Ülkemizde az da olsa sosyal güvenlik bilinci bakımından bir uyanış var. Orana vurursak henüz yüzde 1 bile değil ama bu da küçümsenmemeli. Sosyal güvenlik müşavirliği de bu alanda bir ihtiyaç ve bu ihtiyacı engellere rağmen Ali Tezel'in açtığı yolda tüm sosyal güvenlik müşavirleri olarak bizler karşılamaya çalışıyoruz. Sosyal Güvenlik Müşavirleri Derneği de bu alanda mesleğin sesini, önemini duyurmaya çalışıyor, bayrağını taşıyor. En önemli engelimiz ülkemizde bilgiye bir bedel ölçülmemesi, bilgiye verilen değerin asli konuşma organımız olan dile binen fiziksel yüke endeksleniyor oluşu. Yurdum insanı hala bilgiyi dille söyleniveren bir kaç anlamlı ses yumağı olarak görüyor maalesef. O seslere anlam veren beynin yıllarca bilgiyi takiple beslenmesi adına verilen emekleri, ayrılan zamanları, göz nurlarını, beynin o bilgilere ayırdığı yerin arşivleme bedellerini görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Bu konuyu müşterilerimizin zaman zaman köşemde paylaştığım sorunları bağlamında ele alarak bir farkındalık meydana getirmeye çalışıyorum. Bugün de öyle yapacağım.Zira somut örnekler en net anlatma aracı oluyorlar.
Faydası olacaksa
A. Bey bana gönderdiği mailinde kendisine ve eşine ait sosyal güvenlik sorularını sıralıyor ve ardından ilave ediyor. "Eğer beni ve eşimi daha erken emekli edeceğiniz bir yöntem varsa danışmanlık alacağım" diyor. Yani şartlı danışmanlık, gayrıihtiyari gülümsetiyor insanı ülkemizde sık rastlanan bu tür yaklaşımlar. Yazdığı maile baktım ve eşi ile ilgili bir alternatif gördüm ve arzusunun gerçekleşebileceğini belirttim. A. Bey iki gün sonra geldi ve danışmanlık hizmetimizden faydalandı. Eşini 3 yıl sonra emekli olacak iken borçlanma ile hemen emekli olacağını, kaç TL aylık bağlanacağını öğrendi. Eşinin üç yıl daha önce ve hemen erken emekli olması konusunda aldığı çözümü ve bu sayede kazanacağı net 42 bin TL'yi saymıyorum, onu düşünerek gelmişti çünkü.
Uzman gözüyle fark
Diyeceğim demek istediğim başka, zira yurdum vatandaşının en bariz ama farkında olmadığı özelliği içinde bulunduğu durumun sosyal güvenlik anlamını ve neleri sorması gerektiğini bilmemesi. Bunda sık değişen mevzuatın büyük etkisi var. Görüşmede A.Bey'in eşinin doğum borçlanması yaparak yaklaşık 8 bin TL ödediğini fark ettim. Sanırım doğum borçlanması hakkı çıktı diye güne ihtiyacı olmasa bile aylığım yükselir zannıyla bir borçlanma yapmıştı. Oysa ödenen matraha ve dahası doğumun meydana geldiği dönemin üç büyük dönemden hangisinde gerçekleşmesine göre bunun sonucu pozitif ve negatif noktalar arasında değişirdi. Borçlanmayı en düşük rakamdan yapmıştı ve yaptığı dönem itibariyle cebinden 8 bin TL ödeyerek yaptığı borçlanmayla aylığını 70 TL kadar düşürmüş olduğunu belirttim, tabii ki üzüldü. Arkasından bu parayı geri alabileceğini belirttiğimde de bu defa gözleri parladı ve sevinçle görüşmeden ayrıldı.
Ayrılırken haklı olarak uyarımı da yaptım tabii ve şartlı randevu istemesinin yanlış olduğunu, eğer ilk bakışta sorusundan eşinin erken emekli olma olasılığını görüp olumlu haber vermesem danışmanlık almayacağını, 8 bin TL'sini geri almanın yanında aylığını ömür boyu 70 TL kadar düşürmesini önleyecek bir hamle de yapamayarak büyük zarara uğrayabileceğini belirtmekten de geri durmadım. Ona kalsa 350 TL danışmanlık ücreti vermek illâ onun tarafından açıkça görünen bir faydaya bağlıydı ve bu algısı nedeniyle zarar edecekti.
İki Laf 350 TL mi Yoksa 66 bin TL mi?
Bay B'de emeklilik için yaşı bekleyen, dört yıl sonra SSK sigortalılığından emekliliği hedefleyen bir sigortalıydı. Vergi mükellefi idi ve aynı zamanda 2011 yılından beri başka bir işyerinde danışmanlık yapıyordu. Ancak emekli aylığını göz önüne alarak tavan matrahtan yatırılan primlerin sanırım bir kısmını kendisi cebinden ödüyordu. Bize geliş amacı doğruydu, şu an emekli olsa ne kadar aylık alacağını, böyle tavandan SSK primi yatırıldığı sürece aylığının ne kadar değişeceğini soruyordu, tüm bunların cevabını aldı. SSK primlerinin tavana kadar olan farkının masraflarını kendisinin finanse ettiği, üstelik bu işten de ayrılmak istediği izlenimini edinince ona 1 yıl sonra SSK sigortalılığından ayrılabileceğini, son 3 yılda Bağ-Kur'a dönebileceğini, bu dönüşün onun SSK'lılıktan emeklilik hedefine bir zarar vermeyeceğini, bu işten 66 bin TL kârlı çıkacağını belirttim. Zira tavandan prim yatırılan bir SSK sigortalısı için aylık “prim+vergi” maliyeti itibariyle 3470 TL ila gelir vergisi dilimindeki yükseliş nedeniyle 4654 TL'ye kadar yükseleceğini, oysa Bağ-Kur (4/1-b) sigortalılığından tavan matrahtan prim ödediğinde cebinden çıkacak 2227,68 TL'nin de emekli aylığına etkisinin bunlarla aynı olacağını belirttim. Bağ-Kur'a geçerse Bağ-Kur'dan emekli olacağını zanneden Müşterinin bize gelirken aklına takılmayan bu iki seçenek arasında bugünün parasıyla yaklaşık 66 bin TL paranın cebinde kalacak olmasında etken bize ödediği 350 TL oldu. Hani şu sıkça karşılaştığımız "İki laf söyleyeceksin, bu kadar para istenir mi?" , "Bu ülkede asgari ücret kaç TL, haberiniz var mı?" sitemlerine maruz kaldığımız danışmanlık ücretimiz olan 350 TL.
Soru: Bulgaristan borçlanması yaparak SSK sigortalılığından emekli oldum. Yurtdışında çalışabilir miyim? N.YILMAZ
Cevap: 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesiliyor. Siz de 3201 sayılı Kanun kapsamında zorunlu göçten önceki Bulgaristan'daki çalışmalarınızı borçlanarak emekli olmuşsanız siz de yurtdışında çalışırsanız aylığınız SGK'ca kesilir.
(Kaynak: Alitezel.com | 23.06.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.