Merkez Bankası, yerel seçimlerin öncesinde oluşan iç ve dış belirsizlik ortamının ekonomiye verdiği zararı hafifletebilmek için beklentilerin de üzerinde faiz artışına gitmişti. Seçim bitti, gözler Merkez Bankası'na çevrildi. İç belirsizliğin sona erdiğini düşünenler faizlerin yeniden seçim öncesi seviyeye çekilmesi gerektiğini savundular. Bir de Merkez Bankası'nın faizleri indirmesini, bu yolla belirsizliğin sona erdiği mesajının yayılmasını isteyenler vardı.
Tam da bu ortamda Başbakan Erdoğan'dan faizlerin artık düşürülmesi gerektiği açıklaması geldi. Sözler 'siyasi' taraftan gelince Merkez Bankası'nın bağımsızlığı yeniden tartışılmaya başlandı. O ortamda Merkez, öylesine sessiz kaldı ki, adeta sorunu dondurdu. Ta ki geçen hafta yayınladığı enflasyon raporuna kadar.
Raporda, faizlerin neden düşürülemeyeceği öylesine açık yazılmış ki, siyasi muhatapların o mesajları almaması adeta imkansız hale gelmiş. Raporu okuyan hiçbir siyasi aktör, ayrıntılarıyla sıralanmış gerekçelerden sonra herhalde artık Merkez'e 'faizleri indirin' baskısı yapmayacaktır. İşte size, faizlerin neden düşürülemeyeceğini anlatan Merkez'in tespitleri:
Rakip ülkeler önlem almaya başladı
"Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişlerindeki zayıflama eğilimi yılın ilk çeyreğinde de devam etmiştir. Sermaye çıkışlarının daha da derinleşmesi durumunda oluşabilecek dış finansman risklerini ve kurlarda meydana gelebilecek değer kayıplarının olumsuz etkilerini bertaraf etmek amacıyla, gelişmekte olan ülkelerde para politikasının kısmen sıkılaşmaya başladığı görülmektedir."
Faiz indirmiyorlar aksine artıracaklar
"Fed'in yakın dönemde faiz artışı yapabileceğine dair beklentiler de söz konusu ülke grubundan (gelişmekte olan ülkeler) sermaye çıkışlarının derinleşmesine ve finansal istikrarın olumsuz etkilenmesine yol açabilecektir. Bu bağlamda, sermaye çıkışlarının olumsuz etkilerini önlemek amaçlı olarak yılın ilk çeyreğinde beklentilerin ötesinde artış gösteren gelişmekte olan ülkeler politika faizlerinin, yılın kalan bölümünde yükselmeye devam edebileceği değerlendirilmektedir."
Enflasyon düşmeden faizi düşürmem
"Parasal sıkılaştırmanın (faiz artışı) enflasyon üzerindeki olumlu etkisinin belirli bir gecikmeyle gözlenebileceği değerlendirildiğinde, kısa vadede enflasyondaki yükselişin devam edebileceği tahmin edilmektedir. TCMB, bu süreçte enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından izleyecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşunu sürdürecektir."
Rakip ülkelerin tersini yapamam!
Gelişmekte olan ülkeler grubunda Türkiye'nin rakibi olan Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Arjantin, Kore, Çin, Meksika gibi ülkeler yer alıyor. Grup içerisinde, risklere karşı aykırı hareket eden, örneğin diğerleri faizi artırırken düşüren rekabeti kaybediyor. Çünkü sermaye bir anda diğer ülkelere doğru hareket ediyor.
Merkez Bankası mesajını, 'Rakip ülkeler dış risklerden kendilerini faiz silahıyla korumaya çalışıyor. İçeride enflasyon düşmüyor. Böyle bir ortamda rakiplerimin tersine faizi indirirsem kaybeden olurum' şeklinde verebilir miydi? Böyle bir dile ihtiyaç duymamış olması sevindirici...
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 07.05.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.