25.02.2011’den itibaren 6111 sayılı Yasa ile getirilen bir yenilik olarak bu tarihten daha önce sadece Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelere başvuran kazazedeleri için karşılanan trafik kazasına ilişkin tedavi giderlerinin ister üniversite hastanelerinde isterse SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde tedavi olsunlar bundan böyle artık SGK tarafından karşılanması hükmü getirilmiş bulunmaktaydı.
Yani 25.02.2011’den itibaren bu tedavilerde artık özel hastane ve üniversite hastanelerinde yapılan tedavilere ilişkin giderler de ödenebileceği gibi kazazedenin sosyal güvence kapsamında olması şartı da aranmıyordu.
Trafik kazasında tedavi giderini SGK ödeyecek
Meydana gelen trafik kazası hallerinde tedavi giderlerinin bu meyanda sorgusuz sualsiz SGK'ca karşılanması haline ilişkin bu düzenlemeye göre 6111 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden önceki kazalardan tedavi giderlerinden 25.02.2011 tarihi itibariyle ödenmemiş olan kısmını da kapsadığı vurgulanmıştı.
6111 sayılı Kanuna göre 25.02.2011 tarihinden önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği öngörülmüştü
İş kazası olsa da olmasa da
Trafik kazası ister iş kazası niteliğinde olsun isterse iş dışında meydana gelmiş olsun kaza nedeniyle oluşacak istirahatlı süreler için geçici işgöremezlik ödeneği hakkı bulunuyor.
Rapor Parasında fark
Bununla birlikte belirtilmeli ki iş kazası sonucu uygulanan geçici işgöremezlik ödeneği ile bu kapsam dışında meydana gelen trafik kazası sonucu meydana gelen iş kazasında uygulanan geçici işgöremezlik ödeneği farklı oluyor. Hastalık veya iş kazası olmayan nitelikteki trafik kazalarında iş göremezliğe uğrayan sigortalıya ödenek geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere verilirken, iş kazası sonucunda geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için ödeme yapılması gerekiyor.
Yine hastalık veya iş kazası olmayan nitelikteki trafik kazalarında iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde sigortalı adına en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartı aranırken iş kazası sebebiyle yapılacak geçici iş göremezliği ödemelerinde prim ödeme koşulu aranmıyor.
Yargıtay ne dedi?
Konuya ilişkin Yargıtay’ın 13.05.2014 tarihli (Dünkü) RG’de yayımlanan 2014/5225 Esas ve 2041/6200 Karar sayılı içtihadında özetle “Trafik kazalarından doğan tedavi giderleri üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının hangisinden alınırsa alınsın SGK’ca karşılanacak iken, trafik kazasından dolayı ortaya çıkacak rapor paralarının işletenden, şoföründen ve zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden tahsil edilme yolunun açık olduğu” vurgulanıyor.
Yani trafik kazalarında tedavi giderlerini özel veya resmi ayrımı yapmadan SGK'nın ödemesi, gerekirken buna karşın kazadan kaynaklı olarak ödenecek geçici iş göremezlik ödeneklerini SGK sorumlularından ve sigorta şirketinden tahsil edebilecek.
Soru: Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı olan patronumun Bağ-Kur’a ilk girişi 24.01.1990 olup o tarihten bu yana devam etmektedir. Doğum tarihi 16.03.1970’tir. Son yatırdığı prim tutarı 805 TL’dir. 30.04.2014 tarihi itibariyle gün sayısı 8 bin 750’dir. Şimdi sormak istediğim Bağ-Kur’dan ne zaman emekli olacağıdır? Emekli olurken bağlanacak maaş hangi prim tutarından hesaplanıyor? SGK ‘da prim servisinde bir memurla görüştüm. "Bu kişinin 8 yılı var emekli olmasına, bu nedenle şuan primini yüksekten yatırmanıza gerek yok. Son 5 (beş) yılın ortalamasını alarak maaş bağlanıyor. Bu nedenle son beş yılını yüksekten yatırın" dedi. Bu bilgi ne kadar doğru Bir de Yönetim Kurulu Başkanı olduğu için yanında çalışan işçilerden fazla mı prim yatırmak zorunda? F.KAYACI
Cevap: Patronunuz 01.06.2002 tarihindeki hizmet durumuna göre Bağ-Kur sigortalılığından emeklilik bakımından 52 yaşına tabi bulunuyor, yani 24.01.2022 tarihinde emekli olabilir. Şayet 1990’dan önce askerlik yapmışsa (Bedellilik süresi olmaz) borçlanma halinde 51 yaşını doldurduğunda da emekli olabilir. Gün sayısı neredeyse tamamlanmak üzere ama ticari faaliyeti devam ettiği sürece fazla da olsa prim ödemekle yükümlü bulunuyor. SGK’daki memur dediğiniz gibi bir ifade kullanmışsa yanlış olduğunu söylemeliyim. Zira o uygulama 2000 yılı öncesinde SSK aylığı bağlanmasıyla ilgili bir kuraldır. Şu anki süreçte ayda 1000 TL’den çok olmak kaydıyla ne kadar Bağ-Kur primi öderseniz aylık olumlu etkilenir. Buna karşın daha az prim öderseniz bağlanacak aylık gün arttıkça azalır. Burada nimet külfet dengesine dair ölçütü de aylık bağlama hesabını bilen bir sosyal güvenlik müşavirinden Patronunuzun prim ödeme geçmişi bazında hesap yaptırarak öğrenmenizi tavsiye ederim. Son beş yılın ya da son 10 yılın ayrıca bir esprisi bulunmuyor. Yani örneğin 2000 yılı ile 2013 yılının aylığa etkisi tamamen aynıdır. Burada bir şirket söz konusu olduğundan şirket ortakları çalışan sigortalıların en yüksek ücretlisinden daha düşük kazanç bildirememe zorunluluğuna tabi bulunmuyor.
Bundan sonraki sekiz yılda ödeyeceği rakamın ne olması gerektiği sorusu doğru bir sorudur.
(Kaynak: Alitezel.com | 14.05.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.