Şu an Meclis’te görüşmeleri devam eden torba kanun içine öyle bir madde eklenmiş ki, kamu yönetiminde adeta olağanüstü hal (OHAL) dönemine geçişin işaretini veriyor. Bilindiği üzere Anayasa hükmü gereği idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açıktır. (Md.125.) Bu denetim kamu yönetiminde atama, yer değiştirme ve görevden almaları da kapsıyor. Fakat tasarının 82. maddesine konulan hüküm aynen şöyle:
“Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği iki yıl içinde; ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması suretiyle yerine getirilir.
Kamu görevlileri hakkında yapılan bu tür idari tasarruflar; telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmaz.Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz…”
“Ben hesap vermem…”
Özetlersek tasarı ve tasarıya şekil veren irade şunu söylüyor:
- Ben idare olarak yöneticiler üzerinde istediğim tasarrufu yaparım.
- Bu tasarrufa karşı yargı yoluna gidilse ve bunun hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla sabit olsa bile ben bu kararı iki yıl uygulamam. Yani atı alır Üsküdar’ı geçer, sonra uygularım.
- Ben öyle “mübarek” bir idareyim ki, benim kamu görevlileri üzerindeki hiçbir tasarrufum, telafisi güç veya imkansız zarar doğurmaz. Doğursa bile buna hiçbir mahkeme karar veremez.
- Diyelim ki bir mahkeme cesaret etti ve benim tasarrufumu hukuksuz buldu. Mahkemenin bu kararını benim kamu görevlim uygulamasa da bu durum ceza soruşturması veya kovuşturması gerektirmez.
Keyfilik tavan yapar!
Yasa tasarısı henüz Genel Kurul’a gelmedi veya gelmek üzere. Eğer bu madde bu haliyle çıkarsa, kamu yönetiminde ve kamu görevlileri üzerinde son derece keyfi tasarrufların önü açılacak demektir.
Tasarı maddesi Anayasa’ya açıkça aykırılık içeriyor ve AYM tarafından iptal edilmesi kuvvetle muhtemel.
Fakat iptal edilinceye ve iptal hükmü yürürlüğe girinceye kadar da olsa uygulamada kalacak demektir. Peki bu arada amaçlanan nedir? Hadi uzatmadan kitabın ortasından söyleyelim; bu yasa bu şekilde çıkarsa, hani dillere dolanan tek parti dönemindeki “CHP’li valiler” var ya, işte onları mumla ararız!
Peki kamu görevlileri için bu kadar kritik bir düzenleme Meclis’ten geçerken, memur sendikalarından, konfederasyonlardan bir tepki, itiraz, eleştiri var mı? En azından bu yazının yazıldığı saate kadar bir şey duymadık. Böyle bir düzenlemeyle ilgili görüşünüz, eleştiriniz, itirazınız yoksa sendika bizim neyimize?
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 20.06.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.