BASINDAN YAZILAR
YMM Adnan NAS - Kâr, nakit ve KDV'nin hikmeti - MuhasebeTR

YMM Adnan NAS - Kâr, nakit ve KDV'nin hikmeti

İşletme yöneticiliği yapmış ya da yapmakta olanlar bilir, iş hayatının dinamik akışı içinde performans göstergesi ne kârlılık ne de bilanço dengesi değil, nakit akışıdır. Gerçekten sözgelişi kâr, dönemsel olarak belirlenen soyut ve kavramsal bir büyüklük iken, nakit hergün ihtiyaç duyulan ve çoğu zaman yönetim kurulu gündemine taşınan somut ve sıcak bir süreç şeklinde ortaya çıkar. Üstelik nakit akışı hem kârlılık yani gelir tablosunu, hem de bilanço kalemlerini büyük ölçüde etkileyip değiştirir. En önemlisi de işletmenin faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli işletme sermayesi ve büyüme, borçlanma, yatırım gibi temel işletme politikaları açısından birinci derecede belirleyici faktör olarak rol oynar.

Nakit akımı ve şirket değeri

Hal böyle iken işletmelerin performansları genellikle satış hasılatları ve kârlılık düzeyleri bağlamında değerlendirilir. Bu, başta vergi idaresi olmak üzere üçüncü şahıslar açısından büyük ölçüde yeterli, ancak işletmenin hissedarları ve yönetimi açısından durum pek aynı değil. Çünkü aslında mali durum tabloları dönem sonundaki statik bir resmi ortaya koyar; ancak bu performansın dönem boyunca nasıl şekillendiğini, yönetimin politikalarda ve kararlarda etkinliğini açıklamaz. Ayrıca şirket değerini artırmak ve dönem sonu tablolarını iyileştirmek amacındaki yönetime, işletme organizasyonunda ve sorumluluk-yetki dağılımında yapılabilecek değişiklikler, yaratılan serbest nakit, büyüme ve kârlılık arasındaki optimal dengenin yakalanması ve rasyoların geliştirilmesi yolunda ışık da tutmaz. Zaten şirket değeri, mali tablolarda yer almayan ve sonuçlardan ziyade şirket ile ilgili gelecek beklentilerine dayalı bir kavramdır. Bu beklentiler de genellikle işin zaman içinde yaratacağı nakit akımlarında ifadesini bulur.

KDV'nin önemi

Bu durumun pek üzerinde durulmayan, ama oldukça önemli örneklerinden biri katma değer vergisine (ve genel olarak dolaylı vergilere) bakış tarzıdır. Dönem kazancı üzerinden ödenen kurumlar ve gelir vergileri, mali tablolarda ve yıllık raporlarda ayrı bir kalem olarak yer alırken KDV ve diğer dolaylı vergiler için böyle bir durum sözkonusu değildir. Oysa bugün bir işletmenin nakit akım tablosunda satış hasılatı ve satış maliyetinden sonra en büyük başlık katma değer vergisidir. Gerçekten, sözgelişi 100 milyon YTL cirosu olan bir işletmede kârlılık oranına ve yatırım harcamalarına göre değişen kurumlar vergisi 1 ila 2 milyon YTL civarında olabilirken KDV 18 milyon YTL gibi bir büyüklüğe erişmektedir. Üstelik KDV, aylık dönemler itibariyle ödenmesi ve ticari işlemlerin özelliklerine göre farklılaşan uygulamalara konu olması itibariyle bütün vergiler arasında işletme üzerinde en fazla etkisi olandır denebilir. Bu nedenle kurumlar ve gelir vergilerinin aksine KDV, işletmelerin hayati finans fonksiyonlarının bir parçası, finans departmanlarının öncelikli görevlerinden biri olmak durumundadır. Ancak uygulamada, uluslararası sermaye ortaklığı olanlar dahil, işletmelerdeki durum böyle olmaktan uzaktır.

