Türk Hukuk Sisteminde, herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Hukukta nafaka çeşitleri, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılmaktadır.
5510 sayılı yasanın 93’üncü maddesine göre, emekli aylıkları nafaka borçları için hacz edilebilmektedir. Ancak, bazı icra daireleri, emeklinin birikmiş nafaka borcu varsa, emekli aylığının tamamına haciz koymaktadırlar. Emekli aylığının tamamına birikmiş nafaka borcu dolayısıyla haciz konulan kişiler, icra mahkemelerine dâvâ açarak, emekli aylıklarının tamamı üzerine konulan haczi en fazla dörtte bir oranına indirebilirler.
Nafaka alacakları için emekli aylığından kesinti yapılması, birikmiş nafaka borcu ve cari nafaka borcu açısından ayrı ayrı uygulanmaktadır. İcra hukukunda, birikmiş nafaka borcu adi bir borç olup, emeklinin diğer borçlarına üstünlüğü ve önceliği bulunmamaktadır. 5510 sayılı yasanın 93’üncü maddesinde geçen nafaka alacağı ise cari ve güncel nafaka alacağıdır.
Bu durumda, birikmiş nafaka alacağı dahi olsa, emekli aylığının tamamı hacz edilemez. Çünkü, İcra ve İflâs Kanunu’nun 83. maddesi hükmüne göre; borçlunun ve ailesinin geçimi için İcra Müdürlüğünce zorunlu olarak takdir edilen miktar tenzil olunduktan sonra kalan bölümünün hacz edilebileceği ve bu miktarın maaşın 1/4’ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, emekli aylıklarından, birikmiş nafaka borcu dahi olsa, en fazla dörtte bir oranında kesinti yapılması gerekmektedir. Haciz daireleri tarafından, emekli aylığının tamamına icra konulamaz, emekli aylığının tamamına konulan haciz kesintisi işlemleri hatalıdır. Emekli olan kişiler, İcra Mahkemelerine başvurarak, haciz işleminin sonlandırabilirler.
Ancak, emekli ikramiyesinin tamamı üzerine birikmiş nafaka borcundan dolayı haciz konabilir. İcra ve İflâs Kanununun 83’üncü maddesinde dörtte bir şeklindeki üst sınır yalnızca emekli aylıkları için geçerli olup, emekli ikramiyesi için geçerli değildir.
Dul aylığı şartları sigortalının vefat tarihine göre değişiyor
Soru 1: Babam 2008’de vefat etti. SSK’ya 640 gün prim ödemesi var. Bu durumda annem maaş alabilir mi? Ahmet ŞEN
Cevap 1: Babanızın vefat tarihini yıl olarak vermişsiniz. Oysa bir gün bile şartları değiştiriyor. Vefat eden sigortalının hak sahiplerine dul-yetim aylığı bağlanabilmesi için, sigortalının 5 yıl sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödeme şartları aranmaktadır. Şayet babanız 1 Ekim 2008’den önce vefat etmişse ve 5 yıl sigortalılık süresi varsa (sigortalılık süresi ilk sigortalı olduğu tarih ile ölüm tarihi arasında geçen süredir) askerliğinin 260 gününü borçlanarak primini 900 güne tamamlayarak annenize dul aylığı bağlatabilirsiniz. Ancak babanızın vefat tarihi 1 Ekim 2008’den sonraysa, sosyal güvenlik kurumu yasadaki 5 yıllık süreye ilişkin borçlanma yasağını, prim eksiği içinde uyguladığından borçlanmanıza izin vermez. Aylık bağlamaz. Ancak, yargı prim eksiğinin borçlanmayla tamamlanabileceği yönünde kararlar vermektedir. Bu durumda; yazılı olarak borçlanma ve aylık bağlanmasını talep edin. Ret ettiklerinde, iş mahkemesine dâvâ açar ve aylığınızı yargı yoluyla bağlatabilirsiniz.
(Kaynak: Yeni Asya | 22.06.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.