11.01.2011 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu daha önce yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nda olmayan birçok yeni düzenleme yapmıştır. Bunlar iş hukukunu ve özelde de 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nu yakından ilgilendiren düzenlemeleri de kapsamaktadır.
Bazı hallerde aynı konu hem Türk Borçlar Kanunu hem de İş Kanunu’nda düzenleniş olabilmektedir. Keza Türk Borçlar Kanunu ile İş Kanunu’nda yer almayan bazı yeni haklar da getirilmiştir. İşveren en az 1 yıl çalışmış olan işçilere yılda en az 2 hafta izin vermek zorundadır. Fakat işçi 18 yaşından küçükse ya da 50 yaşından büyükse bu durumda verilecek yıllık ücretli izin süresi 3 haftadan az olamaz (6098/m. 422).
Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemeye göre işçinin hak kazanacağı yıllık izin süresi kıdemine göre değişmemektedir. Ancak işçinin kıdemi ne kadar olursa olsun işverenin kural olarak iki haftalık izin süresi verme yükümlülüğü vardır. İşçinin yaşı 18 yaşından küçük ya da 50 yaşından büyükse bu durumda verilecek yıllık izin 3 haftadan az olamayacaktır. Öte yandan, kanunda yıllık izin süresinden indirim öngören bir düzenlemeye de yer verilmiştir.
Buna göre, işçi, bir hizmet yılı içinde kendi kusuruyla toplam 1 aydan daha uzun bir süreyle hizmeti yerine getirmediği takdirde işveren, çalışılmayan her tam ay için, yıllık ücretli izin süresinden bir gün indirim yapabilir (m.423/I). Buna karşılık; işçinin işçi iş görme edimini yerine getirememe nedeni, kendi kusuru olmaksızın hastalık, kaza, yasal bir yükümlülüğün veya kamu görevinin yerine getirilmesi gibi kişiliğine bağlı bir sebepse ve işçi bir hizmet yılı içinde en çok 3 ay süreyle iş görme edimini yerine getirememişse, işveren böyle bir durumda işçinin yıllık ücretli izin süresinden indirim yapamaz (m.423/II).
Bunun gibi, işveren, gebelik ve doğum yapma sebebiyle iş görme edimini en çok 3 ay süreyle yerine getiremeyen kadın işçinin yıllık ücretli izin süresinden indirim yapamaz (m.423/III). kanuna göre hizmet veya toplu iş sözleşmeleriyle, işçinin aleyhine hüküm doğuracak şekilde aykırı düzenleme yapılamaz (m.423/IV). Kanunda açıkça söz konusu fıkraların işçi aleyhine değiştirilemeyeceği belirtildiği için Kanundaki hükümler işçiler lehine değiştirilebilecektir.
Yıllık ücretli izinler, kural olarak aralıksız biçimde verilir; ancak tarafl arın anlaşmasıyla ikiye bölünerek de kullanılabilir. İşveren, yıllık ücretli izin tarihlerini, işyerinin veya ev düzeninin menfaatleriyle bağdaştığı ölçüde, işçinin isteklerini göz önünde tutarak belirler.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 09.07.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.