Vekil ve ücretli öğretmenliğin dayanağı
657 sayılı DMK'nın,
“İlkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile açıktan vekil atanabilir” hükmünü haiz 86 ncı maddesi çerçevesinde MEB'in ihtiyaçlarına binaen 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi iştirakçi veya 5510 sayılı Kanuna göre 4/c sigortalılığına tabi olarak vekil öğretmen çalıştırılmış ve çalıştırılmaktadır.
Yine aynı (657 sayılı) Kanunun 89 uncu maddesi kapsamında her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilmektedir.
Yani bahse konu 89 uncu madde kapsamında çıkartılan “Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar” çerçevesinde ilkokul öğretmenlerinin haricinde kimi branşlarda, yüksek öğrenimli olmak koşuluyla okul öncesi, zihinsel engelli, ilköğretim, orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlarında ders saati başına ücretle çalıştırılan öğretmenler de bulunuyor.
Bir başka ayrımla da işaret edecek olursak,
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanlar,
657 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine göre her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi (Askeri akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde ücretle ek ders görevi verilenlerden,
asıl görevleri nedeniyle 4/c sigortalısı konumunda bulunmayanlar da 4/a (SSK) sigortalılığı kapsamında sigortalı olmaktadırlar.
Vekil öğretmenler normal maaşın üçte ikisi karşılığında görev yaparken ücretli öğretmenler haftada 30 derse kadar ücretle görev yapabiliyorlar. Ki 30 saati dolduran ücretli öğretmenin ücreti emsali öğretmenin üçte biri kadar oluyor. Bu nedenle MEB'de artık vekil öğretmen değil, ücretli öğretmen çalıştırmayı tercih ediyor.
Türk Eğitim Sen'in verilerine göre 2012 yılında 81 ilde çalıştırılan ücretli öğretmen sayısının 63 bini geçtiği, 2013 yılı rakamlarına göre sadece 70 ilde 58 binin üzerinde ücretli öğretmen çalıştırıldığı göz önüne alınırsa bu arızi istihdamın göz ardı edilmeyecek boyutta olduğu da ortaya çıkıyor.
Vekil ve ücretli öğretmenlerin sosyal güvenliği
Konumuz sosyal güvenlik olduğundan bizce önemli olan aradaki farkı da vurgulamak gerekiyor, ki ücretli öğretmenlerden zaten asli görevi nedeniyle Emekli Sandığı iştirakçisi olanların dışında sosyal güvenlikleri SSK statüsünde iken vekil öğretmenlerin sosyal güvenliği Emekli Sandığı iştirakçiliği biçiminde sağlanıyordu.
Hizmet tespit sorununun çözümü
Ne var ki kimi zaman bunların mütevazı ücret veya maaşları ödenirken sosyal güvenliklerine ilişkin primleri veya kesenekleri önemsememeden veya bilgisizlikten dolayı yatırılmayabiliyor. Bu durumda sosyal güvenlik açısından hak kaybı oluşturan böyleis hallerde çözüm için dava gerekiyor. Yani bu kapsamlarda çalışanların hizmetlerinin bildirilmemiş olması hali çokça rastlanan bir durum ve böylesi bir olumsuzlukla karşılaşanların ne yapması gerektiğini bilmeleri gerekiyor.
SSK sigortalılığından emeklilikte sigortalılık başlangıcı çok önemli. Vekil veya ücretli öğretmenlerin de kadroya geçmeden önce ve genç yaşlarında bu istihdam türüne tabi oldukları göz önüne alınırsa bu bireysel meselenin zamanında ele alınmadığını da sanırım herkes kabul eder.
Ekim 2008 ayına kadar görev yapmış vekil öğretmenler 4/c sigortalılığına eski adıyla Emekli Sandığı iştirakçiliğine tabi bulunduklarından ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununda hizmet tespitinde zamanaşımı süresi bulunmadığından Milli Eğitim Müdürlüklerince noksan yatırılan veya hiç yatırılmayan keseneklerini veya primlerini çalıştıklarına dair belgeleriyle statülerine göre idare veya iş mahkemelerinde dava açarak tespit etmeleri mümkün olabiliyor.
Buna karşın Ekim 2008 sonrasında görev yapmış 5510/4/c statüsündeki vekil öğretmenler ile 5510/4/a (SSK) statüsündeki ücretli öğretmenler ise 506/79 ve 5510/86 maddeler kapsamında hizmet tespiti için zamanaşımı süresine tabi bulunuyorlar. Bu nedenle görev yaptıkları yılın 31 Aralık gününden itibaren beş yıl içinde iş mahkemelerinde dava açmaları halinde ancak hizmetlerini tespit ettirmeleri mümkün olabiliyor.
Elbette hizmet tespit davalarındaki genel teamül gereği işe giriş bildirgesi zamanında verilmişse beş yıllık zamanaşımı süresinin mahkemelerce göz ardı edildiğini, keza zamanaşımından kurtulma bakımından buna ek olarak beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde Milli Eğitim Müdürlüğüne sigortalı yapılmaları yönünde müracaatı olanları da eklemek gerekiyor.
(Kaynak: Alitezel.com | 30.12.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.