Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesi uyarınca birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
* Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
* Serbest meslek erbabına,
* Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlara,
* Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Mevcut düzenleme çerçevesinde yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin belli bir miktarı geçmesi (X) veya bu bedelden az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.
Diğer yandan bazı hallerde ticari işlemlerde dönen varlıklar arasında stoklarda satış amacıyla tutulan bazı varlıkların işletmelerin uzun süre kullanmak amacıyla duran varlıkları arasına dahil edilmesi söz konusu olabilmektedir.
Bir başka anlatımla bilindiği üzere uygulamada birçok halde işletmenin stokları arasında satış amaçlı olarak yer alan varlıklar söz konusu işletmelerde uzun süre kullanmak amacıyla aktifleştirilebilmektedir.
Örneğin işletmede satılmak üzere alınan motorlu araçlardan birisinin işletme ihtiyacı için aktifleştirilmesi ve işletmenin düzenlemiş bulunduğu bilançoda söz konusu aracın duran varlıklarda gösterilmesi gibi.
Böyle bir durumda mevcut kanuni düzenlemeler çerçevesinde yapılması gereken ”işletmenin stoklarında yer alan emtianın çeşitli nedenlerle işletme bünyesinde kullanılması durumunda, emtia bedellerinin şirket adına düzenlenecek fatura ile tevsik edilerek, kayıtlara gelir ve aynı değer üzerinden kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.” (T.C. Maliye Bakanlığı, İstanbul Defterdarlığı, Usul Müdürlüğü, 15.09.2003 gün ve B.07.4 DEF.0,34,20/VUK-229 Özelge)
İşletme içersinde ticari amaçlı stoklarda tutulan bir malın söz konusu işletme tarafından amortismana tabi bir değer olarak aktifleştirilmesi halinde söz konusu varlık işletmenin aktifine intikal ettirildiği tarih dikkate alınarak amortismana tabi tutulabilmektedir.
Zaman zaman uygulamada bu tür olaylarda; Vergi İdaresi düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmadığı, bazı hallerde de sahte belge iddiası ile mükellefler hakkında işlem yapabilmektedir.
İşletmelerin bilançolarında aktif bölümünde “Dönen Varlıklar” içersinde yer alan ticari işlemlere konu edilebilecek varlıkların, işletmenin “Duran Varlıkları” arasına alınmasını engelleyen herhangi bir düzenleme mevcut değildir. Bir başka açıdan olayı değerlendirdiğimizde aktifinde satış amaçlı bulundurduğu motorlu taşıtlardan birini veya birkaçını işletme varlıkları arasına almayı engelleyici bir düzenleme mevcut olmadığından bu taşıtlardan işletme ihtiyacı için kullanılacak olanların “Dönen Varlıklar”dan çıkartılarak “Duran Varlık” haline getirilmesi gerekecektir.
İşletmenin “Dönen Varlıkları”ndan çıkartılarak işletme varlığına dönüştürülmesi sırasında söz konusu varlık için işletmenin kendine bu konu için “Fatura” düzenlemesi gerekmektedir.
Uygulamada bazı hallerde Vergi İdaresi’nin yaklaşımı farklı olabilmekte, düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmadığı iddia edilebilmektedir.
Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinin (b) bendi uyarınca “…belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu bağlamda da “Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” de sahte belge sayılmaktadır. Oysa bir ticari işletmede “Dönen Varlıklar” arasında yer alan bir iktisadi kıymetin “Duran Varlıklar” arasına alınması için mutlak surette bir belge düzenlenmesi bu belgenin de “Fatura” olması gerekmektedir.
Yapılan denetimlerde Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinin (b) bendine göre işlem yapılabilmesi için yapılan işlemin gerçeği yansıtmadığı veyahut da mevcut olmadığının idarece kanıtlanması gerekmektedir.
Bilindiği üzere ticari yaşamda vergi kanunlarında mevcut bulunan düzenlemeler nedeniyle işletme sahiplerinin bazı hallerde kendi kendilerine fatura düzenlemeleri zorunlu olabilmektedir. Örneğin işletme sahibinin işletmeden çektiği daha açıkçası kişiselleştirmiş bulunduğu varlıkların belgelendirilmesi gibi.
Kaldı ki, bireysel nitelikteki ticari faaliyetlerde işyerinin kapatılması aşamasında işyeri sahiplerine işletmede kalan değerlerin kendilerine (işyeri sahibinin adına) faturalandırılması yapılmadıkça kapatma işlemleri yapılamamaktadır.
(x) 2014 yılında bu miktar 800 TL olarak belirlenmiştir.
(Kaynak: İto Gazetesi | 03.05.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.