Çalışma hayatındaki işçinin 'gözaltına alınması veya tutuklanması' halinde işveren uygulamalarının belirlenmesi, işçinin sadece birey olarak kendisinin değil, varsa aile bireylerinin yaşama şartlarını daha az sorunlu hale getirmede olumlu etki içerdiğinden söz edebiliriz. Konuyu incelediğimizde, 4857 sayılı İş Kanunu'nda, bağımsız bir hüküm olarak, m.25/IV. bentte yer verdiği gözaltına alınma ve tutuklanma nedeniyle işe devamsızlık, işveren uygulamasında haklı fesih nedeni oluşturmaktadır. Bu hüküm uyarınca 'işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17'nci maddedeki bildirim süresini aşması' (4857 s. İşK.m.25/IV) da bir haklı fesih nedenidir. Sözkonusu m.25 hükümleri, belirsiz süreli ve belirli süreli iş sözleşmelerine de uygulanmaktadır. Bu nedenle çalışma, ister belirsiz ister belirli süreli iş sözleşmesiyle düzenlenmiş olsun, İşK.m.25/IV'teki bu hükme göre, iş sözleşmeleri, 4857 s. İşK.m.17 hükmünde belirlenen ihbar sürelerine göre,
a)İşi, 6 aydan az süren işçi için, tutuklandığı tarihten itibaren 14 gün sonra,
b)İşi, 6 aydan 1,5 yıla kadar süren işçi için, tutuklandığı tarihten itibaren 28 gün sonra,
c)İşi, 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren işçi için, tutuklandığı tarihten itibaren 42 gün sonra,
d)İşi, 3 yıldan fazla sürmüş işçi için, tutuklandığı tarihten itibaren 56 gün sonra, feshedilebilecektir. Bilindiği üzere bu ihbar –askı- süreleri, asgari olup bireysel ve toplu iş sözleşmeleriyle artırılabilmektedir. Burada sözkonusu tutukluluk -gözaltı- süreleri, savcılık vb kurumlardan alınacak resmî belgelerle kanıtlanmalıdır.
4857 s. İşK. m.25/IV'e göre, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanası halinde devamsızlığı, m.17'deki, yani yukarıda belirtilen süreleri aştığı takdirde, işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğmaktadır. Başka bir ifadeyle, işverenin haklı nedenle fesih hakkının doğabilmesi için, işçinin gözaltı veya tutukluluk süresinin, işçinin işyerindeki kıdem süresi doğrultusunda, yine aynı yasanın 17'nci maddesindeki 2 ile 8 hafta arasında değişen süreleri aşması gerekmektedir. Bu süreler içerisinde iş sözleşmesi askıda olduğu gibi, işverence, işçinin işyerindeki kıdem süresine göre değişen bu sürelerin bitiminden sonra iş sözleşmesi feshedilmezse, askı durumu devam edecektir. Ancak söz konusu askı süreleri dolduktan sonra tutukluluk devam ettiği sürece sözleşme, işveren tarafından her zaman haklı olarak derhal feshedilebilir. Buna göre, gözaltında veya tutuklulukta geçirilen sürenin, süreli feshe ilişkin 17'nci maddede, işçinin işyerindeki çalışma süresine bağlı olarak belirlenen bildirim süresini aşması halinde haklı neden doğmuş olacak; bu süre aşılmadığı takdirde veya aşılmış olmakla birlikte işveren tarafından feshedilmediği sürece iş sözleşmesi askıda kalmış olacaktır.
İş Kanunu, süreli feshi düzenlediği 17'nci maddesindeki bildirim sürelerini dikkate alan bir anlatımla konuyu düzenliyorsa da asgari olan bu süreler sözleşmelerle artırılmışsa, gözaltına alınma veya tutuklanma halinde devamsızlığın artırılmış bulunan bildirim süresini aştığı takdirde haklı nedenin oluştuğunu kabul etmek, İş Hukukunun gereklerine uygun düşecektir. Böylece işverenin İşK. 25/IV uyarınca sözleşmeyi fesih hakkını elde edebilmesi için,
İşçinin herhangi bir hadiseden dolayı tutuklanması veya gözaltına alınması,
Bundan dolayı bir süre işe devam edememesi gerekmektedir.
