TESK, esnaf ve sanatkârlar odaları, birlikleri ve federasyonları arasında birliği temin, gelişme ve ilerlemeyi sağlamak olan bir sivil toplum örgütü. Kendi web sitelerindeki tanımlarından hareket edersek, genel olarak esnaf ve sanatkârların çalışmalarını meslekî yönden ve kamu yararına uygun olacak şekilde düzenlemek ve bu hususta gerekli görülecek her türlü tedbiri almak ve teşebbüste bulunmayı, meslekî eğitimlerini geliştirmek, esnaf ve sanatkârları yurt çapında ve uluslararası düzeyde temsil etmek yanında sorunlarının çözümü için ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde gerekli girişimlerde bulunmayı deruhte eden bir mesleki örgüt.
Web sitelerinde bu güzel tanıma uyduğunu düşünerek bir dava dilekçesi ile örnek Yargıtay içtihadı yayınlamışlar. İçtihat beş yıl öncesine dayanan ve içeriği bizce malûm bir karar ve benzerlerini de çokça okuduk. Yargıtay 9.H.D.'sinin ,10.H.D.'sinin 21. H.D.sinin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun aynı yönde içtihatları var.
Dilekçenin ve davanın konusu 04.10.2000 tarihi öncesindeki vergi mükellefiyeti, meslek odası veya esnaf sicili kaydı gibi kayıtları kullanarak geriye dönük Bağ-Kur mükellefiyeti tesis edilmesini amaçlıyor. TESK üyeleri olan esnafı SGK’ya karşı Bağ-Kur tescili amacıyla dava açmayı tavsiye ediyor.
Kazanma umudu varsa açılmalı
Elbette dava açmak yasal bir hak, herkese karşı açılabilir. Ama kazanma umudu varsa. Bugüne kadar binlercesi açılmış ve hiçbiri kazanılmamış bir konuda dava açmayı hiç kimse tavsiye etmez, etmemeli.
Gerçekten de 1479 ve 5510 sayılı Yasalar gereği 04.10.2000 öncesi için, 01.10.2008 öncesinde tescil olmamış olanlar için 01.10.2008 öncesi için kayıt ibrazı yöntemiyle ilk defa Bağ-Kur veya 5510/41-b sigortalılığın tescili yaptırmak sulhen mümkün değil.
Peki dava ile mümkün mü? Duruma göre mümkün, duruma göre değil. Zira burada 04.10.2000 öncesinde tescili olmayan Bağ-Kur’lunun ilk defa Bağ-Kur ile tescil amacıyla yazılı temas kurduğu tarihe göre davanın başarı şansı var veya yok.
Kazanma şansı var mı?
Bunun nedeni Anayasa Mahkemesinin bir iptal kararı ve sonrasında çıkartılan yasalarda yatıyor. Anayasa Mahkemesinin geriye dönük Bağ-Kur tescilini engelleyen 619 sayılı KHK’yi 08.08.2001’den itibaren iptal etmesi, aynı yasaklayıcı hükmü içeren 4956 sayılı Yasanın 02.08.2003’te yürürlüğe girmesi nedenleriyle bir yasal boşluk dönemi oluşmuştu. İşte bu boşluk nedeniyle bazı durumlarda 04.10.2000 öncesindeki sürelerin dava ile kazanılması mümkün olabiliyor.
Bu bağlamda kısaca belirtecek olursak; Bağ-Kur sigortalısı olmanızı gerektirecek biçimde çalışmanız olmasına rağmen sigortalı olmak amacıyla 4956 sayılı Kanun gereği tescil için son başvuru tarihi olan 02.02.2004 tarihine kadar yazılı başvurunuzun yahut prim ödemenizin yapılmış veyahut giriş bildirgenizin verilmiş olması. Yani 1985-2000 yılları arasında tescil edilmemiş vergi mükellefiyet sürenizin veya meslek odası kaydınızın veyahut esnaf sicil kaydınızın olması bu davayı açmakla kazanacak bir hakkınızın olacağını göstermiyor. 04.10.2000 itibariyle yapılmış normal tescilin yapıldığı tarih de önemli.
En azından şu ana kadar dava ile de kazanma şansı hiç olmayanlar başvurusunu 02.02.2004 tarihine kadar yapmamış olanlardır.
Genelleme yapılmamalı
Peki TESK neyi öneriyor? Bu önemli ayrımı gözetmeden tüm esnaflarını dava açmaya çağırıyor. Zaten işlerin kesatlığından şikâyet küçük esnaf için bugüne kadar hiç kazanılmamış bir davayı açmak sonunda SGK’ya 1-2 bin TL kadar bir avukat parasını da ödemek demek olacak.
TESK gibi büyük bir mesleki örgütün sitesinden böyle bir konuda genel bir tavsiyede bulunup, hatta örnek dava dilekçesi bile yayınlarken bu konunun uzmanı bir Sosyal Güvenlik Müşavirinden destek alması çok yerinde bir tutum olurdu.
Aksi halde bu çoğu kaybedilecek ve esnafa hiç yoktan 1-2 bin TL para kaybettireceği çok açık olan böyle bir konuda uluorta her esnafı davaya davet etmeyi en başta onların şemsiyesi niteliğindeki bu örgütün kabul etmemesi beklenirdi.
Elbette TESK de evlâtlarını seven bir baba gibi esnafını düşünür, onlara bile bile kötülük yapmaz, ama örneğin gene evlâtlarını çok seven birçok anne babanın da ishal olan çocuklarının ishali kesilsin diye su içirmediğinden ölümlerine yol açması gibi, bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir hata ile zararlarına yol açabilir.
Umarız en kısa zamanda bizi duyarlar da bu tavsiyelerini düzeltirler derken, keşke TESK’in bu konularda danışacakları bir Sosyal Güvenlik Müşaviri olsaydı dememek elde değil.
(Kaynak: alitezel.com | 25.02.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.