Ağırlıklı işletme yönetimi paradigması, kârlılığı artırmaya odaklandığı ve nakit akımını iyileştirmeyi ihmal ettiği için, işletmenin nihai amacı (yani şirket değerinin artırılması) ile fonksiyonların ve yöneticilerin günlük amaçları arasında bir ilişki kurulmaz. Bu nedenle aslında tedarik, satın alma ve satış fonksiyonlarından muhasebe ve finans fonksiyonlarına ve üst yönetime kadar herkesin performansını ilgilendiren ve herkesin doğru veri sağlamasını gerektiren dolaylı vergiler konusu işletme içinde sahipsiz kalır. Belirli bir büyüklüğe ulaşmış işletmeler vergi danışmanı desteğinden yararlanıyor olsa dahi, işletme içinde organize bir sahiplenme ve stratejik bakış olmadıkça, dış danışmandan yeterince yararlanmak da mümkün olmaz.

Dolaylı vergilerin önemi, yukarıda değindiğimiz gibi, işletmede yaratılacak serbest nakdi etkileyebilecek en önemli değişkenlerden biri oluşundan ileri gelir. İşletmenin değeri gelecekteki nakit akımlarının ortalama sermaye maliyeti ile iskonto edilerek bulunacak bugünkü değerinden özkaynağa karşılık gelen tutar olarak kabul edildiğine göre bu nakit akımlarının önceden stratejik olarak planlanması ve risklerin öngörülüp giderilmesi gerekir. Dolaylı vergi stratejisi de bu planın içinde yer almalıdır.

KDV'nin diğer dolaylı vergilere oranla farklılığı kendi içindeki mahsup mekanizması ve taşınabilir özelliğidir. Ancak bunun gerçekleşmesi ve işletmenin üzerinde yük bırakmaması, ancak KDV planlamasının ve yönetiminin çok iyi yapılmasına bağlıdır. Uygulamada bu yönetim iyi yapılmadığından KDV ciddi bir finansman maliyeti haline dönüşmektedir. KDV yönetimindeki hataların asgariye indirilmesi, hem dönem kârını olumlu etkileyecek, hem de gelecek dönemlerin nakit akımlarını onun birkaç katı büyüklüğünde düzelterek işletme değerinin artmasına katkı yapacaktır. Bu arada veri yanlışlığı ve KDV hatalarının yol açmış olabileceği diğer zaaflar (örneğin alacak tahsilinin yavaşlaması) da ortadan kalkacaktır.

Ne yapmalı?

işletmelerin ölçekleri büyüdükçe ve faaliyetleri ülke sınırları dışına taştıkça, her fatura ya da işlemde gündeme gelen ve üstelik farklı ülke mevzuatlarına tabi olan dolaylı vergilerin etkin ve doğru yönetimi daha da hayati bir önem kazanacaktır. İşletme organizasyonlarında ayrı bir maliyet ve risk unsuru olarak yerini bulmayan, oysa sadece KDV olarak dahi işletmenin likit aktif ve pasifinin yani toplam alacak ve borçlarının beşte birini teşkil eden böyle bir büyüklüğe işletme genelinde daha stratejik bir bakış ve yönetim anlayışı ile yaklaşılmaması ileride ciddi külfetlere yol açabilir. Tedarikçiler, müşteriler ve kamu otoritesiyle ilişkiler bakımından belgelerin ve dosyaların doğru hazırlanması, hızlı işlem ve iletişim sağlanması, bu kapsamda gerekirse outsourcinge başvurulması (yani hizmetin dışarıdaki bir uzman firmaya yaptırılması) ama herhalde işletmenin bir KDV ve dolaylı vergi stratejisine sahip olması, sadece cezaları ve riskleri minimize etmekle kalmayacak, işletmenin mali tablolarında, performasında ve en önemlisi değerinde ciddi bir iyileşme yaratacaktır.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 21.08.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM