Ülkemizde son iki yıldır sürekli seçimler konuşuluyor. Siyasetin bu derece birinci öncelikli olduğu bu süreçte dış politikadan eğitime, toplumsal travmalardan ekonomiye kadar birçok alanda fiyaskolar yaşandı.
Hayal kırıklığına sebep olan icraatların birçoğunun etkisi zamanla ortaya çıkacağından günümüz siyasileri en azından kısa sürede bu politika başarısızlıklarının hesabını vermeyecek. Fakat ekonomide yaşanacak küçük bir olumsuzluğun doğrudan oy kaybı olduğunun farkında olan hükümet, ekonomiyi makyajlamak ve işlerin iyi gittiği mesajını vermek için türlü yöntemler kullanıyor. Valizle ülkeye her türlü nakit paranın girişine müsaade tanıyan gümrükler genelgesi bu yöntemlerden birisi. O yazımda da bahsettiğim üzere bu karar ülkeye kara para girişini körükleyip Türkiye’yi, uluslararası arenada kara para aklama cennetine dönüştürecek. Nitekim havaalanında içi para dolu çuvalların patlayıp ortalığa dökülmesi, bu işin ne denli fütursuzca yapıldığını da ispatladı.
Ekonomide işleyişin rayına oturması ve düzlüğe çıkılması için en önemli adım, hukuk devleti ilkesinin ülkede hakim kılınmasıdır. Vatandaşı sınıflara bölmek ve belirli bir kitleyi sürekli hain, din/devlet düşmanı olarak yaftalamak, sosyolojik olarak; işadamlarını ve şirketleri sınıflandırmak ise ekonomik olarak son derece hatalıdır. Son iki yıldır muhalif olarak belirlenen şirket ve işadamları nezdinde; maliye, SGK, gümrük, SPK, Rekabet Kurulu ve BDDK gibi tüm kamu kurumları tarafından sindirme politikaları uygulanıyor. Seçime giderken vatandaşın tepkisini çekmemek için maliyede tüm incelemeler askıya alınmışken, muhalif gruplar nezdinde yürütülen incelemeler tek tek takip ediliyor. Askıya alınan incelemelerin hepsi seçimden sonra yoğun bir şekilde yapılacak. Bu erteleme ile mükellefin ödeyeceği gecikme faizi de artacak. Bu yüzden tüm alanlarda olduğu gibi ekonomide de acilen hukuk devreye alınmalıdır.
Vergi ve prim affı çıkarılmalı
Kamu finansmanı için borçlanma yoluna gidilirse içine düşülen borç sarmalı katlanarak artacak. Özelleştirme yoluna gidilirse birçok çevreden itirazlar yükselecek. Yeni vergilerin konması zaten ağır hissedilen vergi yükünü iyice artıracak ve mükelleflerin tepkisine sebep olacak. Bu alacakların tahsili için haciz ve icra uygulamasına gidilecek olursa hem mükelleflerin ekonomik faaliyetleri sekteye uğramış olacak hem de hatalı uygulamalar sebebiyle daha önce örneğini gördüğümüz mağduriyetler yaşanacak. Bu yüzden vergi affı olarak nitelendirilebilecek bir düzenlemeye gitmekte fayda var.
Bugün itibarıyla şirketlerin ve vatandaşların devlete 220 milyar lira borcu var. Bu borçların mevcut şartlarda toplanması çok zor. Devlet, alacaklarını tahsil etmek istiyorsa yeni bir af paketi çıkarmalı. Bu af paketinde borçlardan kaynaklanan faizlerin tamamı silinmeli. İkincisi bu alacaklardan kaynaklanan vergi ve idari para cezaları da silinmelidir. Üçüncüsü borcunu bir defada ödeyeceklere borcun aslında belli oranda indirim yapılmalı. Borcunu def’aten ödeyecek durumu olmayanlar için taksitlendirme imkânı tanınmalı. Bu tedbirleri içeren bir paket çıkarılması halinde devlete ciddi bir gelir akışı sağlanacaktır.
Aslında geçtiğimiz dönemde kısmi bir af kanunu çıkarılmıştı. Ancak bu kanun sadece borçların taksitlendirilmesi mantığına uygun olarak çıkarıldı. Birikmiş borçlar ile bu borçlara ait cezalarda ve faizlerde ciddi bir indirim yapılmadı. Bu yüzden maliye birimlerinin bütün çabalarına rağmen çıkarılan kanunda başarılı olunamadı. Halbuki 2003 yılında eski bakan Kemal Unakıtan zamanında ve daha sonra 2008 yılında çıkarılan iki af kanununda büyük başarı sağlanmış, ekonomik krizin etkileri hissedilmemişti. Yukarıda bahsettiğim şekilde ceza ve faizlerin silindiği, hatta vergi aslında bile indirimlerin yapıldığı yeni bir af paketinde Hazine’ye 100 milyar lira civarında para girişi sağlanabilir. Bu şekilde sağlanacak kaynak, ülkeyi yönetmeye talip tüm hükümetlerin politikaları için yeterli bir kaynak olacaktır.
Bu reçete daha önce uygulanmış ve başarı yakalamış bir reçetedir. Üstelik bu reçetenin olumsuz bir yan etkisi de yoktur. Zamanında vergi ödediğini söyleyen mükelleflerin mağdur olduğunu düşünmesini gerektirecek bir durum da yoktur. Ekonomideki iyileşme ve Hazine’ye gelir sağlayacak bu paketin faydası onlara da yansıyacaktır. Hem müşterilerinin ödeme kabiliyeti artacak hem de kendilerinin fazladan ödeme ihtimali bulunan vergilere gerek kalmayacak.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 19.05.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.