“Hukukun arkasından dolanmak” deyimini mutlaka duymuşunuzdur. Ekşi Sözlük’te bakın nasıl tanımlanmış: “İşinegelmeyince kanunun açık hükmüne riayet etmemek, bir merasime uymaktan imtina etmek kastıyla, kanunda bir boşlukbulmak ve buradan içeri sinsice süzülüp, tereyağı ve kıl ilişkisinde olduğu gibi, en sonunda ak kaşık misali parlayaraksu yüzüne çıkmak, bildiğini okumaktır, cingözlüktür, ensesinde gözü olmaktır.” Biraz da esprili bir şekilde ama çok güzel tanımlamış Ekşi Sözlük.
Bazen kanundaki boşluğu değerlendirmek isteyen yurttaşlarımız da bu yolu tercih ederler. Tam olarak suç teşkil eden bir fiil de sayılmaz. Yukarıdaki tanımlamada bahsedildiği üzere biraz cingözlük yapmaktır.
Peki, bu cingözlüğü devlet yani kamu otoritesi gerçekleştirir mi? Ulaşmak istediği sonuca hukukun arkasından dolanarak erişmek ister mi?
Aslında gelişmiş demokrasilerde böyle bir durumla karşılaşmak mümkün değildir. Ancak demokrasi kültürü ve hukuk devleti ilkesi tam olarak yerleşmemiş yerlerde bu tür durumlarla karşılaşmak mümkün.
Ülkemizde buna benzer durumlarla oldukça sık karşılaşıyoruz. Geçmişte ve daha bu ayın başında bir örneğini yaşadık.
Farklı şekilde bildirime devam
Ocak ayında son derece önemli bir gelişme yaşandı. Mükelleflere ve mali müşavirlere gereksiz angaryalar yükleyen 413 seri numaralı VUK genel tebliği yürürlükten kaldırıldı. Yani “mükellef bilgileri bildirimi” verme zorunluluğu kaldırıldı.
Böylece büyük tepkilere neden olan, zaten devletin muhtelif birimlerinde bulunan bilgilerin yeniden istenmesi anlamına gelen mükellef bilgileri bildirimi artık verilmeyecekti. Bu bildirim 17 Ocak tarihinde iptal edilmişti.
“Arkadan dolanma” işte bu andan itibaren devreye girmeye başladı. Gelir İdaresi, 3 Şubat tarihinde muhtasar beyanname formatında değişikliğe gitti. Hiçbir idari düzenlemeye dayanmayan bu format değişikliği ile iptal edilen mükellef bilgileri bildirimde yer alan konular istenmeye devam edildi.
SGK’de bilgiler var
Gelir İdaresi, yaptığı format değişikliği ile muhtasar beyannamenin ekler kısmına işyeri/işçi bilgileri kulakçığı ekledi. İşyerine ilişkin istenen bilgiler; işyeri türü, işyerinin adresi merkez/şube, işyeri adres numarası... Diğer taraftan aynı ekte yer alan başka bir bölümde ise işyeri çalışan SGK bilgileri başlığında, işyeri kodu, SGK işyeri numarası, çalışanların toplam sayısı, asgari ücretli sayısı, diğer ücretli sayısı, kadın sayısı, erkek sayısı, gelir vergisinden muaf çalışan sayısı, engelli çalışan kadın/erkek sayısı, SGK’den muaf kadın/erkek çalışan sayısı gibi istatistiki bilgiler isteniyor.
Aslında bu bilgilerin tamamı Sosyal Güvenlik Kurumu’nda bulunuyor. Bütün bunlar yerine, işyeri SGK sicil numarası istenmesi yeterli. Böylece iki kurum arasındaki işbirliği ile Gelir İdaresi istediği bilgilere erişmiş olurdu.
Bu sayede de devletin bir biriminin hukuku arkadan dolandığına şahit olmazdık. Kaldırılan bir bildirimin, bilgilerin farklı bir yöntemle yeniden istenmesini yaşamamış olurduk. En önemlisi de yüz binlerce mükellef ve binlerce mali müşavir iş yükü olarak geri dönen angarya ile yeniden yüz yüze kalmazdı.
SOSYAL GÜVENLİK
Madenciye Sigorta Şartı!
Resmi Gazete’de “Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Hakkında Karar” yayımlandı. Yeraltı ve yerüstü kömür madenciliği, kömürden gayri yeraltı madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzelkişilerin istihdam ettirdikleri üretim ve üretim hazırlığı faaliyetinde bulunan personeli için “Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası (Sigorta)” yaptırmak zorunda.
Sigorta poliçesi olmadan bu faaliyetlerde bulunamayacak, faaliyetlere devam edilemeyecek. Aynı zamanda faaliyette bulunmak için ilgili kamu kurumlarına yapılan ruhsat başvurularında sigorta poliçesi aranacak.
Belirtilen faaliyetlerde bulunan gerçek ve tüzelkişilerin sigorta talebi üzerine, sigorta şirketince, faaliyetin yapılacağı tesisin, Hazine Müsteşarlığı’nca ilgili kurumların görüşü de alınmak suretiyle belirlenecek asgari sigortalama şartlarını sağladığının tespiti için, sigorta eksperi marifetiyle risk incelemesi yaptırılacak.
Kapsama giren işletmeler sorumlu
Risk incelemesi sonucunda faaliyetin yapılacağı tesisin asgari sigortalama şartlarını sağladığının tespiti üzerine ilgili tesis için sigorta poliçesi düzenlenecek. Poliçe başlangıcından itibaren altı ay içinde aynı risk incelemesi tekrar edilecek.
Poliçe yürürlükteyken yapılan risk incelemesi sonucunda ilgili tesisin asgari sigortalama şartlarını kaybettiğinin tespiti halinde mevcut sigorta teminatı askıya alınacak, durum ruhsat vermeye yetkili kamu kurumlarına bildirilecek.
“Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Hakkında Karar”ın yürürlük tarihi Resmi Gazete’de yayımlandıktan itibaren üç ay sonra olarak kararlaştırıldı. Bu anlamda kapsam içerisinde giren maden işletmeleri 06.05.2015 tarihinden itibaren sorumlu olacaklar.
Sigorta tazminatının tespitinde zarar hesabı yapılmaz. Ancak söz konusu tazminat, hak sahiplerinin ilgili özel hukuk mevzuatı çerçevesinde sahip oldukları zarara bağlı diğer tazminatın hesabında dikkate alınır.
SORUCEVAP
Mahkeme kararıyla yaş düzeltmesi emekliliğimi etkiler mi?
Ben 1965 doğumlu olmama rağmen o dönemde babam 1970 doğumlu olarak nüfusa kaydettirmiş. İlk defa 1990 yılında sigortalı oldum ve 1995 yılında da mahkeme kararıyla doğum tarihimi 1965 olarak kayıt ettirdim. Buna göre emeklilikte 1965 yılı mı esas alınır? Yoksa 1970 yılı mı? Ali Yiğit
Mahkeme kararıyla yaşını büyütenlerin ilk defa sigortalı oldukları tarih esas alınarak emeklilik yaşı bulunur. Yani sigortalı olduğunuz tarihteki 1970 doğum tarihine göre emeklilik yaşınız hesaplanır. Sigortalı olduktan sonra yapılan yaş düzeltmelerinin emekliliğe bir etkisi yoktur.
(Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi | 19.02.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.