Her yıl ocak ayında vergi ve çeşitli cezalara zam geldiği haberleri yapılır. Gerçekten özellikle maktu vergilerde her yıl yeniden değerleme oranı kadar bir artış yapılır.
Bütçe açığı yaşanan dönemlerde Bakanlar Kurulu’na tanınan yetki çerçevesinde çok daha yüksek artışların yapıldığı da olur. Servet vergileri kapsamına giren Motorlu Taşıtlar Vergisi, Emlak Vergisi, diğer taşıtlara ait harç ve vergiler gibi birçok vergisel yük her yıl güncellenir. Ancak maalesef bu güncellemeler yapılırken çoğu zaman haksız vergilemeler yapıldığına şahit oluyoruz. Emlak Vergisi’nde takdir komisyonunun gayrimenkullerin değerini tek taraflı olarak belirlemesi ve gayrimenkul sahiplerinin takdir edilen değere itiraz etme hakkının olmaması kuralı, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararıyla değişmek zorunda kaldı. Artık vatandaşlar gayrimenkulleri için tespit edilen vergi değerlerine itiraz edebiliyor. Ancak buna benzer haksız bir durum Motorlu Taşıtlar Vergisi dilimlerinde yaşanmaya devam ediyor.
Anayasa’mıza göre her vatandaşın gelir durumuna ve kazancına göre eşit şekilde vergi ödemesi gerekiyor. Bir servet vergileme biçimi olan Motorlu Taşıtlar Vergisi, yıl geçtikçe değeri düşen araçları, daha yeni ve pahalı araçlarla aynı dilimlerde tutarak adaletsiz bir vergilemeye sebep oluyor. Bilindiği gibi Motorlu Taşıtlar Vergisi, taşıtların yaş ve motor hacmine göre yapılan dilimlemeler üzerinden peşin olarak hesaplanır ve tahsil edilir. Yıl geçtikçe eskiyen, değeri düşen araçların bu durumları dikkate alınmıyor, aksine kendisinden daha yeni ve pahalı benzer motor hacmindeki başka bir araçla aynı miktarda vergi isteniyor. Araçların sınıflandırıldıkları dilimlemeler, yıllar itibarıyla değil de 3-4 yılda bir değiştiği için eskiyen, değeri azalan araçların vergisi düşeceği yerde artıyor. Mesela 2011 yılında 50 bin liraya alınan bir araç için ödenen vergi ilk yıl için bin 930 liradır. İkinci yıl aracın değeri düştüğü halde aynı vergi diliminde bulunmuş olduğu için araç için ödenecek vergi yeniden değerleme oranında artarak 2 bin 128 liraya yükseldi. Hatta araç üçüncü yıl da aynı vergileme diliminde bulunduğundan muhtemelen aracın değeri yüzde 15-20 düşmüş olduğu halde ödenecek MTV, 2 bin 294 lira olarak belirlendi. Araç için ödenecek verginin düşmesi ancak 4-6 yaş dilimine girdikten sonra söz konusu oldu. Araç üç yıl boyunca bu dilimde kalacağından değeri düşmeye devam ettiği halde araç için yüksek vergi ödenmeye devam edilecek. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları vb. araçların bu yıl ödeyecekleri Motorlu Taşıtlar Vergileri tablodaki gibi olacak. Bu vergilerin yarısı bu ay içerisinde, diğer yarısı ise temmuz ayı içerisinde ödenecek.
Düşük vergi ödemek için
Mevcut vergileme sisteminin yan etkilerini bir nebze olsun telafi edebilmek için Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan kasko değeri uygulaması böyle bir aracı bulunanlara daha düşük vergi ödeme avantajı sağlıyor. Yani, piyasa değerine oranla oldukça yüksek tutarda vergi talep edilen araçlara, kasko değeriyle orantı kurulmak suretiyle daha düşük tarifeden vergi ödeme imkânı tanınıyor. İşin ilginç tarafı Maliye kendisinin de fazla vergi aldığını kabul ettiği bu tür araçların vergisini düşürme yerine, düşük tutarda vergi için kişisel başvuru şartı arıyor. Tabii olarak bu imkândan haberi olup başvuranlar avantajdan faydalanabilirken, haberi olmayanlar veya vergi dairesine başvurmayı ihmal edenler, yüksek tutarda vergi ödemek durumunda kalıyor.
Yukarıda bahsettiğim gibi özellikle silindir hacmi ve yaşı büyük araç sahiplerinin daha düşük vergi ödemeyebilmek için vergi dairelerine başvurmaları gerekiyor. Uygulamadan faydalanmak için taşıtın kasko sigortasının yaptırılmış olması şart değil. Uygulamaya göre; MTV Kanunu’nun (I) sayılı tarifesinde yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzeri taşıtlar için uygulanacak olan Motorlu Taşıtlar Vergisi tutarları, bu araçların kasko sigortası değerlerinin yüzde 5’ini aşıyorsa, bu taşıtlara ait vergi tutarları, aynı yaş grubundaki bir alt kademedeki taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak uygulanıyor.
Bu hesaplamalarda araçların kasko sigortası poliçesinde belirtilen sigorta değerleri değil, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından ocak ayında yayımlanan ‘Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesi’nde yer alan değerler esas alınmalı. Bu yüzden mesela herhangi bir sebeple hasarlı duruma gelmiş olan taşıtların hasar durumları, Motorlu Taşıtlar Vergisi tutarı için esas alınacak olan kasko sigortası değerinin belirlenmesinde dikkate alınmıyor.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 27.01.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.