Bir süre işe devam edememe ölçütü olarak, İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması yüzünden çalışmasına denk gelen İşK.m.17'deki fesih bildirim süresini aşan bir süre işe devam edememesi de bir fesih nedeni olarak düzenlenmiştir. Bunun işlerliği için yasada sınırlama ve iddia edilen suçun işyerinde veya işyeri dışında işlendiği ayrımı yapılmamıştır. Daha sonra işçinin bu suçtan beraat yoluyla kurtulması da mümkündür, ama feshe engel olamaz. Bu yönleriyle İşK.m.25/II-f fıkrasındaki fesih nedeninden ayrılmaktadır.
Yukarıda sözkonusu edilen durumda askı döneminde işçinin sigortalılığı sona erdirilmeyecek (bekleme süresi), ücret bordrosundan, Eksik Gün Bildiriminden ve APHB (aylık prim ve hizmet belgesi)'nden çıkarılmayacak, sıfır (0) primle bildirim ve tahakkuklara devam edilecektir. Ancak İşK.m.25/IV uyarınca tutukluluk nedeniyle işçi şartlarını taşıyorsa tazminatlı –kıdem tazminatı hak edişli- olarak yapılacak haklı fesih işlemi tamamlandığı süreç sonunda sigortalı işten çıkışı yapılır ve 10 gün içerisinde e-Sigorta yoluyla işten ayrılma (İAB) işlemi yapılır. SGK'ya İAB verilirken çıkış kodu, '27 - İşveren tarafından zorunlu nedenlerle ve tutukluluk nedeniyle fesih' olarak işaretlenecektir.
Örnek bir çözümlemesi yaparsak, '1 yıl 4 aydır işverenin işyerinde çalışan şoför, işverene ait bir araçla görev için gittiği Bayrampaşa semtinde kaldırıma çıkarak, bir kadın ve küçük çocuğunun ölümüne neden olmuş ve Savcılıkça tutuklanmıştır. 4 haftadır tutukludur ve halen tutukluluğu sürmektedir. Mahkemesi de devam etmektedir. Mahkeme kesin hükmünü henüz vermemiştir. Tutukluluğu nedeniyle iş sözleşmesi feshedilebilir mi?' Bu soruyu çözümlememiz, şöyledir: Şoför, işyerine ait araçla göreve gittiği Bayrampaşa'da trafik kazasında çocuk ve annesinin ölümüne neden olmuştur. Bu suç, işyerine mahsus araçla görev sırasında işlendiği için, işyerinde işlenmiş suç sayılabilir. Ancak mahkeme kesin hükmünü açıklamadığı için, işverence hüküm verilmesini beklemeden tutukluluk nedeniyle iş sözleşmesini fesih yoluna gidebilecektir.
İşK.m.25/IV'ün uygulanabilmesi için işçinin gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan olayın işyerinde veya işyeri dışında gerçekleşmesi, işçinin kusurlu veya kusursuz ya da mahkûm olup olmaması önem taşımamaktadır. Bu bent hükmüne göre, haklı nedenle fesih hakkının doğumu için, gözaltına alınma veya tutuklanma halinde devamsızlığın bildirim süresini aşmış olmasını Kanun yeterli bulduğundan, işçinin gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan olayın işyerinde veya işyeri dışında meydana gelmesi; gözaltına alınma veya tutuklamanın haklı veya haksız olması, işçini mahkûmiyeti ile sonuçlanıp sonuçlanmaması önem taşımamaktadır. Hatta anılan eylemden dolayı yargılamanın devam ediyor bulunması da fesih hakkının doğumuna engel olmamaktadır. Ancak, bu tutukluluk ya da gözaltı yüzünden işçinin asgari belli bir süre işe devam etmemiş bulunması da şarttır. Böylece tutukluluk veya gözaltı yüzünden kısa süreli devamsızlığın fesih hakkı vermesi engellenmiştir.
(Kaynak: Yeni Şafak | 10.02.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.