Geçen yazımda gecikme faizi ile gecikme zammı müesseselerini karşılaştırmıştım. Bu yazımda da gecikme zammının normal vade tarihinden hangi tarihe kadar hesaplanması gerektiği konusunu, pişmanlık zammı ile birlikte irdelemeye çalışacağım.
Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesine göre gecikme faizinin tahakkuk tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir. Aynı esas pişmanlık zammı için de geçerlidir. Ancak bu hükmü hemen şekli olarak sahiplenmek, bazen haksız ve yanıltıcı sonuçlar verebilmektedir. Buradaki hükmün, özüne inilerek faiz kavramının içeriği ile birlikte yorumlanması gerekmektedir.
Faiz, bir başkasının (konumuz açısından hazinenin) parasının haksız olarak kullanılması dolayısıyla ödenen ve alacaklının parasına tasarruf edememesi dolayısıyla mahrum kaldığı ekonomik çıkarın karşılığı olarak ödenmektedir.
O halde faizin, alacaklının (Hazine'nin) parasına kavuşmuş sayılacağı tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir. Bu, bazen gecikme faizinin veya pişmanlık zammının doğumuna yol açan verginin tahakkukundan önce gerçekleşebilmektedir. Örneğin bir şirketin 2011 yılında yasal olarak ayırma hakkına sahip olduğu bir karşılığı fazla ayırdığını, ancak izleyen yılda bu karşılığı matraha eklediğini düşünelim. Bir başka şirketin de 2011 yılında yenileme fonuna alacağı demirbaş satış kazancını fazla olarak fona aldığını, ancak bu fonu kullanmaması dolayısıyla 2014 yılında vergi matrahına dahil ederek vergilendirdiğini düşünelim. Her iki şirketin 2011 yılındaki bu haksız işlemlerinin 2015 yılında tespit edildiğini ve haksız işlem tutarı kadar re’sen tarhiyat yapıldığını, re’sen tarh edilen vergilerin ise 2015 yılında tahakkuk ettiğini düşünelim. Vergi her ne kadar 2015 yılında tahakkuk etti ise de, birinci örnekte hazine zararı izleyen yıl, ikinci örnekte ise 2014’de kalkmıştır. Birinci örnekte bir yıllık, ikinci örnekte ise üç yıllık gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir. Nitekim pek çok Danıştay kararı da Hazine zararının ortadan kalktığı tarihten itibaren gecikme faizinin hesaplanamayacağı yönündedir.
Konunun geçici vergi açısından da bu şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin bir yılın son dönem geçici vergi beyannamesinde matrah farkı saptanması halinde re’sen tarh edilen vergi üzerinden hesaplanacak geçici verginin, bu verginin yıllık beyannameden mahsup edileceği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir.
Zira bulunan fark vergi, yıllık beyannameden mahsup edilmemek suretiyle zaten ödenmiş olmakta ve hazine zararı ortadan kalkmaktadır. Hazine bu suretle alacağına kavuşmuş olacaktır. Mükellefin söz konusu geçici vergi beyannamesini düzelterek örneğin iki yıl sonra pişmanlıkla beyanda bulunması halinde de pişmanlık zammının, pişmanlıkla beyan üzerine tahakkuk eden verginin tahakkuk tarihine (ki pek çok halde bu vergi zaten terkin edilecektir) kadar değil, bu vergi süresinde beyan edilse idi, mahsup edilebileceği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir.
Örneği son dönem geçici vergi beyannamesi için verdik. Peki, önceki geçici vergi dönemleri için uygulamanın nasıl olması gerekmektedir. Bu sorunun cevabını ise bir yargı kararı ile verelim.
2009 yılı üçüncü dönem geçici vergi beyannamesini düzelterek haziran 2010’da düzeltme beyannamesini pişmanlıkla veren bir mükellefe, ortaya çıkan fazla geçici vergi üzerinden, pişmanlıkla beyan tarihine kadar pişmanlık zammı hesaplanmıştır. Mükellefin dava açması üzerine yerel mahkeme pişmanlık zammının, kurumlar vergisi beyannamesinde bu verginin mahsup edileceği gerekçesi ile yıllık beyanname tarihine kadar hesaplanması gerektiğine hükmetmiştir. Mahkeme, verginin yıllık beyanname tarihine kadar mükellef tarafından haksız olarak kullanıldığı, bu süre kadar kendisine haksız yarar sağladığı gerekçesine dayanmıştır.
Bu kararı temyiz yolu ile inceleyen Danıştay 4. Dairesi E.2011/5313 K.2014/3205 sayı ve 8.5.2014 sayılı Kararı'nda, “yıl içerisinde ödenen geçici vergiler kümülatif olarak toplanıp yıllık beyanname verme döneminde gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilir. Bir geçici vergi döneminde tahakkuk edip ödenen geçici vergi, bir sonraki dönem toplam matrah üzerinden hesaplanan geçici vergiden mahsup edilip kalan kısım ödenir. Yıl içerisinde ödenen geçici vergiler için uygulama bu şekildedir. Dolayısıyla 2009 yılı 3. dönemi kurumlar geçici vergi beyannamesinin eksik beyan edilmesi sonucu eksik beyan edilen tutar kadar ödenmeyen geçici vergi için hesaplanacak pişmanlık zammının bir sonraki geçici vergiden mahsup edileceği tarihe kadar hesaplanması gerek”tiğne hükmetmiş ve Yerel Mahkeme Kararını bozmuştur.
Geçici vergi beyannamesini pişmanlıkla verenler veya bir sebeple gecikme faizi ödemekle yükümlü kalanlar için önemli bir karar. Bir kenara not etmekte yarar var.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 05.11.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.