tarihi ne olacaktır? Şahsi düşüncemiz, 1.1.2007 tarihi öncesinin yasa gereği dikkate alınamayacağıdır.
Diğer soru, izleyen hesap döneminde (1.10.2007-30.9.2008) aynı mükellef tarafından bu form hazırlanırken hangi tarih aralığının dikkate alınacağıdır? Takvim yılından kasıt, 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında kalan 365 günlük süredir. Kurumlar vergisindeki özel hesap dönemi uygulamasını gözden uzak tutarak böyle bir açıklama yapılmış olması ileriki dönemlerde sıkıntı doğurabilir.
Son dönemde vergi kanunlarında kavramlara bilinenden farklı anlamların yüklendiğini görüyoruz. Bilinen kavramlarda yorum farklılığına gidiliyor ise bu konunun açıklanması bizce zorunluluktur. Tali düzenlemelerde kanuni terminolojiye uygun ibareler kullanılması gerekir.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 10.11.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.