Ermenek ilçesinde Pamuklu Köyü Cennet Mevkii'nde Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında 28 Ekim Salı günü işçilerin öğle yemeği molası sırasında eski kullanılmayan kömür ocağında biriken su madeni basıyor, o anda vardiya da olan 34 işçiden 18'i çalıştıkları maden de suların altında kaldı.
18 Maden emekçisinin cansız bedenlerine geçen zaman dilimi içinde ulaşıldı.4/12/2014 tarihinde 5 madencinin cansız bedenine ulaşılarak 18 madencinin cansız bedenleri tamamlanmıştı.
301 Madenci faciasından sonra ,18 Madencinin sular altında kalarak boğulması halen hafızalarımızdan silinmemiştir.
30/10/2014 tarihinde yazdığımız yazımızla düşüncelerimizi dile getirmiştik.
Yazımızda bu iş kazalarında ölümler karşısında yetkili ağızlar ne güzel öldüler ölüm onlara yakıştı, kaderleri idi,işin riskinde var,bu işin fıtratı deniliyor.
Mağdur aileleri yıllardır susturmak adına para silahı kullanılarak kan bedeli ödeniyor.
Aileler hak aramaktan vazgeçiriliyor.
Çalışanların tek isteği iş barışı içinde ,işçi sağlığı ,iş güvenliği ön plana çıkartarak ,önlenecek iş kazalarına karşı tedbirler alınması , çalışanların sağlıklı iş ortamında çalışmalarını sağlamaktır.
Ne kadar Kan Parası Ödesek de Gidenler Geri Gelmeyecektir.
Olayı kısaca 6331 sayılı İSG göre özetlemiştik.
SAĞ ELİN VERDİĞİNİ SOL EL BİLMEMELİ
Ölümlü iş kazalarında ateş düştüğü yeri yakıyor.
Son kazalarda madenci eşleri dul , çocukları yetim kaldı.
Manevi anlamda eş ve çocukların zaten boynu büküktür.
Onları ayakta tutan bu zor günlerinde sevgi ve hoşgörü ile yanlarında olmaktır.
Maddi anlamda yaptırımlar ise , kanunlar gereği yardımlar yapılır.
Mahkemelere de destek verilerek hukuk anlamında , hak arayışı içine girilir.
5510 sayılı Kanununa göre iş kazası mağdurlarına gelir ve aylık bağlanır.
Yüce milletimiz böyle günlerde birbiri ile kenetlenir , yardımsever duygularla ailelere elinden geldiğince yardım yapar.
Bu yapılan yardımların siyaset arenasında bağrı yanmış insanlara ulaştırılırken şova dönüştürülmemesi gerekir.
Bardağın taştığı son damlada şov anlayışı içinde oldu.
Siyasi mekanizma son yıllarda jet hızıyla TBMM kanunlar çıkartması ile bilinir.
Kazanın üzerinden 6 ay’a yaklaşan bir zaman geçmesine rağmen Soma benzeri düzenleme Ermenek için hayata geçmemiştir.
Oysa gönlümüzden geçen tüm iş kazası ve meslek hastalıkları mağdurlarına aynı hakların verilmesidir.
Madenlerden sorumlu bakanın ise bu olay üzerine maden çalışanları ,aileleri ve çocuklarından öz eleştiri yaparak ölümler karşısında duyduğu üzüntüyü dile getirmeli, bakanlığın sorumluluk çerçevesinde yeni düzenlemeler ,denetlemeler için hızla hareket etmelidir.
Bu gibi törenlerde parti taraftarlarına slogan atmamaları yönün de , parti teşkilatlarına direktif vermeleri ,siyasi şov yapmamaları konusunda uyarmaları gerekir.
Madenci kazasında ölenlerin aileleri ciğerleri yanmışken ,bunun nedeni gerekli olan denetimler yapılmamış ,6331 sayılı İSG görmezden gelinmiş Soma’ da 301,Ermenek’te 18 maden emekçisi hayatını kaybetmiş. ‘’Türkiye seninle gurur duyuyor’’ sloganı atmak neye yarayacaktır.
Protesto söylemleri için fitil ateşlenmiştir.
Gözü yaşlı ailelerin iç yakan feryatları yazılı ve görsel basına aşağıdaki şekilde yansımıştır;
Faciada hayatını kaybeden Mehmet Tokat’ın eşi Zeynep Tokat, slogan atanlara “Neyle gurur duyuyorsunuz? Bizim acımız var. Canlarımız gitti.” diye bağırdı.
Neyin gururunu duyuyorsunuz? Bize Cumhurbaşkanı, Başbakan ne yaptı? Gelip başsağlığında bile bulunmadılar.
” Yırtık lastik ayakkabısıyla yürekleri dağlayan Recep amcanın gelini Ayşe Gökçe de “Ne verdiniz de gurur duyuyorsunuz?” diye feryat etti.
Havva Gürses ise 7 aylık bebeğini gösterip, “Bu çocuk babasız kaldı. Dünyayı verseniz hiçbir şey olmaz.” diyerek salonu terk etti.
Bu kişilerin tepkisi dikkat ettiğimizde sağlıksız üretim yapan Maden Ocakları İşletme Sahiplerine,İş Güvenliği Kanunlarını uygulamayanlara,5510 SS ve GSSK göre kaçak işçi çalıştıranlara ,kısaca hem devlet yetkililerine hem de işverenlere ve sendikalarına karşı yapılmıştır .
Denetimsiz işçi sağlığı/iş güvenliğine önem vermeyen ,işçi cinayetleri karşında yasal boşluklardan yararlanarak kan parası ödenerek olayların üstlerinin kapatılmasına karşı da duyulan tepki de vardır.
Hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sav), 'sağ elin verdiğini sol el bilmemeli' mealinde, yardım ve iyiliğin şov amaçlı değil de hakikaten Allah rızası için yapılmasının gerekliliğine işaret buyurur. İnananlar da bunu bir düstur belleyip yapıp ettikleri hayırları kendilerine saklar, bunları ancak Allah'la (cc) paylaşırlar.
Yüce dinimiz bizlere paylaşmayı, kardeşliği öğütlerken; kaçınılmasını da şiddetle öğütlediği bir şey vardır. O da şüphesiz övünmek ve başkalarını küçümsemektir. Peygamber efendimizin(sav) bu bilindik hadisi de bizlere bunu öğütlemektedir. Yardım yapın ancak bununla övünmeyin ve küçümsemeyin.
O halde seçim arenasına girdiğimiz bugünlerde gönlü , yüreği yaralı ailelere yaptığınız yardımları taraftarlarınızla şova dönüştürmeden sessizce vermeniz gerekir.
(Kaynak: alitezel.com | 02.03.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.