Özel otomobille seyahatin Harcırah Kanunu açısından durumu nedir ve harcırah beyannamesinde gösterilirse ödeme yapılabilir mi? Şayet bildirilirse ne kadar ödeme alınabilir? Harcırah bildirimlerinde özel otomobille seyahat halinde harcıraha gidiş dönüş için “ÖZEL OTO” mu yoksa “ OTOBÜS “ ibaresi mi yazılacak? Y.E.
6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun ekinde yer alan (1 ) sayılı cetvelin Açıklama kısmının 5 inci fıkrasında; “Özel otomobilleriyle seyahat edenlere, müstehak oldukları taşıt ücreti ile bu taşıta göre geçecek günler için verilmesi gereken gündelikten fazla ödeme yapılmaz” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm çerçevesinde alınması gereken harcırah, rayiç taşıt ücretidir. Rayiç bedel de gidiş dönüş için belirlenen rayiç otobüs bileti tutarıdır.
Diğer taraftan, yurt içi görevlendirmelerde ödeme yapılabilmesi için Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği gereğince görevlendirme yazısı veya harcama talimatı aranmakta olup, ayrıca takip edilmesi gereken yolun dışında bir yoldan veya kullanılması gereken taşıt aracından başka bir araçla yolculuk yapılmasının zorunlu olduğu hallerde, yetkili makamdan alınacak onaya ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu çerçevede, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 31.05.2005 tarihli ve 22666 yazısında şu ifadelere yer verilmiştir; Şahısların kendi özel araçlarını kullanmaları halinde ödenecek yol masrafı ile ilgili olarak bahsi geçen Maliye Bakanlığı'nın genel yazısında; “….mutat taşıtın işlemediği bir yere; icap ve zaruret halleri de dahil olmak üzere, özel otomobil ile gidilmesi durumunda, belediyelerden veya yetkili mercilerden alınacak taksi rayicine göre bekleme süresi dikkate alınmaksızın belirlenecek ücretin 2/3’ünün ödenmesi gerekmektedir” ifadesine yer verilmiştir.
Yukarıda bahsedilen Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü yazısında yer verilen ifadeler çerçevesinde harcırah beyannamesine “Özel Oto” ya da “Kendisine ait özel araç” yazılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz.
Kadroya geçen öğretmenlerin durumu
03/01/2008 tarihinden 16/06/2011 tarihine kadar sözleşmeli öğretmen olarak çalıştım. 632 nolu KHK ile kadroya geçtim. Bu durumda 5510 sayılı Kanun'a mı tabiyim. İ. A.
Bu konu, SGK tarafından çıkarılan 2011/55 No.'lu genelgede detaylı bir şekilde izah edilmiştir. Buna göre, şayet 15.10.2008 tarihinden önce 5510 sayılı Kanun'un 4/c maddesine tabi bir hizmetiniz yoksa kadrolu öğretmen olarak atandığınız tarihi takip eden aybaşından itibaren 4/c sigortalısı olursunuz ve 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu hükümlerinden yararlanamazsınız. Yani 15.10.2008 tarihinden önce vekil öğretmenlik, yedek subaylık veya memuriyet hizmetiniz yoksa sözleşmeli öğretmenlik süreniz 4/a sigortalı hizmeti olarak dikkate alınır ve kadrolu öğretmenliğe geçtiğiniz tarihi takip eden aybaşından itibaren de 4/c sigortalı olursunuz.
Genelgede bu konuya şu şekilde yer verilmiştir; “657 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin (B) fıkrası ile 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel olarak 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olan sigortalılardan sadece 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca memur kadrosuna atananların kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olan sigortalılığı atamalarının yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacağından, kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılıkları, aylıklarını her ayın 15 ile 14’ü arasında alanlar için 14’ü itibariyle, aylıklarını her ayın 1’i ile 30’u arasında alanlar için ise ayın 30’u (ayın son gününün 31 olması halinde 31’i) itibariyle sona erdirilecektir.”
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde şayet 15.10.2008 tarihinden önce memuriyet hizmetiniz, vekil öğretmenliğiniz veya yedek subaylığınız yoksa sözleşmeli öğretmenlikten kadrolu öğretmenliğe geçmeniz nedeniyle hakkınızda 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak olup, 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
Vekil öğretmenler sosyal güvenlik bağlamında eski memur mu sayılır?
Soru özelinde konuyu izah etmeye çalışalım. Şayet okuyucumuzun 15.10.2008 tarihinden önce vekil öğretmenliği varsa, 5510 sayılı Kanun'un memurlar açısından yürürlüğe girdiği tarihten önceki eski memurlar gibi hakkında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun 15'inci maddesinin (f) bendi hükmü gereğince açıktan tayin edilen vekillerden kanunlarına göre, aldıkları vekillik aylık veya ücret tutarları üzerinden emekli keseneği kesilmektedir. Bu nedenle vekil memur olarak atanan ve emekli keseneği kesilen kişiler 5434 sayılı Kanun'a göre iştirakçi sayılmaktadırlar.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlük tarihi olan 2008 yılı 15 Ekim tarihinden önce 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'na tabi iştirakçi olanların (1 ay 2 ay 2 yıl vb. şekilde hizmet süresi aranmaksızın) 5434 sayılı Kanun'a göre haklarında işlem yapılacağı hususu da 5510 sayılı Kanunun geçici 4'üncü maddesinde yer alan düzenleme ile açıkça belirlenmiştir.
Buna göre, 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmet süresi bulunanlardan, ister halen görevde olsunlar ister görevde olmamakla birlikte daha sonra (5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra da) kamu görevlisi/devlet memuru olarak görev almaları halinde de haklarında uygulanacak olan kanun hükümleri 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri olacaktır. Aksi takdirde 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Yani açıktan vekil memurluk hizmeti de sigorta açısından 4/c hizmeti olarak dikkate alınır ve bu hizmetin sigortalılık açısından eski memurlar gibi işlem görebilmesi için vekalet görevinin 15.10.2008 tarihinden önce olması gerekmektedir.
(Kaynak: Yenisafak.com | 06.04.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.