BASINDAN YAZILAR
Anestezi Yüksek Vergileri Hissettirmiyor / Yusuf Keleş - MuhasebeTR

Anestezi Yüksek Vergileri Hissettirmiyor / Yusuf Keleş

Hepimiz seyrettiğimiz yabancı filmlerde bu repliği duymuşuzdur. Yabancı ülkelerde özellikle ABD'de vergi konusu çok sıkı takip edilir.

Hatta bu konu ile ilgili yaygınlaşmış diğer bir söz de vergiden ve ölümden kaçılamayacağıdır. Batılı devletlerde devletin vergi toplamadaki ciddiyeti ve sıkı takibine mukabil vergi mükellefleri de ödedikleri verginin her kuruşunun hesabını sormaktan geri kalmaz.

Vergi konusunda bilgisiz olduğum çocukluk yıllarımda bu sözü duyduğumda heveslenir, ‘keşke ben de vergi ödesem de haklarımı sonuna kadar arayabilsem' diye hayıflanırdım. Yabancı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de herkesten hemen hemen her aşamada vergi alınıyor. Gazetemizin hafta sonu ekinde geçen yıl hazırladığım bir yazıda doğumdan ölüme kadar hayatın her aşamasında insanlardan ne tür vergiler toplandığını sıralamıştım. Orada da bahsettiğim üzere bir insan; doğumundan itibaren tüketmeye başladığı mamadan bezine, oradan ölüm sonrasında alınan kefene, mezar taşına kadar her anında vergi ile karşı karşıyadır.

Kimlerden vergi alınmaz?

Aslında bilinenin aksine ülkemizde de kundaktaki bebekten sokaktaki işsize kadar herkesten bir şekilde vergi alınıyor. Diğer Batılı ülkelerden farkımız; vergiler doğrudan insanların kendilerinden değil, alışveriş yaptıkları kişi ve kurumlar kullanılarak dolaylı olarak alınıyor. KDV ve ÖTV gibi vergileri ödeme durumunda kalmak için Türkiye sınırları içerisinde harcama yapmak yeterli bir sebep. Bu manada ülkedeki tüm vatandaşlar, hatta ülkemize geçici olarak gelen turistler bile birer vergi ödeyici durumunda.

Dolaysız vergilerde fazla geliri olandan çok vergi almak ya da ücret, sermaye birikimi gibi farklı kaynaklara farklı vergi oranı uygulamak mümkünken, dolaylı vergilerde aynı malı tüketenlerden gelir seviyesi ne olursa olsun (farklı bile olsa) aynı vergi alınır. Zaten dolaylı vergilerin en çok eleştirilen yönü bu. Ortak ihtiyaç olan ürünleri kim alırsa alsın aynı oranda vergi öder. Yani ekmek, su, mama gibi ürünleri gelir durumu yüksek olanlar da alsa vergi oranı aynıdır. Ülkemizde, Batılı ülkelerin aksine toplanan vergilerin neredeyse yüzde 70'i ÖTV, KDV, Özel İletişim Vergisi gibi dolaylı vergilerden oluşuyor. Geriye kalan yüzde 30'luk kısmın da önemli oranı çalışanlardan yapılan gelir vergisi kesintisi. Yani bu vergide bile vergi ödeyenler ödedikleri verginin farkında değil. Kısacası en fakirimiz, hatta sokakta dilenerek geçimini sağlayanımız bile, sonuçta, en azından her gün bir-iki ekmek alırken, cüz'i de olsa, belli bir vergi öder.

Vergi biliminde bu şekilde hissettirmeden vergi alınmasına malî anestezi denir. Malî anestezi ile alınan vergilerde diğer bir önemli nokta kişiler vergi ödediklerinin farkında olmadığı için bunun fikrî takibini yapamaz. Demokrasinin ve kurumlarının ülkemizde tam manasıyla oturmamasının ve işlememesinin sebeplerinden birisi de devlet ve kamu harcamalarına kaynak teşkil eden vergilerin bu şekilde vatandaştan hissettirmeden alınmasıdır. Vergisini beyan yoluyla ödeyen mükellefler ödedikleri her kuruşun değerini bilir ve kazançlarından alınan bu payın nerelere ve ne şekilde harcandığının takibini yapar. Nasıl ki, askerlik hizmetini yapan her vatandaş, ülkenin birliği ve bağımsızlığı konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyorsa, aynı şekilde, vergi verme konusunda da devleti ve onun icraatlarını takip edip sorgulama konusunda da hassasiyet gösterir. Devlet de toplumun farklı pek çok kesiminden gelen bu demokratik/katılımcı duyarlılık karşısında, uygulayacağı her türlü iç ve dış politikasında daha ölçülü olacaktır. Bu ve buna benzer işleyişin olduğu yönetim şekli katılımcı demokrasidir. Aksi durumda insanlar, en temel anayasal vatandaşlık görevi olan vergi vermek gibi önemli bir vazifeyi hakkıyla ifa etmediği için, yolunda gitmeyen işler ya da siyasal iktidarın ve idarî birimlerin muhtemel aşırılıkları karşısında, kendinde, bunun hesabını soracak gücü/yetkiyi bulamaz. Biraz da bu sebepten dolayı Türkiye'de, demokratikleşme süreci bütün iç ve dış talep ve baskılara rağmen bir türlü istenilen ivmeyi yakalayamıyor. İnsanlar yapılan duble yolları, hizmete açılan havaalanlarının finansmanını kendisinin yaptığını bilmediği için iktidarın vatandaşa bir lütfu gibi görüyor.

 

 

 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 18.08.2015)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM