Geçen yazımızda aile şirketi veya kapalı anonim şirket olarak da adlandırılan anonim şirketlerde hisse senetlerinin devir kazancının vergilendirilmesini irdelemiştik.
Ancak bir çok kapalı anonim şirkette hisse senetleri bastırılmamış durumdadır. Bu gibi şirketlerde, iki durum söz konusu olabilmektedir. Birinci durumda, şirket “ilmuhaber” adı verilen geçici hisse senedi çıkartmış olabilir. İkinci durumda ise şirketin hisseleri ne ilmuhabere ne de hisse senedine bağlanmış olabilir. Yani paylar, senede bağlanmamış durumda, çıplak halde olabilir. Bu yazımızda da bu iki ihtimali irdelemeye çalışacağız.
Gelir Vergisi Kanunu'nun, hisse devir kazançlarını kapsamına alan ve iktisaptan itibaren iki yıl geçtikten sonra satış kazancını verginin konusu dışına çıkartan mükerrer 80. maddesi hükmü, bu konuda devredilenin menkul kıymet olması koşulunu aramıştır. Zaten biz de önceki yazımızda hep, hissenin devri değil, hisse senedinin devri olarak konuyu aktardık.
Anonim şirketlerin hisse senedi bastırmadan önce hisse senetlerini bastırıp dağıtıncaya kadar geçerli olmak üzere ilmuhaber çıkartmaları da ihtimal dahilindedir. Pek çok şirket ilmuhaber ihracının maliyetsiz olması, hisse senedi gibi tedavül olanağının bu şekilde de sağlanabiliyor olması ve her bir hissedar için birden fazla payı ihtiva eder şekilde birer adet düzenlenebilmesi ve devir için birden fazla payı ihtiva eden birkaç ilmuhaberle değiştirilmesinin kolay olması gibi sebeplerle, ilmuhaber ihracı yoluna gitmektedir. Ancak yeni Ticaret Kanununun yönetim kuruluna, payların hamiline olduğu hallerde, pay bedellerinin ödenmesini müteakip üç ay içerisinde hisse senetlerini bastırıp dağıtma yükümlülüğü getirdiğini de unutmamak gerekir (md.486/2).
Doktrinde baskın görüşün ilmuhaberlerin de kıymetli evrak niteliğinde olduğu yönündedir. Ayrıca Ticaret Kanunu'nun ilmuhaberlerin hisse senetleri yerine çıkartılacağını kabul etmesi dolayısıyla, ilmuhaberlerin devrinde elde edilen kazanç, aynı hisse senetleri gibi vergilendirilir. Yargı anlayışı da bu yöndedir.
Bir başka anlatımla iki yıl veya daha fazla süreyle ilmuhabere sahip olan bir kişinin, bu ilmuhaberlerin devrinden sağladığı kazançlar, gelir vergisinin konusuna girmez. Ancak burada önemli olan ilmuhabere sahip olunan süredir. Örneğin bir şirkette 20 yıldır ortak olmasına rağmen, devrinden 6 ay önce şirketçe çıkartılarak hissedarlara teslim edilmiş bulunan ilmuhaberlerin devir kazancı, bize göre vergiye tabi olacaktır. Burada önemli olan, hissedarlık süresi değil, hisse senedine veya onun yerine geçen ilmuhabere sahip olma süresidir. Çünkü düzenlemenin (geçmişte bir yıllık, sonra üç aylık şimdilerde iki yıllık vergi dışı bırakma süresinin) getiriliş amacı, hisse devrini teşvik değil, menkul kıymetleştirmeyi teşviktir. (Bu madde paralelinde zamanın mevzuatlarında bu amaçlı pek çok düzenleme vardı, ancak bunların çoğu kaldırıldı.)
İlmuhaberlerin devri, bu kıymetlerin hangi tür hisse senetlerinin yerine çıkartıldığına göre değişir. Nama yazılı hisse senetlerinin yerine çıkartılmış nama yazılı ilmuhaberler, ciro (veya alacağın temliki) ve zilyedliğin nakli (kısaca teslim); hamiline yazılı hisse senetlerinin yerine çıkartılmış nama yazılı ilmuhaberler alacağın temliki ve zilyedliğin nakli; hamiline yazılı hisse senetlerinin yerine çıkartılmış hamiline yazılı ilmuhaberler ise sadece zilyedliğin nakli yolu ile devredilebilir. Nama yazılı ilmuhaberlerin devrinde, devrin şirkete karşı ileri sürülebilmesi için ayrıca, pay defterine kayıt koşulu da aranmaktadır.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi bir diğer olasılık da, anonim şirketin hisse senetlerini veya ilmuhaberlerini bastırmamış, yani hisselerin çıplak olması durumudur. Bu şekilde çıplak hisselerin devrinde, artık bir menkul kıymetin devrinden söz edilemeyeceği için, devir dolayısıyla elde edilen kazancın vergilendirilmesinde uygulanacak düzenleme mükerrer 80. maddenin 1. değil, 4. bendidir. Bu bent ortaklık hak veya hisselerinin devrini vergiye tabi kılarken, 1. bentte söz konusu olan iki yıllık süre gibi bir süre getirmemiştir. Dolayısıyla anonim şirketlerin hisse senedi veya ilmuhabere bağlanmamış payların devrinde, iktisap tarihi ile devir arasında geçen süre önem taşımaksızın kazanç vergiye tabi olacaktır.
Bu nedenle anonim şirketin hisselerinin devredilmesinin düşünüldüğü hallerde, kazancın vergi dışı kalması için, iki yıl öncesinden ilmuhaber çıkartılarak hissedarlara dağıtılmasında fayda vardır. Aksi halde verginin doğumuna gereksiz yere sebebiyet verilmiş olunur. Burada iki yıldır hisse senedine veya ilmühabere sahip olduğunu ispat yükü, mükelleftedir.
Satış kazancının vergiye tabi olduğu hallerde, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 81. maddesine göre, satış kazancının tespitinde, maliyet bedelinin elden çıkarma işleminin yapıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü'nce belirlenen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranında artırılarak revize edilerek dikkate alınması gerekmektedir. Bu suretle, enflasyona tekabül ettiği kabul edilen kazanç kısmı vergi dışına çıkmakta, reel kazancın vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Ancak bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya daha fazla olması gerekmektedir.
2015 yılında elde edilecek değer artış kazançlarının vergilendirilmesinde kazancın 10 bin 600 Lirası vergiden istisnadır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 24.12.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.