Petrol fiyatları geçtiğimiz yaz başından bu yana görülmedik biçimde düşüyor. Aynı düzeyde olmasa da düşüş dünya emtia ve gıda fiyatlarında da yaşanıyor. Karşılaştığımız bu sürpriz ucuzluk, Türkiye gibi enerji ve emtia ithalatçısı bir ülke için havadan para yağması gibi, kısır topraklardan petrol fışkırması gibi bir şey.
Dört koldan güzelleşme
Geçmişte akaryakıt fiyatlarında kuruşluk cılız düşüşler yaşadık ancak böylesine ısrarlı indirimlere hiç şahit olmamıştık. Seri indirimler karşısında vatandaş pek bir mutlu. Fiyatların her an artacağı kaygısıyla yıllarca depoyu her gördüğü benzin istasyonunda doldurmaya alışmış araç sahipleri bugünlerde neredeyse depoyu boş gezdiriyor. Hemen herkeste, “Yarın bir indirim daha gelir, boşuna depoyu doldurmayayım” düşüncesi hakim.
Uluslararası konjonktürün sağladığı geçici petrol piyangosu, makro göstergeleri dört koldan güzelleştiriyor. Petrol ve emtia fiyatları düştükçe cari açığımız azalıyor, enflasyon düşüyor, büyüme canlanıyor ve dış finansman açığımız geriliyor. Türkiye cari açığı düşürmek için hemen her yıl yeni program açıklıyor ancak bir arpa boyu yol alınamıyordu. Ekonomi yönetiminin kalıcı reformlarla ulaşması beklenen sonuca sanki gizli bir el bir anda dokundu ve ulaştırıverdi.
25 milyar dolara kadar yolu var
Petrol piyangosunun Türkiye ekonomisine sağladığı ek katkıya ilişkin Dünya Bankası’nın yaptığı analizler var. Aynı şekilde Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da indirimlerin etkisini hesaplayabileceğimiz verileri paylaşmıştı. Başçı’ya göre, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık indirim hem cari açığı hem de enflasyonu 0,4 ila 0,5 puan düşürüyor. Geçtiğimiz Haziran ayında 108 dolar düzeyinde seyreden petrol fiyatları bugün 45 dolara kadar gerilemiş durumda.
Dile kolay, 63 dolarlık indirimden bahsediyoruz. Henüz yılın başındayız. Fiyatların yıl sonuna kadar ortalama bu düzeyde seyretmesi halinde cari açıkta 2,5 ila 3,1 puanlık bir gerileme olacak. Oranların parasal karşılığı 20 ila 25 milyar dolarlık bir ek kaynak anlamına geliyor. Bu hesap, son 6 aydaki indirimler sayesinde cari açıkta yaklaşık 5-5,5 milyar dolarlık iyileşme olduğunu, dolayısıyla ekonomiye bu düzeyde bir ilave kaynak girdiğine işaret ediyor.
Sanal rezerv bitince ne olacak?
Dünya Bankası’nın tahminleri de Merkez Bankası ile hemen hemen örtüşüyor. Dünya Bankası’na göre, 2015’te petrol fiyatlarının ortalama 70 dolar düzeyinde gerçekleşmesi Türkiye’nin cari açığını 1,1 puan azaltacak, enflasyonu 0,9 puan düşürecek ve büyümeyi 0,6 puan artıracak. Buna karşılık, petrol ithalatı değer olarak düşeceği için ithalattan elde edilecek KDV’de 3,5 milyar lira civarında bir gelir kaybı yaşanacak. Dünya Bankası’nın bu hesabında dahi cari açığa etki yoluyla petrol fiyatlarındaki düşüşün katkısının yaklaşık 10 milyar doları bulacağı görülüyor. Tabi ortalama 70 dolarlık fiyat, petrolün yıl içerisinde yükseleceği varsayımını gösteriyor.
Piyangodan çıkıp sanal makyaj sağlayan petrol rezervimizin ömrünü bilmek mümkün değil. Ucuz petrolün ekonomik değil tamamen siyasi nedenlere dayandığı ortada. Siyasi nedenler ortadan kalktığında fiyatların eski seviyeye indiği hızıyla değil, jet hızıyla çıkacağını, böylesi bir çıkışın cari açığı azaltacak reformları gerçekleştirememiş Türkiye için yıkıcı etki yapacağı sır değil. Başbakan Davutoğlu, “Ekonomik kriz bekleyenler daha çok bekler” dediğine göre, en azından seçimlere kadar petrol baharının devam edeceği bilgisine sahip olmalı.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 14.01.2015)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.