İki gün önce Televizyonda ve Gazetelerde okuduğumuz haber adeta kanımızı donduran cinstendi.
Ülkemizin önemli tatil ilçelerinden olan Fethiye’de faaliyet gösteren berber yanında çalışan çırağının işe devamsızlık yaptığını ileri sürerek ,küçük çocuğun boynuna ip geçirmek suretiyle motorsiklet arkasına bağlayarak cezalandırmak istemiş
Olayı görenlerin şikayeti üzerine güvenlik güçleri tarafından berber’in ifadesine başvurulmuş, çocuk ise psikolojik destek altına alınmıştır.
Konuya aslında yabancı değiliz.
Yılda bir yada iki defa çocuk işçiliğinin ,çocuk emeğinin nasıl istismar edildiğini yazıyoruz.
Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO); yıllardan beri çocuk işçiliğinin yasaklanması, çalışan çocukların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve nihai olarak çocuk isçiliğinin kaldırılması ile ilgili olarak bir çok sözleşme ve tavsiye kararını kabul etmiştir.
ILO çalışan çocuklar konusunda, iki alanda çocukları koruma altına almıştır. Bunlardan birincisi; çocukların tehlikeli iş veya istihdama karsı korunması, ikincisi ise 12-13 yasından küçük çocuklar ile kız çocuklarının korunmasıdır.
Bu çerçevede 182 sayılı sözleşmenin onaylanması Türk çalışma hayatı açısından çalışan çocuklara toplum içinde özel haklar tanıyan ve koruyucu hükümleri bulunan bir sözleşmedir.
2011 Yılında I-Türkiye Çocuk Kongresi Yapıldı..
Çocuğun temel yararına öncelik verilerek sağlıklı büyüme,sağlığının korunması,eğitimle yeteneklerinin geliştirilmesi,zorlu koşullarda korunması,görüşüne önem verilmesi,ayrıma tabi tutulmaması,bununla ilgili tedbirlerin alınması,gelişime anında medeni,sosyal,ekonomik,kültürel hakların öğrenmesi,çocuklarla ilgili her türlü konuda Devlet'in çocuğun yanında yer almasıçocukların sorunlarına çocuk merkezli kuram,yöntem ve uygulama bütünlüğüne dayalı ve geçerli strateji ve modelleri belirlemek için kongre düzenlenmiştir.
Türkiye'de çalışan her 100 kişiden 5'inin 6-14 yaş grubu çalışan çocuklar, her 100 kişiden 14'ünün ise 15-19 yaş grubu çalışan gençlerin oluşturduğu bildirildi.
Türkiye'de 6-14 yaş grubu çocuk nüfusunun yüzde 32'sini işyerlerinde ve ev işlerinde çalışan çocuklar oluştururken, çalışan çocukların yüzde 77'si tarım, yüzde 11'i sanayi, yüzde 7'si hizmetler ve yüzde 5'i de ticaret sektöründe bulunuyor. Ülke genelindeki 6-14 yaş grubundaki çocukların yüzde 87'si okula devam ediyor, yüzde 27'si ise hem okuyor hem de çalışıyor.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu'na göre, 12 yaşından küçüklerin çalıştırılamayacağı hükme bağlandı.İş Kanunu çalışma yaşını 15 olarak belirledi, yasaya göre hafif işlerde bu yaş 13'e çekilebilir. Türkiye'nin de imzaladığı Birleşmiş Milletler'in Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'nin 1. maddesine göre, '18 yaşına kadar her insan çocuk' olarak kabul ediliyor. Medeni hukuktaki rüşt yaşı dikkate alındığında ise '18 yaşını doldurmamış' olan herkes 'küçük' olarak adlandırılıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 15-24 yaş grubundaki kimseleri genç işçi kabul ederken, 146 sayılı tavsiye kararıyla da taban yaşının yukarıya çekilmesini benimsiyor. ILO'nun çocuk işçi tanımında benimsediği yaş sınırı ise 15 olarak belirtiliyor.
İşverenlerin çeşitli nedenlerle çocuk işgücünü tercih etmeleri, çocukların çalıştırılmasında önemli bir etkendir.
1.)Çocukların ucuz işgücünü oluşturması,
2.)Çocukların bazı işler için uygun olması,
3.)Çocukların haklarını arayamaması,
işverenlerin çocuk işgücünü tercih etme nedenleri olarak sıralanabilmektedir.
Çocuğun çalışması, aile için
Gelir getirici bir kavram.
Çocuğu çalıştıran işveren için ;
Ucuz emek anlamına gelmektedir.
Çalışan çocuk için ise;
Para kazanma ve büyüme, yetişkin olma olarak algılanmaktadır.
Çalışma ortamı, yapılan işler çocukların yaşlarına uygun olmayıp, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını tehdit etmektedir. Çocukların istismarı şu şekilde kendini göstermektedir. Çocukların çocukluklarını yaşayacakları, eğitim görecekleri yaşta bu haklarından yoksun olmaları, bunun yanında ekonomik sömürü, kötü koşullarda çalışma nedeniyle sağlık sorunlarıdır. Çok yaygın olmasa da cinsel istismar da söz konusudur.
Çocuklarımız çalışma hayatına mendil satarak, trafik ışıklarında arabaların camlarını silerek ,pazarlarda poşet satarak , çöplerden kağıt toplayarak ,sanayi sitelerinde çıraklık yaparak her türlü istismara açık çalışıyorlar.
En çok da iş kazasına onlar uğramaktalar.
Korunması gereken bedenler korunmayarak genç yaşlarında omuzlarına ağır yükler yüklenerek hayat kavgasına itilmekteler.
Ülkemizdeki gelir dağılımının adil olmaması ,göç ve ailelerin ekonomik durumlarının yetersizliği ile birlikte çalışma hayatında çocuk işçiler varlıklarını sürdürmeye devam edeceklerdir.
Bir çok çocuğumuz karne sevincini yaşamadan şubat ve haziran tatil aylarında çalışmaya hayatına dahil oluyor.
Bu son yaşanan olayda hiçbir zaman son olmayacaktır.
2014 yılında Çocuk kongresi yapıldığında sokakta yaşayan çocuklar, çalışan çocuklar, istismar mağduru çocuklar ,mafya elinde dilendirilen ve suça teşvik edilen çocuklar olarak istatistiki veriler değerlendirildiğinde 3 yıl içinde ne yönde yasal düzenlemeler yapıldığına bakıldığında yüzümüz ya kızaracak yada kızarmaya devam edecektir.
Son Sözü Çocuklar Söyleyecek;
Büyüklerimiz bizi kazanmak için ne yaptınız?
Yarının güvencesi olan biz çocuklara temiz bir dünya bıraktınız mı?
Kısaca;
Çocuklarımız ekonomik çarkların lokomotifi olmayacak ,erişkin olduklarında Türkiye’nin ekonomik yönden aydın yüzleri olacaklardır.
(Kaynak: Alitezel.com | 29.01.2014)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.