Yıllık izin hakkı, çalışanların iş sözleşmesinden dolan en temel haklarından birisidir. Anayasal bir hak olan yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Çalışanların işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olmaları halinde yıllık ücretli izin kullanabilmektedir. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) olanlara on dört günden,
b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) On beş yıl (dâhil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,
az olamayacaktır. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri torba yasayla artırılmıştır. Yani yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanacaktır. İş Kanununda söz konuş bu hüküm sadece maden işyerlerinin yer altında çalışanları için değil, tüm yer altı işçileri için geçerlidir.
Anayasa, çalışanların dinlenme hakkına sahip olduklarını, ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartlarının kanunla düzenleneceğini (mad.50) belirtmiştir. Bunun doğal sonucu olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53 ve takip eden maddelerinde de ücretli yıllık izin hakkı ve şartları düzenlenmiştir.
Söz konusu anayasal hüküm neticesinde yıllık ücretli izin hükümleri, işçiler için ekonomik ve sosyal bir hak olarak İş Kanunu’nda emredici nitelikte düzenlenmiştir.
Ancak buradaki emredicilik mutlak olmayıp, nispi bir emrediciliktir. Başka bir ifadeyle, yıllık ücretli izin süreleri işçi lehine artırılabilir; ancak işçi aleyhine azaltılamaz. İş sözleşmelerinde aksine hükümleri olması halinde, geçersizdir.
Sözleşmelerle, yasal yıllık izin sürelerinin daha az tespit edilmesi halinde, sözleşmenin bu yoldaki hükmü geçersiz olup, yasadaki asgari süreler uygulanacaktır. Uygulamada, özellikle toplu iş sözleşmesi düzenin hâkim olduğu işyerlerinde yıllık izin sürelerinin yasal sürelerden daha fazla olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak yasada düzenlenen izin süreleri en az olup, bu süreler iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilecektir.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 24.06.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.