BASINDAN YAZILAR
Bumin DOĞRUSÖZ - İşe başlatmama tazminatının vergilendirilmesi - MuhasebeTR

Bumin DOĞRUSÖZ - İşe başlatmama tazminatının vergilendirilmesi

İş Kanunu 19. maddesinde işverenlere hizmet akitlerine ilişkin fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve bu bildirimde fesih sebebini açık ve kesin şekilde belirtmek yükümlülüğü yüklemiştir.

İş sözleşmesi feshedilen işçiler, fesih bildiriminde sebep gösterilmemesi halinde veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında oldukları hallerde, fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemelerinde dava açabilirler. Bu tür davalarda feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükü işverendedir. Buna karşılık işçi eğer gerçek fesih nedeninin farklı olduğunu ileri sürerse ispat yükü artık ona geçer.

İşverenin geçerli bir sebep gösteremediği veya gösterdiği sebebin geçerli olmadığı hallerde mahkeme, feshin geçersizliğine karar verir. Bu gibi hallerde işverenin işçiyi bir ay içinde işe başlatması gerekir.

İşveren bu durumda, işçinin başvurusuna rağmen bir ay içinde onu işe başlatmazsa, işçiye en az dört, en çok sekiz aylık olmak üzere bir tazminat ödemeye mahkûm edilir. Zaten mahkeme, feshin geçersizliğine ilişkin kararında, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirlemek durumundadır.

 

En çok dört aylık ücret

Ayrıca işçiye kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve hakları da ödenir. İşçi işe başlatılırsa peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yapılacak bu ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret ayrıca ödenir.

Yukarıda aktardığımız hükümler, İş Kanunu'nun emredici hükümleridir. Uygulamada bu hükümlerin yaşama aktarılmasına ilişkin fazlaca bir duraksama yaşanmamakla birlikte, işe başlatılmayan işçilere ödenen tazminatın vergi mevzuatı karşısındaki durumu, zaman zaman duraksamalara ve çelişkili uygulamalara konu olmaktadır.

İş akdinin feshinin haksız olduğuna hükmedilen işçinin müracaatı üzerine işe başlatılması halinde, hizmetinin haksız alıkonulması dolayısıyla ödenen dört aylık ücretin, hizmet akdinin sürdürülmesinin sonucu olduğu ve dolayısıyla ücret niteliği taşıdığı açıktır.

Buna karşılık, iş akdinin feshinin haksız olduğuna hükmedilen işçinin, işe başlatılamaması dolayısıyla ve mahkeme kararına dayanarak aldığı tazminat, hizmet akdinin bir uzantısı olmayıp, akdin sona erdirilmiş olunmasının bir sonucudur. Bir anlamda, akdin haksız şekilde feshi dolayısıyla ödenen tazminat niteliğindedir. Bu tazminatın altında, süren bir hizmet akdi değil, sona ermiş ve taraflarınca itibar olunmayan bir hizmet akdi vardır.

 

Ücret olarak vergilendirilemez

Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesinde ücret ve ücret sayılan ödemelerin ortak özelliği, hizmet akdine dayanması ve bu ödemelerin çalışanın işverene bağlılığı ve hizmet karşılığı sağlanan ve para ile temsil edilen veya edilebilen ödemeler olmasıdır. Oysa çalışanı işe iade etmeyerek çalışma ilişkisini sona erdiren işveren tarafından yargı kararı uyarınca ödenen tazminat, ücret sayılan ödemelerin taşıması gereken ortak özelliğini taşımamaktadır.

Nitekim Danıştay, iş akdinin feshinin hukuka aykırılığı olduğu sabit olan işçilere işe başlatılmaması dolayısıyla mahkeme kararına istinaden ödenen tazminatın, işçi açısından ücret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığına ve bu tazminatların Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesinin birinci fıkrasına bağlı 1 sayılı bentte vergiden istisna edilen işsizlik sebebiyle verilen tazminat niteliğinde olduğuna ve netice olarak bu tazminatların ücret olarak vergilendirilemeyeceğine karar vermiştir. (Danıştay 3. Dairesi'nin E. 2006/3799 K. 2007/414 sayı ve 15.2.2007 tarihli Kararı.)

Dolayısıyla iş akdi feshedilen işçilere yukarıda açıkladığımız şekilde ödenen tazminatlar ücret olarak vergilendirilemeyeceğinden, ödeme sırasında vergi tevkifatı yapılmasına da hukuken olanak bulunmamaktadır. Eğer bugüne kadar söz konusu tazminatı içinden vergi kesilmiş olarak alan kişiler varsa, Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme hükümlerine dayanarak vergi dairesine müracaatla kesilen vergileri iade alabilirler.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 21.06.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM