Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre, 2014’ün Şubat ayı itibarıyla Türkiye’de faal kurumlar vergisi mükellefi sayısı 663 bin 429. Azımsanmayacak bir rakam. Şimdi bunları, yani “sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ile iş ortaklıkları”nı ilgilendiren kurumlar vergisi beyan dönemine yaklaşılıyor. Beyannamelerin verilmesi için 25 Nisan’a kadar süre var.
Geçen yıl 355 bin 478 kurumlar vergisi mükellefi ticari kâr beyan ederken 242 bin 234 mükellef ise zarar göstermiş. Yaklaşık 332 bin kurumlar vergisi mükellefi 161,1 milyar lira kurumlar vergisi matrahı beyan etmiş. Görüldüğü gibi yüksek tutarlar söz konusu ve bu nedenle oldukça dikkatli davranılması gerekiyor. Şimdi gelelim dikkat edilecek noktalara...
‘Geçmiş yıl zarar mahsubu’
Geçmiş yıllar mali tabloları ve beyannamelerinde gösterilen zararların izleyen beş yıl içinde oluşan kârlardan mahsup edilmesi mümkün. Bu çerçevede 2013 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinden 2008 ve sonraki yıllara ait zararlar mahsup edilebilir.
Bu hakkı olmasına karşın, bilerek ya da bilmeyerek yararlanmayan mükellefler ise haklarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. Örnekle açıklayalım… 2010 yılı zararı olmasına rağmen 2011 yılı kârından bu zararını mahsup etmeyen bir mükellef, 2012 yılı kârından da bu 2010 yılı zararını mahsup edemeyecek. Evet! Belki duyunca biraz ilginç gelebilir ama Gelir İdaresi ısrarla bu görüşün arkasında duruyor.
Hatta daha da ilginci, 2011 yılı için düzeltme beyannamesi verilse bile 2010 yılı zararının mahsup edilemeyeceği savunuluyor.
Bu durum özelgelerde dahi var. Örneğin, Gelir İdaresi’nin 3 Haziran 2011 tarih ve 210 sayılı özelgesinde, geçmiş yıl zarar mahsubunun bir “hak” olduğu, kullanılmaması durumunda ise bir daha yararlanılamayacağı yazar. Anlıyoruz ki, hakkın kullanılamama sebebi “hata” dahi olsa, Gelir İdaresi, bu mükellefleri affetmiyor.
Yasa neden var!
Oysaki geçmiş yıl zararlarının mahsubu, kanunda açık olarak düzenlenmiş. 5 yıldan fazla nakletmeyen geçmiş yıl zararlarının mahsup edilebilmesinin tek şartı ise mali tablolarda ve beyannamede gösterilmiş olması. Yani yasaya göre, bu şartı yerine getiren tüm mükellefler bu haktan yararlanabilir. Oysa sadece, fazla vergi alabilmek için önemli bir hakkın kanun hükmüne rağmen kısıtlanmasını anlamak mümkün değil. Üstelik bu hakkın, düzeltme beyannamesi verilerek kullanılabileceği yönünde yargı kararlarının bulunduğunu hatırlatmakta da fayda var.
Özetle; Gelir İdaresi inadından vazgeçmiyor. O zaman mükelleflerin bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Eğer 2008 ve sonraki yıllardan gelen zarar varsa ve 2013 yılı kâr ile kapatılmışsa bu mahsup hakkı mutlaka kullanılmalı.
Zaten 2008 yılı zararları için bu son hak. Ancak diğer yılların zararlarından yararlanılmazsa izleyen dönemde, kullanılmasına da izin verilmeyecek. Atasözündeki gibi bugünün işi yarına bırakılmamalı!
SOSYAL GÜVENLİK
Kadın çalışana pozitif ayrımcılık
Biliyoruz ki, çeşitli nedenlerden dolayı bazı işyerlerinde gece de çalışılıyor. Ancak yasaya göre özellikle kadın işçiler konusunda bazı özel düzenlemeler var. Pozitif ayrımcılık olarak tanımlanabilecek bu düzenlemelere göre, örneğin kadın işçiler her ne şekilde olursa olsun gece postasında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz. Aynı şekilde servis konusunda da yasada bağlayıcı ifadeler var. Buna göre; posta değişim saatlerinde toplu taşıma araçları ile gidip gelme zorluğu bulunan işyeri işverenleri, gece çalıştıracakları kadın çalışanlara, ikametgâhlarına en yakın merkezden, işyerine götürüp getirecek araç sağlamakla yükümlü.
Ayrıca işyeri, işe alınmadan önce, çalışacak kadınların gece mesaisi için, işyeri hekiminden sakınca olmadığına dair sağlık raporunu da temin etmekle sorumlu.
İşin inceliği çok
İşveren, işin devamı süresince, çalışanın özel durumunu, işyerinde maruz kalınan sağlık ve güvenlik risklerini de dikkate alarak işyeri hekimince belirlenen düzenli aralıklarla çalışanların sağlık muayenelerini yaptırmak durumda. Kadın işçinin kocası da işin postalar halinde yürütüldüğü aynı veya ayrı bir işyerinde çalışıyor ise kadının isteği üzerine, gece mesaisi kocasının çalıştığı gece postasına rastlamayacak şekilde düzenlemeli. Aynı işyerinde çalışan eşlerin aynı gece postasında çalışma istekleri de, işverence, olanaklar ölçüsünde karşılanmalı.
(Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi | 03.04.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.