BASINDAN YAZILAR
Zayıf Ekonomiye Geçiş Programı! / Erdoğan Süzer - MuhasebeTR

Zayıf Ekonomiye Geçiş Programı! / Erdoğan Süzer

 Ülke ekonomilerinin geleceğini günlük ekonomik gelişmeler değil kısa, orta, uzun vadeli planlar, programlar ve reformlar belirliyor. Seçim sonrası faiz, döviz ve altının yönünün kısmen de olsa aşağı dönmesi, ülke ekonomisinin bir süreden beri içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulduğu anlamına gelmiyor.

Ekonomide 2001 sonrasındaki gibi yeni bir çıkış başlayabilir mi? Bu soruya yanıt verebilmek için ekonominin 2001'de oluşturulan altyapısı ve hemen sonrasında dünyada oluşan konjonktürle bugünkü altyapı ve geleceğe ilişkin konjonktürü analiz etmek gerekiyor. Doğrusu, 2002 ile bugünü karşılaştırdığımızda, ekonomimizin geleceğine ilişkin kaygılar ağır basıyor. Zira bugün ekonominin geleceğine güvenle bakmayı önleyen bir değil birden fazla mayınlı zemin oluşmuş durumda. İşin kötüsü her geçen gün mayınlı alanların sayısı artıyor.

Güçlü ekonominin unsurları

2001 krizi, adeta dibe batmış Türkiye ekonomisi için büyük bir "ders" oldu. Kendimiz yapsak belki işin içinden çıkamazdık. Gurbetten getirdiğimiz 'dış el' bizim yıllardır fark edemediğimiz ya da kanıksadığımız hastalıkları tek tek buldu, ekonomik yapının içerisinden ayıklayıp yeni bir sistem kurdu. Kemal Derviş'in uzun süre üzerinde çalıştıktan sonra uygulamaya geçirdiği "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" geride kalan birkaç yıla kadar Türkiye ekonomisini krizlerden uzak tutmayı başardı.

Yazı konumuz Derviş'i övmek ya da eleştirmek olmadığı için 'şunu iyi yaptı, bunu kötü yaptı' tartışmasına giremeyeceğim. Sözünü ettiğimiz program Türkiye ekonomisine ne kazandırmıştı? Amaç ve araç bağımsızlığına kavuşmuş bir Merkez Bankası. Şişirilmiş kadrolardan, devlete zarar üreten, siyasi kaygılarla kredi dağıtan bir yapıdan kurtarılarak yeniden yapılandırılmış Ziraat Bankası ve Halkbank. Keyfi borçlanma ve garanti verme savurganlığı sona erdirilmiş bir Hazine. Harcamaları belirli dengelere bağlanmış bir bütçe. Ekonominin siyasi davranış bozuklukları ve belirsizliklerden etkilenmeden bağımsız ve tarafsız bir şekilde yoluna devam etmesini sağlayacak üst kurullar ve kendi ortaklarına kredi verme dönemini kapatan güçlü bankacılık sistemi...

Tarihi varlıklar nakde dönüştürüldü

Türkiye ekonomisi işte bu program sayesinde güçlü ekonomi görüntüsü verdi. Programın alt detaylarında yer alan hızlı özelleştirme uygulamalarıyla tarihi kuruluşların 'nakde' dönüştürülmesi ve sıcak-soğuk yabancı sermaye girişiyle bugüne ulaşıldı. Bugünkü manzaraya gelince durum şudur:

Altyapı bozuluyor mu?

Başbakan'ın "Faizler olağanüstü toplantıyla düşürülmeli" emirlerine maruz kaldığı için bağımsızlığı tartışılan bir Merkez Bankası. Bırakın kamuyu, özel sektörün dış borcuna dahi garanti vermeye mecbur bırakılmış Hazine. Kadrosu siyasi kaygılarla şişirilmeye başlamış, kredilerini siyasetten gelen işaretler doğrultusunda kullandırmaktan çekinmeyen, dolayısıyla batık kredi potansiyeli yükselme işaretleri vermeye başlamış kamu bankaları. Ekonomiyi siyasetten uzak tutma amacını yerine getirmekten çok siyasete hizmet etmeye başlamış üst kurul yapısı. Ve artık bol sıcak-soğuk para sağanağı vadetmeyen uluslararası konjonktür...

2001 sonrası altyapı ile bugünkü ekonominin durumu ve altyapısını karşılaştırın. İçerisine siyasi konjonktürü de ekleyin. Eğer gözünüze güzel bir manzara görünüyorsa sorun yok demektir!

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 23.04.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM