Memur Sendikasından Tüm İşverenlere Müthiş Jest (!) / Şevket Tezel

 2013 yılı Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesi ile 2014 yılının tamamı için sadece taban aylık katsayısı artışı yapılmış, memur maaş katsayısında artış öngörülmemişti. Memur maaş katsayısında 2015 yılı 1.dönemi için %3'lük yine 2015 yılı ikinci dönemi için de %3'lük artış öngörülmüştü.

Sözleşmeyi kamu görevlileri adına, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklarla ilgili olarak Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı (Memur-Sen Genel Başkanı) imzalamıştı.

TÜİK tarafından açıklanan TÜFE endeksinin;

2015 yılı Haziran ayı endeksinin 2014 yılı Aralık ayı endeksine göre altı aylık değişim oranının %3'lük artış oranını,

2015 yılı Aralık ayı endeksinin 2014 yılı Aralık ayı endeksine göre 12 aylık değişim oranının 2015 yılı için öngörülen kümülâtif artış oranını,

geçmesi halinde

enflasyon zammı öngörülmüştü.

Buna karşın 2014 yılı 1. ve 2.dönemleri için, 2014 Haziran-2013 Aralık ayları TÜFE farkları ile 2015 Aralık - 2014 Haziran ayları TÜFE farklarının hangi rakamda oluşursa oluşsun bir enflasyon zammı olarak telâfisi öngörülmemişti.

31 yıl sonra bir ilk

2013-Aralık-Haziran 2014 ayı enflasyon farkı yüzde 5,59 olarak oluştu. Buna rağmen Sözleşme hükümleir nedeniyle memurlar enflasyon farkı da alamadılar ve memur maaş katsayısına zam da olmadığından 31 yıl sonra ilk defa bir Temmuz ayını zamsız kapatacaklar.

Bu bir memur sorunudur, çalışanlardan sadece memurları ilgilendirir diye düşünmek maalesef ki doğru bir hüküm olmayacak, bundan ana çalışan kitlesi olan hizmet akdine tabi çalışanlar da etkilenecek. Peki nasıl?

Kıdem tazminatı tavanı da aynı kaldı

Zira özel olsun, kamu olsun tüm hizmet akdine tabi çalışanların akdin feshinde aldıkları kıdem tazminatı tutarlarının hesaplanmasında baz alınan “Kıdem Tazminatı Tavanı” da tam bu unsurlara bağlı olduğundan kıdem tazminatı tavanı uzun yılar sonra ilk defa bir Temmuz ayında sabit kalacak.

Bilindiği üzere kıdem tazminatı tavanı Başbakanlık Müsteşarına yapılan 1 yıllık Emekli Sandığı ikramiye matrahına endeksleniyor. Bu matrah “Gösterge+ek gösterge+kıdem göstergesi” dahil 10.000 sabit rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımı, 9.500 sabit rakamının yüzde 200'ü ile 1000 sabit rakamının taban aylık katsayısı ile çarpımlarının toplamından oluşuyor.

Seyyanen artmış taban aylık katsayısına göre mevcut kıdem tazminatı tavanı

10000x0,076998	769,98
1000x1,20527	1.205,27
9500x0,076998x%200	1.462,97
Kıdem tazminatı tavanı	3.438,22

 

Şayet 2014 yılı başında seyyanen 175 TL taban aylığa artış yapılmasaydı da normal olarak memur maaş, taban aylık katsayılarına %3 Ocak'ta %3 Temmuz'da artış yapılıp Aralık 2013-Haziran 2014 ayları arasında TÜİK'in açıkladığı %5,70'lik enflasyon artışının eskiden olduğu gibi verilen zammı aşan %2,70'lik kısmı yansıtılsaydı;

Memur maaş katsayısı: 0,08389

Taban aylık katsayısı : 1,1195

olacak ve bu durumda;

Enflasyona duyarlı eski sistem artışa göre güncel kıdem tazminatı tavanı

10000x0,08389	838,90
1000x1,1195	1.119,50
9500x0,08389x%200	1.593,91
Kıdem tazminatı tavanı	3.552,31

Sabit rakamların yanında ilk defa olarak memur maaş ve taban aylık katsayısı da sabit kaldığından 2014 yılı ilk yarısında olduğu gibi 2014 yılı Temmuz-Aralık döneminde de kıdem tazminatı tavanı 3438,22 TL olarak uygulanacak.

Net işçi zararı 114,09 TL

Böylece aylık brüt ücreti, ikramiye ve ayni ve nakdi diğer istihkaklarıyla birlikte 3552,31 TL'yi aşan çalışanlar 2014 yılı ikinci yarısında emekli olmak veya tazminata müstehak biçimde işten ayrılmakla parasal açıdan (Her bir yıl hizmet için 114,09 TL) zarara uğramış olacaklar. Örneğin 20 yıl hizmetle emekli olan ve brüt maaşı 3552,31 TL'den fazla olan bir çalışan bu yüzden 2281,80 TL zarar etmiş olacak. 2014 yılından sonra işten ayrılacak olanlar da zammın zincirleme etkisiyle bu zararı yaşayacaklar.

Hadi hükümeti hükümet olarak değil de zaten çalışanına daha az vermek adına pozisyon alan işveren tarafı sayıp tavrını normal kabul edelim. Peki masanın diğer tarafında memur statüsündeki çalışanları temsil ettiği kabul edilen memur sendikasının memurların yanında tüm sektörlerde çalışan işçiler için de meydana getirdiği bu zararı nasıl açıklayacağız? Mesela sendikanın bu hatasını söz konusu bu tazminatları ödeme yükümlüsü olan işverenlere ve dolayısıyla ülke istihdamına verdiği dolaylı bir destek (!) olarak tanımlamak hafifletici neden sayılır mı? Sizce?

 

Öğrencinin GSS borcu

Soru: 25 yaşından büyük üniversite öğrencisiyim. Bana GSS borcu çıkarmışlar. Gelir testi yaptırmayı unutmuşum. Ben bu borcu ödemek zorunda mıyım? Babamın durumu da çok iyi değil. Ne yapmam lazım? Bir de babama söyleyemedim, okulu uzattığımı beni mezun sanıyor. İsmi Saklı

Cevap: 5510 sayılı Yasaya göre SGK sizi yaşınızdan dolayı babanızın sigortasından yararlanamayacağınız, ama işsiz de olsanız GSS priminizi birlikte yaşadığınız aile fertlerinin maddi durumunu da dahil ederek ödenmesini talep ediyor. Yapacağınız şey Torba Yasa çıktıktan sonra gelir testi yaptırıp şu an için azami rakamlardan tahakkuk eden borcu ailenizin gelir durumuna göre uygun rakamlara çekmektir. “Torba Yasa borç siliyor” üfürmelerine bakmayın, gerçek öyle değil, Torba Yasanın avantajı size şimdi gelir testi yapsanız bile geçmiş GSS borçlarınızın revize edilmesini sağlaması olacaktır. İnanmakta zorlandığınızı biliyorum, ama gerçek bu, hiç yararlanmamış olsanız bile GSS borcunuz silinmiyor. Ödememeniz için gelir testi sonucu aile gelir durumunun kişi başına aylık 378 TL'den az olarak saptanması gerekiyor.

(Kaynak: Alitezel.com | 17.07.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.