Bildiğiniz gibi 2012 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıkarıldı. Buna göre 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle bütün tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği personeli (iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlık personeli) görevlendirme şartı getirildi. Görevlendirmeyen işveren hakkında her ay;
• İş güvenliği uzmanı için 5.601 lira,
• İşyeri hekimi için 5.601 lira,
• Diğer sağlık personeli için 2.800 lira
para cezası uygulanacaktı. Yani İSG personeli görevlendirmeyen işverene her ay için 14 bin lira ceza uygulanması gerekiyordu. Yasa yürürlüğe girdi girmesine fakat 680 bin tehlikeli ve çok tehlikeli işyerinden sadece 210 bini yasayı uyguladı. Buna karşın 470 bin işveren hiç oralı olmadı. Dolayısıyla bu işyerlerinden her birinin 1 Ocak 2014’ten bugüne kadar 244 bin lira cezaları birikti. Toplamda ise 105 milyar yani eski parayla 105 katrilyon liralık bir ceza söz konusu. Üstelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu 470 bin işyerini isim isim biliyor.
Af maddesi paketten çıktı
İşte bu 470 bin işyeri için son Torba Kanun’a bir geçici madde eklenmiş, bu işverenlere yeni bir hak tanınmıştı. Eğer yasa çıktıktan sonraki üç ay içinde İSG personeli görevlendirirlerse, geriye dönük ceza uygulanmayacaktı. Fakat bu madde yasa çalışmaları sırasında torbadan çıkarıldı ve bu madde olmadan yasalaştı. Yani herhangi bir af söz konusu olmayacak. Peki ceza uygulanacak mı? İşte burada Çalışma Bakanlığı sıkışmış durumda. Bir yanda kanunun açık hükmü, öbür yanda her bir işyerine gidecek 244 bin liralık cezanın çıkaracağı gürültü. Tahminler, gürültünün 7 Haziran seçimleri sonrasına bırakılacağı. Sayın Faruk Çelik, yeni bakana bir demet çiçekle birlikte uygulanması gereken 105 milyarlık cezayı da sunmuş olacak. Yeni bakana şimdiden hayırlı olsun!
Bayram gelmiş neyime…
Geçen yıl 1 Mayıs Bayramı için şu satırları yazmışız:
“Şükürler olsun, yine bir Emek ve Dayanışma Bayramı’nı çalışma hayatının ve çalışanların asıl sorunlarını tartışamadan geride bıraktık! Taksim’e çıkarsınız-çıkamazsınız tartışması arasında işçi ve emekçinin çözüm bekleyen bir dolu sorunu yine arada kaynadı. Oysa birikmiş sorunların tartışılması ve gündeme taşınması için 1 Mayıs çok önemli bir fırsattı. Memlekette;
- Bir milyondan fazla taşeron işçisi tazminat, izin ve iş güvencesinden yoksun,
- Her üç çalışandan birisi sigortasız çalıştırılıyor,
- Suriyeli kardeşlerimizin de dahil olmasıyla yabancı kaçak işçi sorunu aldı başını gidiyor,
- Her beş gençten birisi işsiz,
- Sendikalaşma oranı yüzde 7’lerde ve bunun da tamamına yakını kamu işyerlerine sıkışmış,
- Vasıfsız, mesleksiz ve verimsiz işgücü en büyük sorunumuz,
- Tarımdan çıkan işsizler, şehirlerde yedek işgücü ordusu haline gelmiş,
- Toplu ölümle sonuçlanan kazaları, bunca mevzuat tedbirine rağmen hâlâ önleyemiyoruz.
Listeyi uzatabiliriz fakat hiç gereği de yok faydası da. Sanki bütün bu sorunlar çözülmüş de 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağı kalmış gibi işçi, işveren, devlet, hükümet, toplum elbirliğiyle bunu tartışıyoruz.”
Evet, aradan bir yıl geçmiş ve sorunlar listesi aynen duruyor. Biz yine Taksim’i tartışıyoruz.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 01.05.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.