Bilindiği üzere; Maliye Bakanlığı’nın 320, 323 ve 324 ve 332 nolu VUK genel tebliğleri ile, mükelleflerin ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları belli tutarı aşan tahsilat ve ödemelerinin, banka, özel finans kurumları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması zorunluluğu getirilmişti. 01.05.2004 tarihinden bugüne kadar uygulanmakta olan tutar 8 bin Türk Lirası idi. Dolayısıyla, 8 bin Türk Lirası'nı aşan söz konusu ödemelerin banka, özel finans kurumları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması zorunluydu.
24 Aralık 2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 459 Seri Nolu VUK Genel Tebliği ile anılan zorunluluk yeniden düzenlenmiş ve bu zorunluluğa ilişkin 8 bin liralık limit 01.01.2016 tarihinden itibaren 7 bin liraya indirilmiştir. Anılan Genel Tebliğ düzenlemesine göre, 01.01.2016 tarihinden itibaren;
- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
- Kazancı basit usulde tespit edilenler,
- Defter tutmak zorunda olan çiftçiler,
- Serbest meslek erbabı
ve
- Vergiden muaf esnafın,
kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile bu kişilerin diğer kişilerle yapacakları 7 bin lirayı aşan “her türlü” tahsilat ve ödemelerinin Tebliğde tanımlanan “aracı finansal kurumlar” aracılığıyla yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont, hesap bildirim cetvelleri, alındı vb. belgeler ile tevsiki zorunludur.
Anılan tebliğde “aracı finansal kurumlar”ın;
- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nda tanımlanan bankayı,
- 29/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşlarını,
ve
- 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'na göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'ni, ifade ettiği açıklanmıştır. Keza, anılan tebliğde;
- Ödeme: Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki azalış,
- Tahsilat: Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki artış, olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda belirtilen kişi ve kurumlar kendi aralarındaki ya da diğer kişilerle aralarındaki örneğin;
- Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
- Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,
- İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin,
belirlenen haddi (7 bin Türk Lirası'nı) aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.
Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının 7 bin Türk Lirasını aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.
Örnek: Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) AŞ, aynı gün içerisinde (B) Ltd. Şti.’nden sırasıyla 1.000 TL, 3 bin TL, 3 bin 500 TL ve 500 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) AŞ’nin (B) Ltd. Şti.’nden aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 3 bin 500 TL’lik alımla 7 bin TL’lik haddi aştığından, son iki işleme ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir.
Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının 7 bin lirayı aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.
Örnek: Serbest meslek erbabı (C), (D) AŞ’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 12.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 1.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 1.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir.
Kapsamda olmayan tahsilat ve ödemeler
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin,
b) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin,
c) 11/8/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 89/14391 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda tanımlanan yetkili döviz müesseselerinin yapacakları döviz alım satım işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
ç) Tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
d) Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
e) 5018 sayılı Kanun'da yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ceza uygulaması
Tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması durumunda ilgililere Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinde yer alan özel usulsüzlük cezaları tatbik edilir. Anılan madde hükmü uyarınca; tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın %5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 1.100.000 TL'yi (460 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2016'den itibaren) geçemez.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 31.12.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.