Kıdem tazminatı bana göre çalışanların hayallerinin finansman kaynağıdır, çünkü çalışırken değil para biriktirmek ancak ihtiyaçlarını karşılayarak yaşayan çalışanlar emekli olunca, işten çıkarılınca alacağı kıdem tazminatıyla yapacaklarının hayalleri ile yaşıyor. Kimisi araba, kimisi ev-arsa-tarla alabilmenin hayalini kurarken, bazıları da oğlunu evlendirmenin, kızına işyeri açmanın planlarını yapıyor. Fakat, çalışanın emeğinin ertelenmiş karşılığı, işçinin işyerine ve işverene bağlılığının ödülü gibi değerlendirmelerde bulunulan kıdem tazminatının kaldırılması konusunda çalışmalar da durmadan devam ediyor. Üstelik bunu Avrupa ülkelerini referans göstererek yapıyorlar. Neymiş efendim, girmeye çalıştığımız hiçbir Avrupa ülkesinde bu kadar uzun süreli ödenen kıdem tazminatı yokmuş.
İş güvencesine karşılık kıdem tazminatı olmaz
15.03.2003 tarihinden yürürlüğe giren İş Güvencesi’ne karşılık olarak, işverenler kesimi kıdem tazminatının ya kaldırılmasını ya da birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi her yıla bir aylık brüt ücret yerine, bir haftalık veya 15 günlük brüt ücretin esas alınmasını, bu da kabul olmazsa Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasını istemektedir. Kıdem tazminatı konusunda işverenlerin referansları AB ülkeleri ise o zaman;
AB ülkeleri seviyesinde asgari ücret, (800-1200 euro)
AB ülkeleri seviyesinde aile ve çocuk yardımları, (200-400 euro)
AB ülkeleri seviyesinde sosyal güvenlik yardımları, (Ortalama 300 euro)
AB ülkeleri seviyesinde emekli aylıkları, (Ortalama 1000 euro)
AB ülkeleri seviyesinde sendikal haklar
İşçilerimize tanındıktan sonra sıra kıdem tazminatına gelmelidir. İnanıyorum ki yukarıdaki haklara sahip olacak işçilerimiz kıdem tazminatlarının kaldırılmasını kendileri isteyecek, bunu işverenlere bırakmayacaklardır.
Sonuç olarak günü birlik sadece karın tokluğuna yaşayan çalışanların büyük kısmının elinden hayallerini (kıdem tazminatlarını) alırsanız neyi bekleyecekler, umutları ne olacak? Düşünün ve ona göre karar verin.
Önce işçiler, sonra memurlar
YazImIzdan da görüleceği üzere “İşçi” kelimesi değil “Çalışan” kelimesi kullanılmıştır. Bugün sadece işçilerin kıdem tazminatı tartışma konusu edilmektedir. Bu tartışma sonucunda kıdem tazminatında bir indirime gidilirse bu memurları da etkileyecektir. Zira, kıdem tazminatına paralel olarak kamu çalışanlarına da emekli olduklarında çalıştıkları her yıla karşın bir aylıkları ikramiye olarak verilmektedir. Kıdem tazminatı kalkarsa bu kere sıra memurların ikramiyelerinin kaldırılmasına gelecektir.
Nedir kıdem tazminatı?
Birçok tarafın da katıldığı görüşlere göre,
Kıdem tazminatı ikramiyedir.
İşverenin, uzun yıllar bağlılıkla hizmet eden işçisini, işinden ayrılıp köşesine çekilmesi esnasında ödüllendirmesidir.
İşsizlik dönemi güvencesidir.
İşinden ayrılan ya da işinden çıkarılan işçinin işsiz kaldığı dönemde geçimini temin etmesi içindir.
Ücretin sonraya bırakılmış kısmıdır.
Ücret bir hizmet karşılığı işçiye ödenen ücrettir. Bu ücretin bir kısmı haftalık, aylık gibi belirli periyotlarla ödenirken bir kısmı da en sona bırakılmıştır. Sona bırakılan kısım ise kıdem tazminatıdır.
Gerçek anlamda tazminattır.
İşçisinin işine haklı bir neden olmaksınız son veren işverenin ödemesi gereken tazminattır.
Yukarıda sayılan
KIDEM TAZMİNATI tanımlandırmalarının her biri kendilerine göre doğrudur. Kıdem tazminatı bazen bir ikramiye (emeklilikte), bazen bir güvence (işten atılma, işsiz kalma), bazen ücretin sonraya bırakılmış kısmı (özellikle yurtdışına götürülen işçiler) ve bazen de tazminattır (Haksız olarak işten çıkarılanlar için).
--------------------------------------------------------------------------------
Sınıf değiştiren malul astsubay 15 yılı tamamlayınca emekli olabilir
Ben TSK’da astsubay olarak 1994 yılından beridir görev yapmaktayım. 14’üncü yılıma girdim. 2004 yılı ocak ayında “sınıfı görevini yapamaz” sağlık kurulu raporu ile adi malul oldum. O zaman kurumum bana sınıfımı değiştirmek istiyorsun, yoksa malulen emekli mi olmak istiyorsun dediler ben de sınıf değiştirmeyi tercih ettim. Sorum şu, şimdi malulen emekli olabilir miyim kazanılmış hak olduğu için yoksa illa ki zorunlu hizmet yılım olan 15 yılı beklemem mi gerekiyor? İsmi mahfuz
Sayın okurum, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 44’üncü maddesine göre, “Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere (malul) denir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır.
Şu kadar ki, bunlar yazı ile istedikleri takdirde haklarında bu kanun hükümleri uygulanmaksızın malullüklerinin mani olmadığı başka vazife ve sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar. Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu kanun hükümlerinin uygulanmasını istemek hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya maluliyetlerinin yeni vazifelerine de mani olduğuna dair 50’nci madde uyarınca yeniden rapor almadıkça bu haklarını kullanamazlar...”
Madde metninden de görüleceği üzere malullük hakkınızı tekrar kullanabilirsiniz ama siz TSK mensupları için özel kanun olan 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 112’nci maddesine göre, subay ve astsubaylar, fiilen 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edememektedirler. Bu nedenle daha önce kabul etmediğiniz malullük aylığınızı ancak 15 yılı tamamlayınca alabilirsiniz. Veyahut şimdi devam ettiğiniz sınıf içinde de görevini yapamaz sağlık kurulu raporu alabilirseniz 15 yılı beklemenize gerek yok.
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 23.09.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.