tandogau@boun.edu.tr
Şart midur?
Geçen haftaki yazımda aile şirketlerinin dünyanın her yerinde ekonominin belkemiği olduğundan, ama buna karşılık ömürlerinin kısalığından söz etmiştim. Bu ömür kısalığının da kurumsallaşamamaktan ileri geldiğini söylemiş ve kurumsallaşamamanın bazı nedenlerini anlatmıştım. Bir Karadenizli okurum telefon etti. "Hocam yazınızı okudum. Bilirsiniz belki hikayeyi. Temel, sorunlu bir kasabada yaşıyormuş. Bir gün Dursun'a, "Ben belediye başkanı olmak istiyorum" demiş. Dursun da, "Deli misin!" deyince Temel, "şart midur?" demiş. şimdi ben de bu kurumsallaşma işini soruyorum. Şart midur?" Ben de kendisine 'Tabii ki şart değildir. Kurumsallaşma bir değişimdir. Toplam kalite yönetimi konusunun baş mimarı Edwards Deming şöyle demiş: "Değişim gerekli değildir; zaten hayatta kalmak zorunlu olamaz". Bunu aile şirketleri için tekrarlayabiliriz. Her şirketin ikinci üçüncü kuşaklara geçmesi zorunlu olamaz" dedim. "Peki, o zaman bu işi nasıl yapmalı?" dedi. Ben de bu haftaki ve gelecek haftaki yazılarımda kurumsallaşma sürece değineceğimi belirttim.
Kurumsallaşma süreci
Kurumsallaşma bir süreçtir. Bu yapı değişikliği anında olmaz. Başka bir deyişle şirketin ekranında şöyle bir yazı çıkmaz, "Aile şirketini siliyorum, kurumu yükleyeyim mi?"
Bu çetin süreçteki bazı önemli noktaların bir kısmını bu hafta sunuyorum; gelecek hafta diğer noktalara değineceğim. Macera (!) devam edecek.
Karar vermek
Bu değişim sürecinde belki en hayati adım budur. Aile tarafından bu kararın verilmesi gerekir. Bir karar verilirken seçenekler ve bu seçeneklerin getirecekleri ve götürecekleri göz önüne alınır. Bu durumda iki seçenek vardır. Kurumsallaşmak veya kurumsallaşmamak.
Kurumsallaşma, bir değişim sürecidir. Ve her değişim süreci gibi, bu değişim süreci de kolay bir süreç değildir. Bu işe başlayan ailelerin bunu baştan kabul edip yola böyle koyulması gerekir. Bu aşamada şu tür sesler çok duyulacaktır: "Biz işimize bakalım, bunlarla vakit kaybetmeyelim; kurumsallaşma zırvaları ile uğraşmayalım. Biz bunlara para verecek kadar zengin miyiz ki. Kim istemez ki kurumsallaşmayı? Ama her şeyin bir zamanı var."
Yine burada insanımızın yapısını iyi bilmek gerekir. Ülkemizde genelde bir şeye doğrudan karşı çıkılmaz. Köylü kurnazlığı ile kafiyeler uydurularak, bir toz bulutu yaratılarak, çevresinden dolanılarak, karşı çıkılan tez yıpratılmaya çalışılır.
Zamanlama
Kurumsallaşma sürecinin başlama zamanı önemlidir. Bu tıpkı bir yatırım kararının alınmasına benzer. Yatırım yapmak için belli bir sermaye birikiminiz gerekir. Ve enerjinizin bir kısmını bu yeni yatırıma verirsiniz; kendinizi günlük işlerinizden alır, ilerisi için çalışırsınız. Eğer birikimiz yokken yatırım yapmaya kalkarsanız, günlük işleri boşlarsanız çark dönmez. Öte yandan yatırımda gecikirseniz, çağı yakalayamazsınız, atı alan Üsküdar'ı geçer.
Kurumsallaşma da bir yatırım işidir. Şirketin işi bir yandan yürürken, öbür yandan da kurumsallaşma operasyonu devam etmelidir. Eğer zamanlamanız uygun değilse çocuk ölü doğar. Bu başarısızlık, bu kötü örnek, ilerde yapılacak kurumsallaşma çabalarını da baltalar. Kurumsallaşma inisiyatifini başlatan aile lideri bu uygun zamanı iyi seçmelidir.
Ailenin lideri
Kararın alınması önemlidir. Ancak bu kararın uygulanması daha da önemlidir. Uygulamak için de karara inanılması ve kararın benimsenmesi gerekir. Bu aşamada, kararın alınmasında baş rolü oynayan aile liderine büyük görev düşmektedir. Eğer bu kişinin karara inancı tam değilse bunu çevresine benimsetmesi de zordur.
Her değişimde olduğu gibi, bu değişime de karşı çıkacak güçler olacaktır. Ancak liderin inancı tam ve gücü yerinde ise tüm dalgalara rağmen aile gemisini kurumsallaşma limanına taşıyabilecektir.
Ailenin kurumsallaşması
Şirketi kurumsallaştırabilmek için önce aile kurumsallaşmalıdır. Kurumsallaşmış aile demek, kuralları ve bir düzeni olan aile demektir. Ailenin yazılı bir anayasası olmalıdır. (Gerçi İngiltere'nin yazılı bir anayasası yoktur, işler tıkır tıkır yürümektedir; ama ailenin anayasasının yazılı olmasında yarar vardır).
Aile ve şirket işlerinin ayrılması
Ünlü yönetim piri Peter Drucker şöyle demiş: "Ailenin amacı şirkete hizmet olduğu sürece her ikisinin de sürekliliği sağlanır. Eğer şirket aileye hizmet etmeye başlarsa ikisinin de sonu olur." Evet aile şirkete hizmet etmelidir, ancak bu hizmeti ederken, kendilerini şirketin bir elemanı gibi görmelidir. Aile işleri ile şirket işleri birbirinden ayrılmalıdır.
Sonuç
Bu hafta sizlere kurumsallaşma sürecinin bazı önemli köşe taşlarından söz ettim. Bunları gerçekleştirmek her zaman kolay değildir. Olsa idi, bugün piyasada ikinci ve ötesi kuşakların elinde bir çok şirket olacaktı. Ama her şeyde olduğu gibi, güçlü bir inanç ve bilinçli adımlar her zorluğu yener.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 18.09.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.