Sözlük anlamı aklamak olan ibra, alacaklının borçlu ile yaptığı bir sözleşme ile alacağından vazgeçerek borçluyu borçtan kurtarmasıdır. İbraname ise; işçinin işten ayrılırken “ücret, fazla çalışma, ücretli izin alacağı, ihbar ve kıdem tazminatı” gibi alacaklarını aldığına, başka bir alacağının kalmadığına ilişkin imzalayarak işverene verdiği belgedir. Bu yazımızın konusu da; bir ibranamenin geçerli sayılabilmesi için taşıması gereken unsurların neler olduğudur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesinde ibra sözleşmelerinin hangi unsurları taşıması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu madde gereğince ibra sözleşmesi;
- Yazılı olmalı,
- İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık süre geçmiş bulunmalı,
- İbra konusu alacağın türü ve miktarı açıkça belirtilmeli,
- Ödeme, hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılmalıdır.
Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri kesin olarak hükümsüz sayılacaktır. Burada önem arz eden bir husus bulunmaktadır ki bu da; belirtilen 1 aylık bekleme süresinin ibraname düzenlenmesiyle alakalı olduğu, ifayı ilgilendirmediğidir. Yani, fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti gibi hakların ödenmesi için 1 ay beklemek gibi bir durum söz konusu değildir.
Alacağın bir kısmının ödenmesi halinde ise, ödemenin banka kanalıyla yapılması şartıyla, söz konusu ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmünde olacaktır.
6098 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce, yani 1 Temmuz 2012 tarihinden önce düzenlenen ibranamelerin sözleşmenin feshini izleyen 1 aylık süre içerisinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış olması ise bu ibranameler için geçersizlik sonucunu doğurmayacaktır. Zira, 1 Temmuz 2012 tarihinden önce bu doğrultuda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte, 1 Temmuz 2012 tarihinden önce düzenlenen ibranamelerin geçerli sayılması için de Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirme yapılmalıdır. Bu ilkeler özetle; ibra sözleşmesinin iş ilişkisinin devamı sırasında düzenlenemeyeceği ve varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesi açısından söz konusu olabileceği, ibra sözleşmelerinde savunma ile işverenin diğer kayıtları arasında çelişki olmaması gerektiği, ibra sözleşmeleri miktar içeriyorsa, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borcun ifa yoluyla sona ermiş olacağı, kısmi ödeme hallerinde ise, ibranın söz konusu olmadığı, yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğudur.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 14.06.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.