Yatırımcılar yatırım yapacakları ülkeye karar verirken birçok faktörü göz önüne alırlar. Ülkeler tarafından sağlanan her türlü destek unsuru da yatırım kararlarını etkileyen unsurlardan birisidir. Diğer yandan yatırımları desteklerken kullanılan unsurların dengeli ve sürdürülebilir olması ülke içi, ülkeler arası ve ticaret politikalarındaki dengeler açısından önemlidir. Türkiye’nin özellikle 2009 yılından sonra attığı adımlar rekabetçi olmasının yanısıra söz konusu dengeleri iyi şekilde yönettiğini de ortaya koydu. Tabi ki yukarıda da belirttiğimiz üzere yatırımcı açısından yatırım kararını verirken tek ve en önemli kriter teşvik paketleri değildir. Ancak bu arada yatırım teşvik unsurlarının karar vericiler açısından büyük önem taşıdığı hususunu da not düşmek gerekir.
Çok bilinen Yatırım Teşvik Belgesi’ne bağlı ve bölgelere-sektörlere- yatırım miktarlarına gore değişken “Yatırım İndirimi” mekanizmasının bırakılması sonrasında 2006 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile sağlanan destek unsurlarının gümrük vergisi muafiyeti ve KDV istisnası ile sınırlanması ilgili dönemde yatırım teşvik belgesinin cazibesini azalttı.
Sonrasında 2009 yılında Yatırım Teşvik Mevzuatı’nda Türkiye’nin 4 farklı bölgeye ayrıştırılarak, geçmiş dönemlerdekine benzer, bölgeler arası gelişmişlik endekslerinin dikkate alınması ve sektör, asgari yatırım tutarı ve yatırıma başlama tarihi gibi kriterlerin destek unsurlarında belirleyici hale gelmesi, yabancı yatırımcının ilgisini çekerek, diğer ülkelerle rekabet eder hale gelmesini sağladı.
Özellikle 2012 yılında yayımlanan ve halen geçerli olan Bakanlar Kurulu Kararı’nın yayımlanmadan 4 ay öncesinde konunun kamuoyu ile paylaşılması ve sonrasında sivil toplum örgütlerinden görüşler alınması Türkiye’nin son dönemlere yatırım politikasına verdiği önemin ve şeff afl ığın en belirgin göstergesidir.
Türkiye’nin 6 bölgeye ayrıldığı ve genel, bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik olmak üzere 4 ana yatırım türünü kapsayan yatırım teşvik sistemi, yatırımcı firmalara birçok destek sağlamaktadır.
Belirtilen 4 yatırım türüne ek olarak, kararda yer alan “öncelikli yatırım konuları” yatırımların hangi bölgede olduklarından bağımsız olarak 5 inci bölgedeki yatırımlara sağlanan destek oranlarından faydalanabilecekleri farklı bir model olarak göze çarpmaktadır. Özellikle ülkemiz ve yatırımcı için stratejik yatırım olarak değerlendirilebilecek; ancak, mevzuat uyarınca “stratejik yatırım” kriterine haiz olmayan yatırımların “Öncelikli Yatırımlar” olarak değerlendirilmesi, son dönemde yatırımların gözünde Türkiye’yi daha da çekici kılmıştır.
Yukarıda belirttiğimiz üzere yatırım teşvik sistemindeki şeff afl ık ve yatırımcıdan alınan geri bildirimlerin değerlendirilmesi sonucu son Bakanlar Kurulu Kararı birçok kez olumlu yönde modifiye edilmiş ve pazar şartları göz önünde bulundurularak bugünkü halini almıştır.
Bu süreçte Ekonomi Bakanlığı’nın özel sektör bakış açışını iyi anlar şekilde profesyonelce çalışarak yurt dışında yer alan CFO ve CEO’lara ticaret ateşeleri yoluyla bilgiler aktarması, yurt dışı firmaların gözünden kaçmamıştır.
Yeterli mi?
Sektör, yatırım yeri, asgari yatırım tutarı ve yatırıma başlama tarihi gibi kriterlerin dikkate alınarak her yatırımcı özelinde destek unsurlarının dizayn edilmesi ve sisteme ilişkin geri bildirimlerin dinlenmesi ve gerçekleştirilen revizyonlar, mevcut sistemin geçmiş yıllara kıyasla öne çıkmasını sağlamaktadır.
Başta birçok uluslararası ve hatta yerli yatırımcının değerlendirdiği ülkeler olan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve yatırım alanında Avrupa’nın son dönemde en cazip ülkesi haline gelen Polonya’nın teşvik sistemlerini incelediğimizde mevcut teşvik sistemiyle bu ülkelerle rekabet etmenin ne derece zor olacağını görebilmekteyiz.
Özellikle teşvik sistemimizin en önemli destek unsurlarından biri olan vergi indiriminden fiili olarak fayda sağlamak yatırımcı için kazanca bağlı olmak kaydıyla yıllarca sürebilmekte, bu da yukarıda saydığımız diğer ülkelerde sağlanan nakit destekler ve yatırım yeri imkanlarının ön plana çıkmasına neden olmaktadır.
Gelişen iş modelleri ve yeni yatırım alanları ve ülkeler arasındaki dinamik rekabet daha esnek bir yatırım teşvik mekanizması ihtiyacına yol açmaktadır. Nitekim otorite de haklı olarak bu durumu önceden görerek yaptığı açıklamalarda kişiye- firmaya özel teşvik uygulamalarının planlandığını belirtmektedir. Şeffaf ve sistemli bir şekilde yatırımcının getirdiği yatırım planlarının analiz edilerek gerekli ve uygun teşvik unsurlarının firmaya özel sunulması hem ülke hemde yatırımcı için kazanç sağlayabilecektir.
Geçmiş yıllarda yapılan çalışmalar gibi yurt dışındaki yatırımcılar ile bağı hiç koparmamak, iletişimin sağlanmasına yönelik olarak yurt dışı tüm birimlerle birlikte hareket etmek Ekonomi Bakanlığı’nın son dönemde gösterdiği gayretlerin olumlu bir şekilde sonuçlanmasına ve ileride büyük yatırımların bölgeye akmasına imkan sağlayacaktır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 11.11.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.